Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu(SAMKON) Genel Başkanı Sezgin Gümüş, yayınladığı bir açıklama ile Samsun lobisine seslendi. Sezgin Gümüş, yaptığı açıklamada bölünen ve küçülen Samsun'da hiç kimseye yer olmadığına dikkat çekti.
SAMKON Genel Başkanı Sezgin Gümüş, Samsun lobisine seslendiği önemli açıklamada şunları dile getirdi..
Kıymetli hemşehrilerim;
Yıllar evvel bir avuç samimi samsunlu ile başlattığımız büyük SAMSUN hareketi pek çok acı-tatlı hatıralarla bu günlere kadar geldi...
O yıllarda tam inanmış bir avuç insanla çok daha başarılı ve seviyeli işlere imza atmıştık. Sayımız azdı ancak özgül ağırlığımız oldukça fazla idi. Ör: her sene Ocak ayında İstanbul’un muhtelif yerlerinde Neyzen Tevfik ve Yaşar Doğu anma programları tertiplerdik Örneğin, Türkiye gündemine yönelik (başkanlık sistemi gibi) panel ve konferanslar tertiplerdik. Örneğin, Türkiye ekonomisi ile ilgili zirveler yaparak önemli isimleri (Mithat Melen, Burhan Kuzu, Recep Yazıcıoğlu) gibi isimleri konuşmacı olarak misafir ederdik.
Örneğin burada onlarca otobüsle Samsun’a gidip Karadeniz kurultayı yaparak Karadeniz’in önemli isimlerini Samsunda misafir eder ayrıca 3 gün süren kurultayda Samsun’un büyük ilçelerinin tamamında paneller düzenlerdik. Hatta merhum Ömer Lütfü Mete’yi konuşmacı olarak Samsunda misafir edebilmenin mutluluğunu yaşamıştık. Örneğin 1997 yılında Gülhane Parkında tarihin ilk Samsun buluşmasını düzenleyerek yaklaşık 20 bin Samsunlunun huzurunda Orhan Hakalmaz’a sahne verdik.
Örneğin, her sene 16 Mayıs’ta Atatürk’ün Şişli’deki evinden Beşiktaş’a yürüyerek Bandırma Vapuruna binişini mizansene ederek ulusal medyada gündem oluştururduk. Örneğin bir 19 Mayıs’ta Şişli Belediyesine ait olan dünyanın en uzun Türk bayrağını onlarca otobüs eşliğinde Samsun’a götürerek o meşhur Türk bayrağını, Samsun Valisine hediye edip gün boyu ulusal televizyonlarda canlı yayınlarla Samsun’un reklamını yapmıştık. Örneğin, Beykoz’da Samsun buluşmaları düzenleyerek 30-40 bin hemşehrimizi Beykoz Çayırı’nda buluşturuyorduk. Örneğin ulusal ve yerel basında sürekli haber yapıyorduk özellikle Remzi Kozal ağabeyim birlik Başkanı sıfatı ile bugün bazıları gerçekleşen ama o yıllarda hayal bile edilemeyen mimari projeleri ulusal gazetelerde sayfalarca haber yapılınca kıskançlık yerine mutluluktan çıldırıyorduk.
İşte bu mümeyyiz vasıfları ile Samsun hareketi siyasetin ilgi odağı olmuş partilerin arayıp aday yapmak için isim istediği bir yapı haline gelmişti 2004 yerel seçimlerinde İstanbul’da 5 ilçe ile 2 beldede biri AK Parti olmak üzere Samsunlu belediye başkan adayı çıkarabilme başarısını elde ettik. Aynı seçimlerde onlarca hemşehrimiz belediye meclis üyesi seçilerek belediye Meclis’lerinde görev aldılar...
Bütün bunları bir avuç tam inanmış adamla yaptık. Azdık ama çok inanmıştık, azdık ama özgül ağırlığımız çok fazla idi, azdık ama çok daha samimi idik, azdık ama yüksek karakter ve ideal sahibi idik, azdık ama bütün sorunlarımızı sosyal medyadan sahte derebeyliklerle değil yüzyüze konuşarak çözerdik, azdık ama birbirimize sonsuz güvenirdik, azdık ama hem eğitimli hemde nitelikli idik( Remzi Kozal, Sezgin Gümüş, Zekeriya İde, Sadi Keskin, Veysel Bilen vb isimler) zaman zaman karayolları bölge müdürümüz Yusuf Ziya Yılmaz’da toplantılarımıza gelirdi. İçimizde eğitimi en düşük İşadamı Erdal Aslan idi ancak içimizde en inanmış, en çok para harcayan ve en Çalışkan’da kendisi idi... En netice olarak TAM inanmış bir avuç insanla adeta dev gibi orduları yeniyorduk...
Bugüne geldiğimizde ise oluşan manzaraya inanamıyorum. Adeta Mecnunun Leyla’sına kavuştuğunda bu mu benim ömrümü harcadığım dilber demesi gibi, davası büyük ancak kendisi cüce olmuşuz... Sen-ben kavgaları, yüksek egoizm, protokolde yer bulabilmek için başkanlık savaşları, sosyal medya üzeriden sahte derebeylikler, Samsun’un adamı olma yerine adamın adamı olmak ve Samsun’un ahlaki değerlerine uymayan sataşmalar adeta benim dediğim olsun da isterse SAMSUN paramparça olsun anlayışları vb...
İşte bütün bu gayri samimi manzaralar ise ilk bölünme ile başladı. Bu derin hafıza ve hatıraları bilmeyen bu arada bölünmeyide öğrenen yeni yetme bazı mahfiller acımadan, sızlanmadan böldülerde böldüler...
