Samsun'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü yürüyüşüne katılan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci 3600 ek gösterge ve memur maaş zamları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Samsun'un İlkadım ilçesi Sahil Yolunda gerçekleşen 1 Mayıs yürüyüşü sonrası konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur maaşlarına yapılacak zammı eleştirerek, "Enflasyon aldı başını gidiyor. Hayat pahalılığı hepimizin cebini yakıyor. Resmi enflasyon yıllık yüzde 20 gıda enflasyonu yüzde 30 oldu. Ama memur maaşlarına yapılacak zam toplam yüzde 9 olarak belirlendi." dedi.
Kamı çalışanlarına verilen 3600 ek gösterge ile ilgili de açıklamalarda bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci, Samsun'da yaptığı açıklamalarda "Bugün FETÖ belasını başımıza saran bu tarafgir anlayıştan vazgeçilmedikçe, kamuya yeni örgütler çöreklenir. Öğretmenlerin 4+2 sözleşmeli uygulaması 3+1’e indirilecek dendi; unutuldu. Tam bir yıl önce kamu görevlilerine 3600 ek gösterge sözü verildi; unutuldu. Tüm memurlarımızın ek gösterge beklentisi var dedik. Ek gösterge adaletsizliği yüzünden emeklilik kabusa dönüşüyor dedik. Yardımcı hizmetlilerin sorunları, memurlarımızın, teknisyenlerin, şeflerin ek ödeme ve özel hizmet tazminatı başta olmak üzere, maruz kaldıkları adaletsizlikler, çalışanlarımızı canından bezdirdi. Emeklilerimiz de düşük maaşla yoksulluk içinde hayat mücadelesi veriyor" diye konuştu.
RESMİ İŞSİZ SAYISI 5 MİLYONA DAYANDI
Samsun'da yaptığı açıklamalarda 1 Mayıs'ın kutlu olmasını da dileyen Önder Kahveci, şunları dile getirdi.
"Biz hem bu sorunlarla hem de adına sendika diyen ama sorunlar karşısında kafasını kuma gömen oluşumlarla mücadele etmek zorundayız. Çocuklarımız geleceğinden umutsuz… Genç işsizlikte, işsizlikte, enflasyonda OECD ülkeleri içinde en ön sıradayız. Resmi işsiz sayısı 5 milyona dayandı; her evde en az bir işsiz evladımız var. Kamuda bizden olan olmayan ayrımı çalışma barışını bozuyor, verimi düşürüyor, umutlarımızı köreltiyor. Kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntılar, her geçen gün katlanarak büyüyor. Sudan gerekçelerle, asılsız bahanelerle, mülakat gibi adaletsiz bir sistem kamu personel rejimine entegre ediliyor. Bunun üzerine bir de performans sistemi adı altında yeni bir adam kayırma yöntemi getirilmeye çalışılıyor. Memurlarımızın lehine alınmış yargı kararları yok sayılıyor. Küfre rıza küfürdür; zulme rıza zulümdür. Bugün karın ağrısı olanlar var, geçmişten beri terör örgütleriyle koyun koyuna olanlar var. Her zaman söyledik; şimdi bir kez daha uyarıyoruz. Ayrımcılığa yol açan, objektif unsurlar içermeyen her uygulama, kamuda yeni yandaş oluşumların kaynağı olur."
MEMUR MAAŞI BİR YILDA YÜZDE 10 ERİDİ
"Son bir yılda, 4 kişilik ailenin aylık harcaması tam 943 lira arttı ama maaşlara gelen bütün zamlar, enflasyon farkı dahil 639 lira. Yani bir memur ailesi, geçen seneye göre aylık 304 lira fakirleşti. Ortalama memur maaşı bir yıl içinde yüzde 10 eridi. İki gün sonra nisan enflasyonu da açıklanacak ve bu rakamın üzerine eklenecek. Cebimizdeki delik, mutfağımızdaki yangın daha da büyüyecek. 2002’den beri ülke ekonomisi büyürken bize aynı oranda bile zam yapılmadı. Bazı sendikalar enflasyon kadar maaş artışını bir marifetmiş gibi kamu çalışanlarına sunmaya çalışıyor, yüzleri hiç kızarmadan meydanlarda dolaşıyor. Yıllardır baskıyla, tehditle, ahlaksızca kaydettikleri üyeler, vebadan kaçar gibi bu sendikalardan kaçmaya başlayınca, bunların da feryadı dağı taşı tuttu. Neymiş efendim, memurlara baskı yapılıyormuş da üyeleri ondan istifa ediyormuş! Geçiniz bunları. Kamu görevlilerimiz, baskıdan kaçıyor, özgürlüğe koşuyorlar. Yıllardır iradelerine konulan ipoteği kaldırıyor, sendikal esaret zincirlerini parçalıyorlar. Bunlar, haklarını savunamadıkları memurların hür iradelerini kullanmalarını dahi hazmedemiyor, kendi başarısızlıklarına kılıf bulmaya çalışıyorlar. Eğer baskıyı dile getirecekseniz; yıllar boyunca oradan oraya sürülen, hakkı yenen, özellikli birimlerde çalıştırılmayan, görevde yükselmeleri engellenen Türkiye Kamu-Sen üyelerine bakın. Eğer adaletten ve ahlaktan en küçük bir pay aldıysanız, sizin dışınızdaki sendika üyelerine yapılan baskının da sona ermesi için mücadele edin. Yıllarca her türlü kuralı ve kanunu çiğneyerek, sendikal alanı necasetle doldurduysan, bugün çıkıp şikâyet etme hakkın yok. Eğer ağlayacaksanız oynamayın! Terazisini bozduğunuz kantarın ölçüsünden şikâyet etmeyin."