15 Temmuz hain darbe gecesi helikopterden açılan ateş sonucu Beştepe önünde vurulan Osmanlı Diriliş Ocakları Genel Başkanı Ayhan Dayıoğlu'na açılan dava şaşkınlık yarattı.
Bilindiği üzere Ayhan Dayıoğlu, FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz 2016 tarihinde kalkıştığı alçak darbe girişimi sırasında Ankara'da Beştepe önünde helikopterden açılan ateş sonucu vurularak yaralanmıştı.
O gece kendisi ile ilgili bir davadan dolayı firari durumda olan Ayhan Dayıoğlu, Beştepe önünde darbeci hainlere direnirken vurulmuş, tedavi için gittiği TOBB Hastanesinde ise tutuklanacağı endişesi ile bir arkadaşının kimliğine fotokopi çekerek kendi fotoğrafını yapıştırarak tedavi olmuştu.
Hain darbe girişiminin üzerinden geçen bir yıl sonra ise Osmanlı Diriliş Ocakları Genel Başkanı Ayhan Dayıoğlu, Ankara'dan kendisine gelen bir iddianame karşısında adeta şok oldu. Dayıoğlu, gelen ihbarnamede, 15 Temmuz gecesi tedavi olduğu hastaneyi dolandırdığı suçlaması ile kendisine dava açıldığını gördü. Bu durum karşısında şok olan Ayhan Dayıoğlu, aynı evrakta gazilik maaşı için cezaevinden itiraf mektubu gönderdiğinin ileri sürülmesi üzerine ise adeta yıkıldı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında yaralanan ve bu süreçten sonra Cumhurbaşkanlığına, gazilik ve maaş talebinin olmadığına dair mektuplar gönderdiğini söyleyen Ayhan Dayıoğlu, kendisine açılan dava ile ilgili yaptığı açıklamada, "15 Temmuz darbe girişimi gecesi Beştepe'ye gittim. Burada tek başıma 'Dik dur Eğilme Bu Millet Seninle' diye bağırmaya başladım. Bu anlarımı ise sosyal medyada canlı olarak o gece yayınladım. Helikopterden açılan ateş sonucu vurularak yaralandım. Vurulduğum yerde uzun bir süre kaldım. Daha sonra beni bir minibüse bindirerek TOBB hastanesine götürdüler. Bana bu hastanede kimlik numaramı sordular bende bilmiyorum dedim. Ceketin cebinde kimliğin fotokobisi var dedim. Tedavimi yaptılar taburcu oldum. Ben bu süreçten sonra CİMER üzerinden Cumhurbaşkanlığına maaş ve iş talebimin olmadığını sadece oğluma bırakabileceğimi bir onur belgesi istediğimi belirten mektuplar gönderdim. Ben o gece ne yapmalıydım, evimde oturup olan biteni mi izlemeliydim. O gece bırakıp kaçmalımıydım . Bizim vatan sevgimiz namus gibidir. Biz namusumuzu teslim mi etseydik. Savcı bana, o gece hastaneyi dolandırdığım ve maaş ve iş için iddiası ile dava açmış. Bu bana yapılacak en aşağılayıcı bir iddiadır. Ben zaten defalarca maaş ve iş talebimin olmadığını belirtmişim. Ben bu vatan için canımı ortaya koydum. Böyle aşağılayıcı bir şey olur mu. Bu iddia ve itham o gece beni yaralayan kurşun ve şarapnel parçasından daha acı geldi." dedi.
SamsunKentHaber