Her zaman heryerde şu sözü haykırdım “bölünen küçülen Samsun’da kimseye yer yok Oysa birleşen ve büyüyen Samsun’da hepimize ziyadesi ile yer var”. Alınteri, gözyaşı ve irfanla kurduğumuz Büyük Samsun lobisinin daha fazla bölünerek küçülmemesi ve itibar kaybına uğramaması için ilk konfederasyon fikrini bendeniz tartışmaya açarak kuruluş toplantılarını tanzim ettim...
Cemiyet ve siyaset hayatım boyunca hep tek adaylı yarışların bölünmenin önüne geçeceğini savunmuş birisiyim.
Bu anlayışı SAYSİAD gibi lobi yapılanması içerisinde müstesna yeri olan bir yapı içerisinde oturtabildik ancak SAMKON'da gerek 2015 genel kurulunda gerekse 2017 genel kurulunda oyların yüzde 70’ni alarak yapıyı sandıkta birleştirmemize rağmen çok adaylı yarışlardan kurtaramadık inşallah zaman içerisinde tek adaylı yarış kültürünü geliştirerek yapıyı kongre çekişmelerine kurban etmeyiz...
12 Kasım 2017 tarihinde bir genel kurul yaşadık her yarışın bir kazananı olacağı gibi birde kaybedeni olacaktır... Kongreden sonra yaptığım konuşmada ise bu yarışın kaybedeni olmadığı Samsun’un kazandığını bu saatten sonra oy veren-vermeyen herkesin genel başkanı olacağıma and içerek ilk ben aradım ve ziyaretlerimi muhalif olmuş Federasyonlara yaptım...
Bendeniz çalmadım, çırpmadım, küçük hesaplar peşinde koşarak sosyal medya üzerinden algı operasyonu yapmaya çalışanları muhatap alarak küçülmedim ve Samsun lobisinin imajına zarar vermedim. Hafifmeşrep masa ve mekanlarda düzeysiz sohbetlere Samsunluları meze yaparak öylesi metruk yerlerde sizleri temsil etmedim, çocuklarımın süt paralarını SAMKON’a harcayarak SAMKON’u tarihinin en büyük bütçesi ile idare ettim...helali hoş olsun!!! Hiç bir zaman kurumlar arası kavgadan yana olmadım bilakis kurumlar arası barışın ve huzuru için çalıştım...
Sosyal medyadan yazıp-çizip Büyüyen Samsun lobisine parçalanmış, birbiriyle didişen yapı imajı veren kardeşlerime sormak istiyorum: Bir gün olsun SAMKON’un kapısını çaldınız mı? Bir gün olsun SAMKON’un halini-hatırını sordunuz mu? Bir gün olsun bizde bir kenarından tutalım dediniz mi? Bir gün olsun bir proje geliştirip sundunuzda değerlendirilmedi mi? Bir öneride bulundunuzda sizinle ilgilenilmedi mi? Peki genel kurul sonrası bütün samimiyetimize rağmen bir telefonla bile hayırlı uğurlu olsun nezaketini gösterdiniz mi?
O halde nedir bu hezeyan, nedir bu kin ve nefret, neyi paylaşamadık anlamış değilim yoksa sadece Samsun doğumlu olmak böylesi bir hak mı veriyor sizlere?
Bizler geleneklerine sahip çıkan bir hemşehri grubuyuz “kan kusup kızılcık şerbeti içtim” atasözünün idraki içerisinde hareket etmeliyiz. SAMKON ağabeydir her şeye rağmen hamiyetperver ve müşfik perver kollarıyla herkesi kucaklayacaktır...
Bu bir iyi niyet adımıdır ümit ediyorum ki ayrı düşündüğümüz samsunlu hemşehrilerimde aynı adımı atacaktır...
Kimse bu makamlara kazık çakamadığı gibi bu makamlardan iaşesinide temin etmiyor. Bu makamlarda acı,elem ve çileden başka bir şey yok. Mevcut yönetim ortaya bir iddia attı en az bir seçim dönemi yaşamalıyız diye. Bu hedefe emin adımlarla yürümekteyiz her zaman her yerde söylediğim gibi listelerde Samsunlu adaylara yer verilmemesi halinde kendimi başarısız atfedip istifa ederim...
Mağlubiyet psikolojisi yerine bu işlerin bir nöbet değişimi olduğunu bilerek olgunlukla karşılamalıyız...
Artık Samsun lobisi adına dedikodu değil iş yapma zamanı! Tekraren sesleniyorum: Dün olduğu gibi bugün de kapım, gönlüm ve telefonum herkese sonuna kadar açıktır. SAMSUN lobisi adına her türlü samimi dialoğa açık birisiyim varsa yanlışım yüz yüze gelip yerden yere vurun beni gerçekten ziyadesiyle mutlu olurum sosyal medyadan sahte derebeyliklerle eleştiri benim hemşehrilerime asla yakışmıyor...
Bugün itibari ile SAMSUN diasporasının en üst çatısı SAMKON’dur...
Seçim bitti genel kurulda herkes gücünü ortaya koyarak söylenecek ne varsa orada söyledi artık kişisel hırs ve egolarımızı bir tarafa bırakıp SAMSUN denen nazlı gelinin peşinden koşmalıyız... Diaspora Samsunlularının birleşme adresi başka yapay adreslerde değil bilakis hakta, hakikatte ve SAMKON bayrağının altındadır...