Tanışmamız Refah Partisi dönemi oldu.. O genç bir siyasetçi, biz ise genç bir muhabirdik.. Refah Partisinin Samsun milletvekiliydi.. 1999 yıllarıydı..
2002 yılına kadar hep muhalefet parti milletvekili oldu.. O yıllarda (1998-1999 ve sonraki yıllar) Samsun'da muhabirlik yapanlar gayet iyi bilir.. TBMM'nin sürekli soru önergesi rekortmeniydi.. Bir dönem şehrin gündemi ve tartışma konusu olan mobil santrallerin Samsun'da kurulacağı da yine onun TBMM'de dönemin Enerji Bakanına verdiği bir soru önergesi ile ortaya çıkmıştı. Mobil Santrallerle ilgili soru önergesine bakanın verdiği cevabı ise 'Acil' notu ile adıma gazeteye fakslamıştı..
Samsun ile ilgili ne var ne yok, TBMM'de soru önergesi vererek sorunları gündeme getirirdi.. İyi bir hatipti.. Seri ve uzun konuşurdu.. İsmi Musa Uzunkaya'ydı..
O yıllarda vekillerin basın danışmanları yoktu. O yüzden siyasiler diyecekleri bir şey varsa, verecekleri bir beyanat varsa gazetelerin muhabirleri ile irtibat kurardı. Ya da faks geçerdi.. Uzunkaya'da üzerinde 'Haydar Öztürk'ün dikkatine' yazılı çokça faks iletmiştir gazeteye.. O faksların bir kısmı hala arşivimizde durur. TBMM'den telefon gelirdi "Haydar bey vekilimiz Musa Uzunkaya görüşmek istiyor" derdi sekreteri..
"Selâmün aleyküm Haydar bey" diyerek girerdi söze ve devam ederdi, "Falanca milletvekili bana gönderme yapmış, cevap vermek isterim"
Dinlerdik telefonda kendisini, ne söylüyorsa laflarını kaçırmamak için seri bir şekilde yazardık.. Beyanat notları ajandadan bilgisayara geçirilir, oradan da gazete sayfalarına konulmak üzere, haber merkezine iletilirdi.. O dönemin siyasileri ile yaptığımız haberlerde yaşanan karşılıklı polemikler, gazete sayfalarında yer alırdı.. Hele bir de DSP Milletvekili Yekta Açıkgöz ile sakal tartışması yok mu! Polemiklerin muhabiri olmuştuk bir anda.. Musa Uzunkaya ile birlikte o dönem Refah Partisinin bir diğer milletvekili de Ahmet Demircan'dı..
Uzunkaya kadar olmasa da Ahmet Demircan'ın da haberlerini yapardık.. O yıllarda Demircan'da muhalefet parti milletvekili olarak beyanatlar verir, eleştirilerde bulunurdu.. Kendisi ile HAS Parti dönemine kadar iletişimimiz iyiydi. HAS Parti'de Genel Başkan Yardımcısıyken de AK Parti'yi sık sık ve sert bir dille eleştirirdi. Daha sonra AK Parti'ye geçip Sağlık Bakanı olduktan sonra, bizi tanımaz oldu.. Gördü, selam vermez oldu.. Selam Allah'ın neticede.. Ve Aleyküm Selam..
Demircan anekdotunu geçecek olur isek, 'Samsun'da iz Bırakanlar' yazı dizimizin bu seferki misafirinin Musa Uzunkaya olduğunu anlamışsınızdır. Daha önceki yazılarımızda Akif Çağatay Kılıç ve Haluk Koç'u kendi gözlem ve hatıralarımızla ele almıştık. Bu yazı dizisinde 'Samsun'da İz Bırakanlar' derken, geçmiş yıllarda çokça konuşulan, gündem olanlar babında değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Elbette ki sadece siyasiler olmayacak.. İş dünyası, spor, bürokrat, belediye başkanlarından da isimler bu yazı dizimizde yer alacak.
Nerede kalmıştık.. Evet.. Musa Uzunkaya..
Muhalefetteyken soru önergesi rekortmeniydi.. Refah Partisine açılan kapatma davası sürecinde de yine en çok onun sesi çıkmıştı.. Refah Partisi kapatılmış, yerine Fazilet Partisi kurulmuştu.. Musa Uzunkaya yine oradaydı.. Gel zaman git zaman Musa Uzunkaya, milenyum yılı olarak bilinen 2000'li yıllarda AK Parti kurulunca 'Kurucular Kurulu üyesi' olarak yeni partisinde yer aldı. Ahmet Demircan ise Fazilet Partisinde kaldı..
Uzunkaya, AK Parti ile 2002 seçimlerine 1'inci sıra milletvekili adayı olarak girdi ve seçildi.. AK Parti girdiği ilk seçimde tek başına iktidar oldu. 2002 seçimlerinde gazetede muhabirler arasında iş bölümü yapılmıştı! Ben siyasi muhabirdim diğer muhabir arkadaşlarda seçim gecesinde farklı partileri takip etmeleri için o partilere görevlendirilmişti. 57. hükümet ortağı DSP İl Başkanlığı bana verilmişti.. Ama gel gör ki 2002 seçim gecesi DSP'de in cin top atıyordu. İl Başkanı Enver Mertoğlu ile bir kaç partili vardı binada. Sandıklar yavaş yavaş açılmış, tablo az çok belirginleşmeye başlamıştı. DSP Samsun İl Başkanlığı binasının içinde merhum Bülent Ecevit'in duvara asılmış, bezden bir afişe basılmış kasketli büyük fotoğrafı vardı. Bu fotoğrafın önünde ise yere çömelmiş belirginleşmeye başlayan seçim sonuçları nedeniyle ağlayan bir partili.. İşte o an denilen karelerden bir tanesiydi.. Deklanşöre bastım ve o kareyi çektim.. O kareyi çektikten sonra DSP'den ayrıldım..
