Lüks, şatafat, kibir konusunda Erdoğan yıllardan beri uyarıyor!
Bir kulaklarından giriyor, diğer kulaklarından çıkıyor!
AK Parti tabanının en çok şikayet ettiği meseleler bunlar! Ama dinleyen kim!
Yıllardan beri yapılan uyarılara rağmen lüksün, şatafatın, kibirin, Nirvanasını yaşıyorlar..
Belediyeler borçlanıyor, başkanları zenginleşiyor..
Sayısı dudak uçuklatan gayrimenkuller, iş yerleri, arsalar, hülleler..
Garibanın arazisini değerli yerden alıp, değersiz yerlere kaydıran imar planları..
Arazisi değersiz yerde olan partiye yakın kişi ve kişilerin, meclis üyelerinin yerlerini
değerli yere ışınlayan meclis kararları..
Tüm bunlar yıllardan beri yapılan uyarılara rağmen devam ediyor..
Kızılcahamam artık AK Parti ile özdeşleşti..
Kızılcahamam ismi söylenince akla hemen AK Parti'nin il, ilçe başkanları ve belediye başkanları ile yaptığı kamp geliyor..
Peki AK Parti kurulduğu ve iktidara geldiği günden bu yana Kızılcahamam'da kaç kez kamp yaptı?
Ve bu kamplarda Recep Tayyip Erdoğan, il, ilçe ve belediye başkanlarına kaç kez 'Kibir, şatafat, lüks yaşam' veya 'halkın içinde olun' uyarısı yaptı!
Biz sayısını bilemiyoruz! Şu gerçek ki, sayısız defa bu uyarıları yaptı..
Gerek Kızılcahamam Kamplarında, gerekse il başkanları, gerekse belediye başkanları toplantılarında..
Defalarca, üstüne basa basa bu uyarıları yaptı..
Anlaşılan o ki; uyarıların muhatapları, yıllardan beri bildiklerini okumuş.. Yapılan uyarılar, bir kulaklarından girmiş, diğer kulaklarından çıkmış..
İl ve ilçe Başkanları ve belediye başkanları, Kızılcahamam Kampına feyz almaya, ya da kendine çeki düzen vermeye değil, sayın Erdoğan ile fotoğraf çekinmeye gitmiş! Ya da, uyaranı ciddiye almamış.. Alsalardı, yıllardan beri kibir, şatafat konusunda tas aynı, hamam aynı olmazdı.. Değişmeyen tek gerçek karşımızda durduğu için de kibir, şatafat, lüks yaşam gibi uyarılarında bir anlamı ve inandırıcılığı kalmıyor.. Artık taban, olup bitenler yıllardan beri değişmediği ve aynı olduğu için bu uyarılara karşı heyecanını kaybetti.
AK Parti tabanının en çok şikayet ettiği meseleler arasında, seçilmişlerin kibir ve lüks içinde yaşıyor olmaları, halktan kopuk olmaları gibi durumlar geliyor. Sosyal medyada il, ilçe başkanları ve belediye başkanlarına yapılan yorumlarda bu sorun yıllardan beri göze batıyor..
Kendini düzelten var mı? Yok..
Kendine çeki düzen veren var mı? Yok..
Peki AK Parti tabanı ne diyor!
Seçilene kadar içimizdeler, seçildikten sonra ara ki bulasın!
Koltuğa gelen, halkla arasına mesafe koyuyor..
İl ve ilçe başkanı ve belediye başkanı olmadan önce halkın arasında dolaşanlar
İl ve ilçe başkanı ve belediye başkanı olduktan sonra, sosyal statülerini değiştirip, lüks mekanlarda boy gösteriyorlar..
Oy veren kirasını ödemekte zorlanırken
Seçilen ve göreve gelenler, rezidanslarda yaşamaya başlıyor
Fırçalanan, azarlanan vatandaşları söylemiyoruz bile..
İş için huzura gelene "Burası İŞKUR değil" diyerek gönül kıranları dile getirmiyoruz bile..
Arka mahallelere, lüks araçlarla giden il ve ilçe başkanlarını, belediye başkanlarını,
Fakirhanelere icra ve haciz tebligatları gönderen avukat il ve ilçe başkanlarını yazmıyoruz bile..
Anlayacağınız sayın Erdoğan yıllardan beri uyarıyor! Ama her ilde, kendi krallığını ilan eden teşkilat mensupları ve belediye başkanları bildiğini okuyor..
Ve o yüzden son Kızılcahamam toplantısında Recep Tayyip Erdoğan, devam eden bu hastalığın teşkilatlara yansıdığının farkında olarak "Şayet bir şehirde belediye başkanımız kucaklayıcı olursa, teşkilatımızın diğer birimleri de ona uyacaktır. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Aksi takdirde sorun katlanarak büyür" diyor..
O yüzden sayın Erdoğan, devam eden aynı hastalık için "Hiçbir AK Parti belediyesi için şaibe konuşulmamalıdır. İmar planlarından bindiğiniz araca, ihalelerden özel hayatınıza kadar her konuda kendinize ve bize söz getirecek en küçük bir şüpheye, en küçük bir lüks, şatafat, israf, kibir görüntüsüne meydan vermemelisiniz." uyarısını yine ve yeniden tekrarlıyor..
Sanırız, uyarıları dikkate almayarak, inatla kendilerine çeki düzen vermeyenler, liderlerine ve partilerine 2023-2024 seçimlerinde ağır bedeller ödettirmek istiyor.. Zira taban, Erdoğan sayesinde bir yerlere gelen ve kibirlenen, şatafat içinde yaşayan, halktan kopuk, kendini azarlayan, kendine tepeden bakanlardan tiksindi.. Zaten Erdoğan'da bunu söyledi.. Kendinizi düzeltmezseniz, önümüzdeki seçimlerde ağır bedeller öderiz..
Kara fatmalardan utandığı için Çankaya'dan Beştepeye geçen, Beştepedeki bilmem kaç metrekare ipek halıyı konuğuna ballandıra ballandıra anlatanı kim takar...