Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'ya yapacağı ziyaret öncesi kabinede revizyon olacağı ve 18 bakanın değişeceği yönünde ki iddialar üzerine bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinede geniş çaplı bir revizyon yapılacağı iddialarının doğruluk payı olup olmadığına ilişkin soruya verdiği yanıtta "Çok kısa bir cevap vereyim mi. Doğruluk payı yok." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa ziyareti öncesi yaptığı açıklamalarda Hakan Atilla davası ile ilgili de konuştu. Erdoğan, Hakan Atilla davası ile ilgili şunları dile getirdi.
"Amerika şu anda çok ciddi kumpaslar zinciri içerisinde bir süreç işletiyor. Bu sadece hukukta kumpaslar değil, ekonomik alanda da kumpaslar var. Bütün bu kumpaslarla her tarafı adeta kendine göre yola getirmenin gayreti içerisinde. Örneğin Hakan Atilla meselesinde Amerika'ya girişlerinde, 6 kez son olaydan önce Amerika'ya giren Hakan Atilla herhangi bir bu tür engellemeyle karşılaşmıyor yedinci girişinde alınıyor. Dikkat edin şu verilen kararda bile ne yazık ki çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. Bir taraftan altı davanın birinde kara para aklama yok diyor, diğerlerinde dolaylı yoldan bakıyorsunuz kara para aklamaya kadar işi getiriyor. Bir diğer yanı Halk Bankası'nın kendisiyle de yakından uzaktan bu davanın zaten ilgisi yok. Olayı nereye dayandırdılar? Getirdiler işte malum Sarraf konusuna. Sarraf konusuyla da bütünleştirmek suretiyle bir yerlere vardılar. Eğer Amerika'nın adalet anlayışı buysa evet o zaman dünya yandı. Amerika adalet anlayışını bir defa gözden geçirmeli, aynı zamanda tahkim etmelidir. Böyle bir adalet anlayışı olamaz, ondan sonra da dünyaya adalet dersi vermeye kalkmasınlar. Sadece o değil, Rıza Sarraf konusunda da şu anda yapılmakta olanlar, dönenler, Onu geç bir tarafa benim ülkemde bize karşı bir darbe girişiminde bulunacaklar. Devlete karşı darbe girişiminde bulunanları sene 99, o günden bugüne kendilerine tahsis ettikleri, 400 dönümlük arazi içerisinde paşalar gibi yaşatacaklar, ülkemden çıkan yargı kararlarının hiçbirine saygı duymayacaklar. Kendilerine giden 85 kolinin üzerinde, şimdi herhalde 100 koliyi bulmuştur. Bütün bunların içerisinde olan, verilmiş kararlarla ilgili olarak da hiçbirini nazarıitibara almayacaklar. Kusura bakmayın. Böyle mi yaklaşıyorsunuz? O zaman aramızdaki ikili ilişkilerdeki uluslararası hukuk ve ikili hukuk anlaşmaları da ne yapıyor böylece? Hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç üzülerek söylüyorum ki böyle işleyecektir."