1999 yılıydı.. MHP Samsun İl Başkanlığı binası eski Adliye'ye yakın bir yerlerdeydi.. İl Başkanıydı.. Ve biz onunla henüz tanışmamıştık..
O yıllarda gazetenin deneyimli muhabirleri partinin basın açıklamalarına giderdi.. Gazete de sık sık 'MHP İl Başkanının açıklaması var' denilirdi..
Merak ederdim 'Kim bu il başkanı! Toyduk, gazetede yeniydik.. Öğrenecek çok şey vardı.. Halk Gazetesi 1999'lu yıllarda Kırklar İş Merkezindeydi.. Muhabirliğe yeni başlamıştım.. Şehri ve şehrin ileri gelenlerini tanımak gerekliydi.. Gazetenin arşivde bulunan ciltlenmiş nüshalarını günlerce, haftalarca tek tek incelemiştim.. Samsun'da o yıllarda kim kimdir, şehrin ileri gelenleri kimlerdir, kimler ne açıklamalar yapmış, hangi konu üzerinde durmuş.. Onları o ciltlenmiş gazete sayfalarına bakarak hafızama kazıyordum..
Ve sonunda sahalardaydım.. Basın açıklamalarına gidiyordum.. Açıklama yapanların fotoğraflarını çekiyordum.. Ve yine sonunda bir gün bana 'MHP İl Başkanlığında basın açıklaması var. Oraya sen gidersin' denildi..
Biraz çekingen, biraz heyecanlıydım.. Merak ettiğim kişiyi görecektim.. Toplantının saatinden önce partinin yolunu tuttum. Binaya giriş yaptım.. O yıllarda şuan ismini anımsayamadığım yaşlıca birisi vardı partide.. Beni o karşılamıştı.. Halk Gazetesinden geldiğimi söylediğimde biraz şaşırmıştı.. Partiye sürekli giden ve onların alıştığı muhabir ben değildim.. Çay getirdi, içtik.. Toplantının başlama saatini bekliyorduk.. Partililer arasında 'Başkan geldi' sesleri duyulmaya başlamıştı..
Direkt salona geldi, kendisini bekleyen basın mensuplarına 'Hoş geldiniz arkadaşlar' dedi.. Geçti yerine oturdu ve o an biz göz göze geldik.. O da beni garipsemişti.. 'Kim bu' diye içinden kendi kendine soru sorduğunu tahmin edebiliyordum.. Açıklamasını yaptı, bizde fotoğraflarını çektik.. Toplantı sonunda bana hitaben 'Siz hangi gazetedensiniz' diye sordu.. 'Halk Gazetesi' dedim.. Ve tanıştık..
Kimden bahsediyor bu yazar diye merak edebilirsiniz.. 1999 yılının MHP İl Başkanlığı binasından giriş yaptığımız 'Samsun'da İz Bırakanlar' başlıklı yazı dizimizin baş kahramanının ismi her ne kadar konu başlığında yazsa da, yine de o kişinin 'Baron' lakabı ile tanınan İbrahim Özyer olduğunu belirtelim..
Evet merhum İbrahim Özyer ile 1999'lu yıllarda böyle tanıştık.. Sonraları yaptığı her açıklamaya giden muhabir oldum.. Otoriterdi, bakışları keskindi.. Gel zaman git zaman, alışma ve kaynaşma süreci bitti ve artık karşılıklı sohbet eder hale geldik..
Eski Adliye'nin oraya yakın olan il binası daha sonra Anakent İş Merkezine taşındı.. 57'inci hükümetin ortağı MHP oldu.. Anakent İş Merkezinde bulunan parti binasında, makam odasından önce cam bölmeli sekreterya vardı.. Oradan geçer yanına giriş yapardık..
Otoriterdi, bakışları keskindi.. Sigarayı derin derin çekerdi.. 'Gel Haydar' derdi..
Makamda oturmaktan arada sıkılırdı, 'Şark köşesine geçelim orası daha rahat' derdi..
Gündemi hiç boş bırakmazdı.. Açıklamalar yapardı.. Sonra bir gün Lider Devlet Bahçeli Samsun'a geldi.. Merhum Hasan Arslan'ın belediye başkanı olduğu Bafra'da mehteranla karşılandı.. Bafra'nın atık su tesislerinin açılışını yaptı.. Oradan İl Başkanlığı binasına geçiş yapıldı.. Sayın Bahçeli ile Anakent İş Merkezinin asansör çıkışı, hafiften çarpıştık.. Kalabalık nedeniyle hareket edemez hale geldik.. Yüzünde tebessümle eliyle bana işaret ederek 'Lütfen buyurun siz geçin' demişti.. Şaşırmıştım.. Bende kendisine 'Olur mu siz buyurun' demiş o an İbrahim Özyer ile göz göze gelmiştik.. Gözleri ile bana 'Geri çevirme geç' der gibiydi.. Geçtik ve parti binasının kapısına doğru, Devlet Bahçeli ve gelenleri görüntülemek için mevzi aldık. Fotoğraflar çekilmiş, özel kareler alınmıştı..