Saat 22:00 sularıydı.. Şehir Kulübünün oradan DYP'ye doğru ilerlerken, yanıma siyah renkli bir araç yaklaştı.. Cam açıldı, "Haydar bey nereye" diyerek seslendi. Aracın içindeki kişi Musa Uzunkaya'ydı.. DYP'ye geçiyorum dedim.. Cevap gecikmedi, "Gel bizim seçim koordinasyon merkezine geçelim.. Orası daha hareketlidir"
Bindim aracına birlikte seçim koordinasyon merkezinin oraya gittik.. Gittik ki davul zurnalar çalıyor.. Etraf bayram yerine dönmüş.. Coşku, sevinç bir arada.. Orada bir davulcu, AK Parti'nin ilk dönem milletvekili seçilen isimlerinin önüne, davulu havada tutarak yatı verdi yere.. Dört ayak üstüne düşmüştüm.. Yine o an denilen bir kare.. Sevinci, coşkuyu anlatan o anın fotoğrafını da hemen çekiverdim.. 2002 seçim gecesini yine o yılların Halk Gazetesinde, Genel Yayın Yönetmenimiz Necdet Uzun, DSP binası ve AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi önünde çektiğim bu iki fotoğrafla 'Sevinç ve Hüzün' başlığı ile manşete taşımıştı.
AK Parti iktidar olmuş, faizler ve döviz hızla düşmeye başlamış.. Ülkeye bir bereket gelmişti.. Alışık olunmayan ve duyulmayan vaatler peşi peşine geliyordu.. Topluma güven veriliyordu.. Duble yollar, 3Y (Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk) ile mücadele 2002 sonrası özellikle 57. hükümet döneminde malum şu Anayasa fırlatma olayı sonrası yaşanan ekonomik krizden ciddi anlamda olumsuz etkilenen banka mağdurları için kredi kartı ve kredi borçlarına yapılandırma hakkı tanınmıştı. Vatandaş rahatlamıştı..
Musa Uzunkaya için '2002 yılına kadar hep muhalefet parti milletvekili oldu' demiştik.. 2002 yılından sonra iktidar partisi milletvekili oldu.. Lakabı 'Hocaydı'.. 'Musa Hoca'
O yıllarda internet yaygın değildi.. Samsun'un Klas TV'si vardı.. Musa hocada Klas TV'de canlı yayına çıkacaktı.. Şoförü Adem Yıldız o siyah aracı kanalın önüne çekmişti.. Tesadüf bu ya.. Bende oradan geçerken aracı gördüm.. Plakası dikkatimi çekmişti.. ... FP... O plakayı çektim ve ertesi gün bir haber yaptık.. 'Kendisi AK Partili Plakası Faziletli' başlığı ile..
Gazetede bu haberi görünce Musa hoca beni aradı.. Eyvah dedim.. Telefonu açtım.. "Haydar bey "Selâmün aleyküm" dedikten sonra bir kahkaha sesi.. Hoca gülüyordu.. "Çok detaycısın tebrik ediyorum seni" dedikten ve biraz daha sohbet ettikten sonra telefonu kapatmıştık.
Tezkere oylamasında 'Hayır' oyu vermişti.. Bu nedenle partide biraz gerginlik olmuştu.. O konuda da gece yarısı telefonlarımıza çıkıp, tezkereye 'Hayır' oyu verdiğini açıklayan milletvekili olmuştu.. İktidar partisi milletvekiliydi.. Soru önergesi rekortmeni Musa Uzunkaya artık yoktu.. Muktedir partinin milletvekili soru önergesi vermezdi..
Çok anılarımız var kendisi ile.. Polemiklerin muhabiri olarak.. Fazilet Parti milletvekiliyken Muhasebeciler Odasının Büyük Otelde gerçekleştirdiği kongreye katıldı. Kongrede Tarık Cengiz ve Vedat Çınaroğlu'da vardı.. Kongre öncesi bu üç isim gazete manşetlerinde bir birleri ile sözlü atışmıştı. Tabi gazete sayfalarına yansıyan bu atışma, Muhasebeciler Odası'nın kongresine de yansımıştı.. Dönemin Muhasebeciler Odası Başkanı Ahmet Hayvalı, "Sayın vekiller biz sizi buraya kavga edin diye davet etmedik" diyerek uyarıda bulundu. Bu uyarı sonrası Uzunkaya, Cengiz ve Çınaroğlu yatıştı, sakinleşti.. Birbirlerinin gönlünü aldı.. Sonra üçü de bana dönerek kol kola gülümseyerek poz verdi.
O yıllarda siyaset böyleydi.. Gönül almasını bilirlerdi.. Musa Uzunkaya'da hem siyasi yaşamı hem de tanınan bir sima olarak Samsun'da iz bırakanlardandı.. Şimdi söze ilk biz girdik "Selâmün aleyküm Musa hoca"
-Metin yazarı Haydar ÖZTÜRK