AK Parti Samsun Eski Milletvekili Musa Uzunkaya, geçtiğimiz günlerde yapılan AK Parti Grup toplantısına bazı mevcut milletvekillerinin kendilerine tezahürat yapmaları için şakşakçı getirdikleri yönünde ki eleştirisinin bazı yayın organları tarafından çarpıtılması üzerine bir açıklama yaptı.
AK Parti Samsun eski Milletvekili Musa Uzunkaya, sosyal medyadan yayınladığı eleştirisinin, çarpıtılmasını hayretle izlediğini söyledi. Musa Uzunkaya sosyal medya sayfasında yaptığı açıklamada, "An itibarıyla Ak Parti Grup toplantısındayım. Çok garip manzaralara geçmişte de alışmıştık. Ancak şimdi garip ötesi çirkinliklere şahit oluyor, affınıza sığınarak tiksindiğimi ifade etmek istiyorum. Resmen mevcut vekillerle, ileriye dönük aday olmayı düşünenler şehirlerinden tezahüratçı, şakşakçı bir kısım dilim varmıyor (...) lar getirmişler. Ne olcak onlar için yapılan tezahüratlar, yeniden aday olmalarına imkan hazırlayacak. Siyaset adamı vakur ve olgun olmalı değil mi? İrtifa kaybediyoruz. Dikkat, dikkat!.. Allah yardımcımız olsun." demişti.
Bu eleştirisinin bazı yayın organları tarafından çarpıtıldığını söyleyen Musa Uzunkaya ise o eleştirisi ile ilgili yaptığı yeni açıklamada şunları dile getirdi.
Önceki gün ( 24.04. 2018- salı ) ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GRUP TOPLANTISI’nda, üzülerek izlediğim bir tabloyu, nedenleriyle paylaştığım Facebook üzerinden bir kısım medya organlarının yaptığı alıntı ve çarpıtmaları hayretle iki gündür takip etmekteyim.
Aylardır aynı sosyal medya veya başka iletişim kanalları üzerinden yaptığım paylaşım, yazı, şiir ve değerlendirmelerimi, sözüm ona kayda değer bulmayanlar, mal bulmuş mağribi gibi bu açıklama ve değerlendirmemize sarıldılar. Benim yaptığım değerlendirme, sadece Ak Parti Grubunun Mecliste yaptığı toplantılarıyla alakalı da değil.
Grupları salondan veya evinde ekrandan takip edenler görmektedir ki, partilerin toplantıları hiç de hoş olmayan görüntü ve gürültü kirliliğine sahne olmaktadır. Ülke yönetiminin ana kumanda merkezi, aziz milletimizin seçkin ve seçilmiş vekillerinin haftada bir halka verdiği görüntünün her anlamda nezih ve izlenebilir bir güzellik ve seviyede olması gerekir. Bu hem grup hem de TBMM içtimalarında aynı mehabette olmalı değil mi?
Binaenaleyh, meclis genel kurulunu izleyen misafirler için iç tüzüğün amir olduğu hükümler çerçevesinde, vekillerin konuşmalarına lehte ve aleyhde alkış, tezahürat, sesli ve görüntülü hiç bir gösteride bulunmamayı amirdir.
Her ne kadar gruplar için bu manada bir yasak yok ise de, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ çatısı altında saygınlık ve mehabeti gölgeleyecek tavır ve davranışlardan uzak kalınmalıdır.
Siyasi liderlerin konuşmalarından önce ve liderlerin konuşmaları anında o kadar gereksiz, zamansız, kulağa ve dımağa hoş gelmeyen, nezaket ve saygınlık sınırlarını aşan tezahürat ve davranışlar sergilenmektedir ki, neredeyse insan kendini mecliste değil de bir spor salonu veya stattaymış zehabına kapılabiliyor.
Ben, bir kaç kez AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLLERİ’den bazı arkadaşlarımı uyararak, “ bu konuda önü alınmaz bir trend içine girildi. Gerekli uyarılar yapılıp, ciddiyetle takip edilsin. Salonda koltuk kapmaca yarışından alınız da illerin milletvekillerine, aynı ilden gelen veya getirilen misafirlerin gereksiz tezahüratlarına kadar varan ölçüsüz davranışlara meydan verilmesin. Sayın Cumhurbaşkanımız veya Başbakanımız konuşurken olur-olmaz yerlerde alkış veya başka tezahüratlarla konuşmanın akış ve heyecanı kesilmesin, anlaşılır olması engellenmesin...” dedim.