Devlet Bahçeli gittikten sonra, İbrahim başkanla partide buluşmuştuk.. "Devlet bey ne kadar nazikti' diye söze girmiştim.. İbrahim başkan "Öyledir.. Genel Merkezde gelen herkesi ayakta karşılar" demişti..
İbrahim başkanla birbirimize çok ısınmıştık.. Bir nevi arkadaş olmuştuk.. Cep telefonları piyasaya yeni yeni çıkıyordu.. Bizimde sonradan reklam olmasın ama uzun antenli, sarı ekran ışığı olan bir Alcatel telefonumuz olmuştu. Arardı partiye çağırırdı. Arardı 'Muammer Dilber ile birlikte partiye gelin' derdi.. Onun için Muammer Dilber ve ben vardık.. Basın toplantılarında mutlaka olmamızı isterdi.. Olamazsak, arar 'Niye gelmediniz' diye sorardı..
Sözü uzatmayalım.. 2002 yılında 57'inci hükümet gitti.. Hükümet ortağı İl Başkanı olan İbrahim Özyer, artık muhalefet parti il başkanı olmuştu. Duble yollar gündemdeydi.. Bir gün beni aradı, 'Haydar bu duble mi mublemi her ne ise yollar zıp zıp zıplıyor' demişti.. Bafra yoluna doğru gitmiştik.. Oradan yol üzerinde fotoğraflar çekip, açıklamasını haber yapmıştık.. Sonraları bir ameliyat geçirdi.. Telefon çalmıyordu.. Merak edip il başkanlığına sorduk "İbrahim başkan nerede?
Ameliyat oldu demişlerdi.. Aradık hemen.. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettik.. Bir kaç gün sonra İbrahim başkan aradı..
"Haydar neredesin bizim evi biliyor musun. Gelebilir misin?
"Hayırdır başkan? diye sordum.. "Gel evde konuşuruz. Benim oğlan neredeysen seni araçla gelip alacak"
Evdeydik.. Başkan yatıyordu.. Odasına girerken, elinde yine sigara vardı..
"Kapat kapıyı kapat yengen görmesin" dedi..
Gülüşmüştük.. Kapıyı kapattım.. Ve hal hatır sorduktan sonra, hasta yatağında yine bir açıklama yapmıştı..
2007 yılında milletvekili adayı ve 2008 yılında ise Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.. Sonra derin bir sessizlik.. Uzun bir süre kendi mesleğini yaptı.. Sonra İYİ Parti ile yeniden gündeme geldi.. İYİ Parti'nin İl Başkanı olacağı konuşuluyordu.. İYİ Parti'nin Kurucular Kurulu üyesi oldu..
27. Dönem İyi Parti Samsun Milletvekili adayı oldu.. Aday tanıtımı için 30 Mayıs 2018 tarihinde Ankara'ya giderken, İYi Parti İl Başkanı Ömer Süslü'nün de içinde bulunduğu araçla kaza geçirdi.. Kaza ağırdı, araç içindekiler ciddi yaralıydı.. İbrahim başkanın durumu ağırdı, aynı şekilde Ömer Süslü'nün de.. Kalbi durdu, yeniden çalıştırıldı dediler.. Ömer Süslü yoğun bakımdaydı, felç kalabilir deniliyordu.. Sonra acı haber geldi.. İbrahim Özyer hayatını kaybetmişti..
Artık biz o acı haber geldiğinde Halk Gazetesinde değildik.. Kendi yayın organımızı Samsun Kent Haber'i kurmuştuk.. İş yerimize akşam saatlerine doğru geldi o acı haber.. Bilgisayar başında kala kalmıştım öyle.. Gözlerimden yaşlar dökülmüştü.. Gidişiyle beni ağlatan adamdı..
O bir bozkurttu, o bir reis, o bir Baron'du.. o bir eş, o çocuklarının babasıydı.. Adı İbrahim Özyer'di.. Gözleri maviydi, keskin bakardı.. Sigarayı derin derin çekerdi.. Gülünce de güzel gülerdi.. Vefatına kadar Samsun'da geçen siyasi yaşamında, bu kentte iz bırakan özel bir adamdı.. Mekanın Cennet olsun İbrahim başkan.. Sensiz artık hep bir eksiğiz..
-Metin Yazarı: Haydar ÖZTÜRK
devlet beyi yanlız bıraktı NOKTA