Samsun CHP'de Mehmet Atalay ve Necile Gündüz Çokay'dan flaş açıklamalar

Samsun'da CHP Atakum İlçe Kongresinde İl Delegesi listesine yazılmayan eski il başkanı Mehmet Atalay ve eski CHP Milletvekili adayı Necile Gündüz Çokay açıklamalarda bulundu.

Samsun'da CHP eski İl Başkanı Mehmet Atalay ile birlikte eski Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, eski İl Başkanı Tufan Akcagöz ve eski milletvekili adayı Necile Gündüz Çokay'ın CHP Atakum İlçe kongresinde 'İl Delegesi' olarak yazılmadıkları gündeme gelmişti.

Samsun CHP'de önümüzdeki günlerde yapılacak İl Kongresi öncesi İl Delegesi olarak yazılmayan eski İl Başkanı Mehmet Atalay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Aslında hiç bir şey söylemeyecek, hiç bir yorum yapmayacaktım. Ama arayanların, sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımların, bir şekilde üzüntülerini iletenlerin sayısı artınca bu paylaşımı yapmak zorunda kaldım. Sorun şu: Samsun yerel basınınında da 'Mehmet Atalay il delegesi yapılmadı, il başkanlığı seçiminde oy kullanamayacak' haberleri çıkınca kendimi ifade etmek istedim açıkçası. Hemen şunu söylemek isterim: Ben alışkınım. O kadar ki 2012 yılında İl Başkanı seçildiğim kongrede de il delegesi değildim, kendime oy bile kullanamamıştım. Bir çok kez il delegesi olamadım zaten. Hatta mahalle delegesi, ilçe delegesi bile olamadığım bir çok kongre süreci var geçmişte. Şimdi de il delegesi olamadığımı öğrendim. İnanın hiç önemli değil. Öncelikle İl delegesi olan bütün CHP’li yol arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Onlar il başkanlığı seçimlerinde en doğru kararı vereceklerdir. Hepsinin il delegesi olmaya herkes kadar hakkı vardır. CHP’nin tüm üyeleri istinasız her türlü göreve, genel başkanlık dahil tüm makamlara layıktır." dedi.

RUHLARINI ŞEYTANA SATMALARINA ÜZÜLÜYORUM
Eski CHP Samsun İl Başkanı Atalay, İl Delegesi yazılmaması ile ilgili açıklamasında "Bir çok yol vardır önünüzde sizi bir yere götürecek. Birini seçersiniz. Ama sorulması gereken şudur: O yolda yürek var mıdır? Varsa hedefe varıp varmamanın yoktur bir önemi. Adam gibi yürürsünüz. Ama seçtiğiniz yolda yürek yoksa insanlığınızı yitirirsiniz. İnsanlığınızı yitirmenize hangi mevki ve makam değer ki? Umarım bu son sözlerim adresini bulur. Çünkü o geçmişte güvendiğim, umut beslediğim insanların ruhlarını şeytana satmasına gerçekten çok üzülüyorum." diye konuştu.

Eski CHP Samsun Milletvekili adayı Necile Gündüz Çokay'da İl delegesi yazılmaması ile ilgili "Üzülerek görüyoruz ki, partinin içine vefasızlık ve samimiyetsizlik yerleşmiş, dönemimizdeki samimiyetten eser kalmamış. Değişim dedim diye dışlandım. Danışma kurullarında disipline verilmem için konuşanların bugün değişim diye yırtınmalarını hayret ve memnuniyetle izliyorum." diyerek açıklamasında şunlardı dile getirdi:

