Samsun'un siyaseti de, siyaseti yapma şeklide tez konusu olacak cinstendir.. Hele ki iktidar partisi AK Parti'de siyaset yapıyorsanız, aile içinde olmaması gereken entrikalara da, katlanmak zorundasınız..
AK Parti'nin 2002 ruhunu neden ve niçin kaybettiğini, hangi yanlışların yapıldığını ve gelinen süreçte kitlelerin AK Parti'ye olan inancını ve güvenini hangi sebeplerden dolayı yitirdiğini yazmıştık.. Okuyanlar hatırlayacaktır..
İl ve ilçe Teşkilatlarına gelen her yeni yönetim, kendilerinden öncekileri küstürdü.. Seçim zamanı onları hatırladı, eski partilileri ziyaret ediyoruz adı altında ziyaret turları yaptı. Halkın içinden uzaklaşıldı, halk parti binalarında 'Halk Günü' adı altında dört duvar arasına sıkıştırıldı. Gerçi, makam odalarında yapılan Halk Günlerinin de, derdine derman arayan insanların, ar duygularını taciz etmekten öte bir şeye yaramadığını da yazmıştık.
Yazımızın asıl konusuna dönecek olursak, sormak istediğimiz çokça sorular var.. Malumunuz AK Parti'nin 2004'den bu yana İlkadım Belediyesi Başkanlığını yapmış, dönemsel olarak İl Başkanlığına aday olmuş, parti çalışmaları ve parti toplantılarında yer almış olan Erdoğan Tok, 31 Mart seçimlerinden sonra yeniden sahalarda görünmeye başladı. Bu görünüş, eski partililerle düzenlenen toplantılarla 'Vefa Buluşmaları' adı altında devam ediyor. Ortada bir seçim yok.. Seçim tarihi 2023 ve 2024..
Erdoğan Tok, şayet 2023 yılında yapılacak genel seçimlerde milletvekili aday adayı olacak ise, bir partili olarak erken kalkıp, erken yol alması kadar doğal bir şey yok.. Ve yine şayet 2024 yerel seçimleri için sahaya çıkmış ise yine izlediği yolda, bize göre bir sorun yok.. Sonuçta Erdoğan Tok bu toplantılarında hem partisinin propagandasını yapıyor hem de kendini kıyıya köşeye itilmiş gibi hisseden eski partililere yeniden enerji yüklüyor..
Şahsı ile ilgili seveni vardır, sevmeyeni.. Eleştireni vardır, destekleyenleri.. Bunlar bizim üzerinde durduğumuz konular değil.. Biz şuan özneye bakıyoruz.. Aday gösterilip gösterilmeyeceği meselesi partisinin alacağı ve vereceği bir karardır..
Erdoğan Tok'un sahalara yeniden çıkması ile AK Parti İl ve İlçelerde de bazı rahatsızlıklar, hoşnutsuzluklar olduğu yönünde duyumlar var. Bu duyumlardan bir tanesi de, teşkilat üyelerine Erdoğan Tok'un toplantılarına katılmamalarına yönelik talimat verildiği ile ilgili.. Şayet böyle bir şey var ise bize soru sormak düşer..
Ne yaptı Erdoğan Tok size? O toplantılarda CHP adına mı propaganda yapıyor? Ve satan siz, ve yine mobbing uygulayan da siz? Var mı bu sorulara yanıt verecek olan..
31 Mart seçimlerinde gözlemlediğimiz kadarı ile Cumhur İttifakı'nı İlkadım'da kendini AK Parti'li olarak tanımlayan partililer sattı! Kiminin Tok ile kişisel hesaplaşması ön plana çıktı, kimi meclis üyesi olamadı, yan çizdi.. Kimi ise eski hesapları ortaya serdi ve oy vermedi.. Yerel seçimlerde tercihler biraz farklı olur.. Ama şayet Samsun'da AK Partililer, İlkadım Belediyesini 31 Mart seçimlerinde kazanmak isteseydiler, kazanırlardı.. Ama Recep Tayyip Erdoğan'a Devlet Bahçeli'yi rağmen, Cumhur İttifakı, İlkadım'ı kendi partililerinin dereyi geçerken at değiştirme hevesleri nedeniyle kaybetti. Bu sürece tabi ki Erdoğan Tok'un şahsi tercihleri ve yanlışları da sebep olmuştur. Nihayetinde hatasız kul olmaz.. Bu durumu en iyi özetleyen tablo, şuan İlkadım Belediyesi meclisidir.. İlkadım Belediyesinde başkanlık koltuğu İYİ Parti'de, ama mecliste sayısal çoğunluk Cumhur İttifakında..
Şimdi birileri 'Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı' diyebilir.. O iş hiç belli olmaz.. 2004 yılından beri AK Parti'de aktif siyaset yapan, AK Parti'nin İlkadım Belediyesi başkanlığını yapan, mecliste müsteşar yardımcılığı görevinde bulunan ve hala da sahada kendi çapında bir kitlesi olan bir isim için, gelecekte hangi görevler verilir, hiç belli olmaz. Bir bakmışsınız kendisine Ankara'da bir görev verilmiş olabilir..
Bizim asıl merak ettiğimiz Erdoğan Tok'un yeniden sahaya inmesinden İl ve İlçe Teşkilatları neden rahatsız oldu. Bu rahatsızlığın nedeni hala Erdoğan Tok'u güçlü bir rakip olarak görmeleri mi? Böyle ise, İl ve İlçe'den birileri bir yerlere adaylık düşünüyor demektir. Ve bu davranışın partisel değil, kişisel kibir ve egolarla ortaya konulduğu gerçeği karşımıza çıkar. Daha da ötesi, AK Parti'de İl ve İlçe'de görev yapanlar 'Erdoğan Tok'a uygulanan mobbing ile kurumsal değil, şahsi davranışları mı ile hareket ediyor' diye sorabiliriz..
AK Parti 2002 ruhunu neden kaybetti? İşte bu yüzden kaybetti.. Kurumsallığın yerini, şahsi ve egoist davranışlar aldı.. Ve ayrıca siyasi yasakları kaldıran, siyaseti özgürleştiren, 18 yaşındaki seçmene, seçilme hakkı veren AK Parti'nin, Samsun'daki temsilcilerinin ömrünü partiye adamış Erdoğan Tok gibi daha nice insanların siyaset yapmasına, teşkilat üyeleri ile buluşmasına ket vurmaya çalışması da oldukça manidardır..