Nitekim hem sayın Başbakanımız hem de Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda defaatle uyarıda bulundular. Hatta bir müddet adeta yapılan müdahalenin durması ve durdurulması için beklediler. Şahsi kanaat ve tavsiyem; Meclis Genel Kurulundaki uygulama bir farkla gruplarda da uygulanmalıdır.
Sadece ALKIŞ!... Derler ki, siyasetçinin, sahnede olan sanatçı v.s.nin gıdası alkışmış. Tabii bu, değerlerimiz açısından ne kadar doğrudur tartışılabilir ama, alkışın ötesindeki görüntü hiç bir grup için hoş değil.
Siz tabloya o salonun ambiyansı içerisinde değil, 81- milyon vatan evladının, evinden, iş yerinden onun adeseden bakınız. O tablo ve görüntünün hiç de hoş olmadığını göreceksiniz. Bu görüntüler, bütün gruplar açısından bir irtifa kaybı değilse nedir? Sizi tüm dünya izliyor!
Bütün partilerin ama özellikle iktidar partisi, benim de kurucuları arasında olduğum AK PARTİ GRUBU’nda hiç ama hiç yaşanmaması gerekir. İktidar olmanın vakar, ciddiyet ve onuru içerisinde, hatta diğer siyasilere da her alanda olduğu gibi, bu sahada da örnek olması gerekmez mi?
Şimdi, açılımı bu izahlarımın içinde mündemiç olan o günkü paylaşımımdan kendisine göre pay çıkaranlar, sosyal, görsel ve yazılı medyanın mensupları lütfen noktası virgülüne kadar bu açıklamamı da yayınlasınlar. Benim o günkü açıklamamdan AK PARTİ’ye karşı tavır aldığım..” yorumundan, son siyasi gelişmelerde bana yeni yerler ve adresler bulmaya varıncaya kadar her türlü hezeyanı paylaşanların bir kısmı, benimle ilgili alıntının hemen altında Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki uyarılarını haber olarak vermişler.
Benim eleştirim, arkadaşların grup toplantıları ve adeta konuşmaları sabote eder noktaya gelen yanlışlara meydan vermemelerini sağlama noktasında, hiç olmazsa 27. Dönem Meclisinde gerekli tedbirleri almalarını hatırlatmaktır.
Siyasi misyonuma gelince, bağımsızlar hareketinden itibaren MİLLİ GÖRÜŞ ve Merhum Erbakan Hocamızın yanında yer almış, 1973-1975 - yılları arasında üç yıl MSP ERZURUM İL GENÇLİK KOLLARI BAŞKANLIĞI yapmış, kamudaki görevinden sonra da REFAH ve FAZİKET PARTİSİ SAMSUN MİLLETVEKİLLİĞİ, bu iki parti kapatıldıktan sonra da kurucuları arasında yer aldığım ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’nde bir dönem Milletvekilliği yaptım. 2007’den itibaren de her fırsat ve zeminde mensubu ve kurucuları arasında olmaktan müftehir olduğum ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’ne, yani partime elimden geldiği kadar destek vermeye, yollara düşüp seçimler için katkı sağlamaya çalışan bir neferim. Makam, madde, İkbal ve istikbal sevdasını sevenlerine, dava ve hizmet şuurunu erenlerine bırakmak, o yolda koşan yar olmak, Hakk’ın rızasından başka rıza, onun dostluğundan başka dostluk, onun ihsanından başka ihsan ve ikrama meyletmemek duamız ve umudumuzdur.
Benim o açıklamamı, grup toplantılarındaki bir yanlışı tüm partiler adına düzelttirme amaçlı değil de, Ak Parti eleştirisi olarak değerlendiren karşı cenahın kalemşörleri ile, özel bir kısım hesapları olanlara buradan ne yağ çıkar ne de sermaye, bu böyle biline!...