"Dün sosyal medyada adım adına yapılan bir paylaşımdan sonra, yazmam gerektiğine inandığım bu açıklamayı sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim. Geçmişi anlamadan, geleceği kurmak mümkün değildir. Bu yüzden bugün, yıllarca verdiğim mücadeleyi ve ödediğim bedelleri belki de ilk defa sizlerle paylaşmak ihtiyacı hissettim. Memuriyet hayatım devam ederken, CHP’den ilk kez 2002’de aday oldum. Ardından dört kez daha listelerde yer aldım. Ancak siyasetin konjonktürel dengeleri nedeniyle seçilmek nasip olmadı. Ama hiçbir zaman yılmadım, geri çekilmedim sıralamamı beğenmeyip istifa etmedim. Memurdum. Memuriyetin siyaset yasağı sebebiyle konuşamadığım için memuriyetten istifa edip aday olup Partim ve Ülkem adına çalışmayı seçtim. Amacım bir yerlerin sahibi olmak değildi.Yani koltuk değildi,kişisel beklenti hiç değildi. Onun için sıralamanında önemi yoktu benim için. Bu bakışım, bu tavrım nedense bazı partililer tarafından ilkeli duruş değil de hobi olarak değerlendirildi. Her adaylık döneminde, sokak sokak, kapı kapı gezerek halkla buluştum. Açtığım seçim bürolarında sabahlara kadar, geceyi gündüze katarak çalıştım, çalıştık. CHP’nin bayrağının her yerde dalgalanması için her türlü fedakarlığı gösterdim partili arkadaşlarımla. Fedakarlığımı sadece siyasette değil, mesleğim de ağır bedellerle ödedim. Adaylık sonrası döndüğümüz görev yerlerinde sürgünler yaşadım. Yine de doğru bildiğimiz yoldan asla sapmadım. 2016 yılında emekli olup yapılan ilk il başkanlığı seçiminde kurultay delegesi oldum.Olağan Üstü Kurultay için toplanan imzayla,gördüğüm yanlışlar üzerine, inandığım doğruyu ilk dile getirerek değişimin savunucusu oldum. O zamanlar değişim demek, siyasette bedel ödemek demekti. Değişim dedim diye dışlandım. Danışma kurullarında disipline verilmem için konuşanların bugün değişim diye yırtınmalarını hayret ve memnuniyetle izliyorum. Daha sonraki il seçiminde yer aldığım listenin kaybedilmesini değişim istediğim ve oturma eylemi yaptığım için bana bağlayanlar oldu. Ama cesaretimden, samimiyetimden inancımdan ve doğruluktan hiç vazgeçmedim. Seçilmek için her yol mübahtır diyenlerdense hiç olmadım. Bugün geldiğimiz noktada, geçmişte doğruyu savunup parti içinde yıpratılmış olanların, bugün yaptıklarının ne kadar haklı ve gerekli olduğu görülmektedir. Ama üzülerek görüyoruz ki, partinin içine vefasızlık ve samimiyetsizlik yerleşmiş, dönemimizdeki samimiyetten eser kalmamış. Bu tablo, dünkü sosyal medya paylaşımının ortaya çıkardığı gerçekleri hatırlatıyor. Yine de umudumu kaybetmek istemiyorum. Yeni seçilmiş ilçe başkanlarına ve delegelere başarılar diliyorum. CHP’yi Samsun’da iktidara taşıyacak kadroları belirlemek adına, doğru kararı vereceklerine inanmak istiyorum. Umut, CHP’nin Samsun’da yeniden güçlü ve etkili olmasını sağlayacaktır. 18 Ekim, bu açıdan kritik bir eşiktir. Bu süreç, partimizin geleceği için son fırsat olabilir. Kararlarımızı cesaret, samimiyet ve liyakatle alarak, CHP’yi yeniden halkıyla birlikte umut kaynağı haline getirebiliriz. Her zaman söylediğimiz gibi 'Doğruyu söylemek bazen yalnızlık getirir, ama sonunda ışığı da beraberinde taşır.' Mevlana’ya sormuşlar: Efendim, kırılan kalp tekrar sever mi? Mevlana cevap vermiş: Evet. Ama efendim, siz hiç kırılan bardaktan su içtiniz mi? Mevlana demiş ki: Peki, siz hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçti mi? Ben de partimizden ve değerlerimizden asla vazgeçmeyeceğim, kırılmalar olsa da inanç ve bağlılığımdan asla ödün vermeyeceğim."