FETÖ kumpasları sonucu mağdur olan Metro Holding Kurucu Onursal Başkanı Galip Öztürk, firari savcı Muammer Akkaş'ın kendisine açtığı davanın Yargıtay tarafından onaylanması ile adeta şok yaşadı.
Halen firari olan ve aranan FETÖ'cü savcı Muammer Akkaş'ın, FETÖ kumpası kapsamında Galip Öztürk ile ilgili hazırladığı iddianemeyi onayan Yargıtay'ın 7 yıl 11 aylık hapis cezası kararı ise tepkilere neden oldu.
Yargıtay'ın hakkında yakalama kararı olan firari FETÖ'cü savcı Muammer Akkaş'ın açtığı davayı onaylaması ile ilgili konuşan Galip Öztürk'ün avukatı Tuncay Çaltekin konuya ilişkin yaptığı açıklamada "FETÖ/PDY üyesi olması sebebiyle hakkında yakalama kararı bulunan firari savcı Muammer Akkaş tarafından hazırlanan ve kamuoyunda kumpas davası olarak bilinen Galip Öztürk hakkındaki davada gerçeğe aykırı olarak verilen bir kısım kararlarda hatalı olarak onama kararı verilmiştir. Galip Öztürk hakkında daha öncesinde FETÖ/PDY müdahalesi ile verilen mahkumiyet kararlarında olduğu gibi, bu kararla ilgili olarak da yargı yollarına başvurulmuştur ve yargı tarafından bu adli hata giderilecektir" dedi.
Samsun doğumlu İşadamı Galip Öztürk, 2011 yılından itibaren FETÖ terör örgütü ile mücadele ederken, terör örgütü tarafından maruz kaldığı kumpas başta olmak üzere tehdit ve baskıları sık sık televizyon kanallarında verdiği demeçlerle dile getirmişti.
Galip Öztürk, terör örgütünün kendisinden makbuzsuz olarak para istemesine itiraz etmesi üzerine yapılan kumpas sonucu şuan FETÖ'den aranan firarı savcı Muammer Akkaş'ın hazırladığı iddianeme ile 8 Ekim 2012 tarihinde müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Galip Öztürk'e verilen bu hapis cezası ise Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından 2014 yılında onandı.
CEZAYI ONAYLAYAN MAHKEME BAŞKANI FETÖ'DEN TUTUKLU
Firarı savcı Muammer Akkaş'ın 2012 yılında hazırladığı iddianeme doğrultusunda Galip Öztürk'e müebbet hapis cezası veren 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Ahmet Müşteba Özbek ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, 23 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında aranan Balyoz Planı davasının savcısı Hüseyin Kaplan, Galip Öztürk’e kendi el yazısıyla bir mektup yazdı. Hüseyin Kaplan, Galip Öztürk’ün bu süreçte mağdur olduğunu belirterek kendisinden af diledi ve pişmanlığını dile getirdi.
Galip Öztürk ise FETÖ'nün kendisine kurduğu kumpaslarla ilgili ise daha önce yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:
"Hiçbir makbuz, fatura vermiyorlardı. Bundan rahatsız oluyordum. O günlerde Metro Holding’in CEO’su olan Ömer Bilgiseven beni Ergun Hoca diye bir arkadaşla tanıştırdı. Ona, Samsun’da da bir hayır yaptığımı zannettiğimi ama bu para gerçekten orayı mı harcandı, başka yere mi gitti emin olmadığımı, bana hiçbir belge sunmadıklarını söyledim. İşte o an, yıllardır FETÖ’cü polislerin benimle ilgili yaptığı çalışmayı getirip önüme koydular. Şantaj yaptılar. 2011 yılının Eylül-Ekim aylarında, İstinye’deki bölge hocaları Ergun geldi bana. Para istedi. En son 2 milyon 750 bin liraya kadar düştüler. Bense bu parayı fatura, makbuz almadan vermeyeceğimi söyledim."
ÖMER TURAN'DA TEPKİ GÖSTERDİ
FETÖ'den aranan firari savcı Muammer Akkaş'ın yapılan kumpaslar ortada iken Galip Öztürk için açtığı davanın Yargıtay tarafından onaylanması ise sosyal medyada 'FETÖ'cü savcı ve hakimlerin açtığı davalar onanıyor. Şu ortamda bile FETÖ'nün mağdur ettiği kişiler mi üretilecek" yorumlarına neden oldu.
Ömer Turan'da firari savcı Muammer Aktaş'ın açtığı davanın Yargıtay tarafından onanmasına tepki göstererek, "Neler oluyor. Fetöcü Muammer Aktaş'ın açtığı dosya onanıyor, Fetö'cüler birer birer serbest bırakılıp fetö karşıtları sudan bahabelerle gözaltına alınıyor. Devlete ‘katil’ diyenler şimdi devleti temsil edecekmiş, neler oluyor?" dedi.
ERDOĞAN'IN EVİNE BASKIN EMRİ VEREN SAVCI
Öte yandan merhum gazeteci Okay Gönensin firari savcı Muammer Akkaş ile ilgili yazdığı bir köşe yazısında şunları dile getirmişti.
"Bu arada, ilk savcının künyesine bakıldığında da ilginç bilgiler görülüyor. Söz konusu savcı Hrant Dink cinayeti davasında vardır, bu dava baştan aşağı bir karartma operasyonudur. Sabancı cinayeti davası vardır, asla aydınlanmamış, başından karartılmıştır. Ergenekon davasının çorbaya çevrilmesindeki imzalar içinde aynı isim vardır. Yine aynı savcı 'darbe günlükleri' davasında vardır ve darbe davalarında bu günlükler ana kanıtlar arasına sokulmamıştır."
SamsunKentHaber