Samsun Kent Haber köşe yazarı eski milletvekili ve emekli binbaşı Vedat İlteriş Çınaroğlu, 32 yıl önce Bingöl'de şehit edilen 33 kişinin hikayesini 7500 Mermi' başlıklı köşe yazında yazarak, Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili dikkat çekici analizlerde bulundu.
1993 yılında Mayıs ayının 24'üncü günüydü. Malatya'daki uyum eğitimini tamamlayan 50 jandarma askeri, kalan askerlik görevleri için Bingöl Jandarma Komutanlığı’na gideceklerdi. Adana, Afyonkarahisar, Antalya, Bolu, Çanakkale, Denizli, Hatay, Isparta, İstanbul, Kastamonu, Kırıkkale, Malatya, Manisa, Osmaniye, Samsun, Trabzon illerinden yurt savunması ve emniyeti için törenlerle uğurlanarak, Türk Ordusu’na katılmışlardı. Düzmece sağlık raporu alarak kaytarmamışlar, rahat görev yerlerine gidebilmek için kayrılmaktan ar etmişlerdi.
Osmanlı dönemi uygulamaları için, halk tarafından söylene gelen "Kara çadır is mi tutar" türküsündeki zenginimiz bedel öder, fakirimiz asker bizim! sözlerinin unutturulmasına inanmışlardı. Türk Bayrağı ve silah üzerine el basarak gerekirse vatan ve ulus için, ölmeye söz vermişlerdi.
Saat 12:00’de iki küçük otobüsle, aralarındaki 3 öğretmenle 2,5 saat sürecek bir yolculuğa çıktılar. Silahsız, korumasız ve sivil giysiliydiler. Asker olduklarının, tek kanıtı kimlik belgeleriydi. Araç sürücülerinin sık sık anlamsız duraklamaları nedeniyle, 5 saat geçmesine karşın Bingöl’e varamamışlardı.
Bu işin içinde bir pislik olduğunu hissetmişlerdi. Saat 18:00'de Bingöl'e 15 kilometre kalmışken kahpe pususu görünmüştü. Şemdin Sakık adlı PKK piçi yanında 150 Türk yağısı ile, 40 asker ve 3 öğretmeni tutsak ederek patika yollardan Bingöl Dağları’nın karanlık bir koyağına götürdüler.
3 eğitim alpi saat 24:00’i gösterdiğinde Kalaşnikovlarla taranarak sonsuzluğa uçtular. 40 yiğit Kürşad’ın 40 çerçisi gibi dolunayın bulutlar arasında kaybolmasını beklerlerken, saat 03:00’de Kalaşnikov, Bixi ve Kanasların namlularından çıkan 7500 mermi kafa, göz, ciğer, yürek, kol, bacak parçaladı.
33 canın kutlu tinleri de sonsuzluğa uçmuştu. 36 Türk ocağı sönmüş, yıkılmıştı!
• Kahpe saldırı bilindikti. Ermeni, Rum çetelerinin kıyımlarını anımsatıyordu.
• Kahpelerin başı Şemdin Sakık, Muş’un Zenguk- Zengök, yeni adıyla Yörecik köyünden bir Ermeni dölüydü!
• Silah ve kadın ticareti yapılan Zengök Oteli (Muş’ta) Sakıklarındı!
• PKK’yı kuran 17 kişiden 10’u da Ermeni değil miydi?
150 insansı yaratığın 67’si iki gün sonra, leş yapılsa da, 32 yıl önceki 24 Mayıs’ı unutan Türk’ün kanı kurusun!
Tomurcuklar çiçek açtı! Öyle mi? Daha üç gün önce PKK’nın TBMM’deki uzantılarının Tunceli için 'Burası Kürdistan' sözleri için ne işlem yapıldı?
Yoksa Türk Devleti’nin yöneticileri, o sözleri onaylıyorlar mı? Vali’nin gözyaşları açan çiçekleri mi suluyordu?
32 yıl geçse de o çiçekleri, ağı bellemeyen Türk’ün yeri Tamu olsun!
Türk ulusu!
Gerçekleri görmelisin! Karakoyunlu, Karakeçili Türkmen köylerinde binlerce Türk kıyımı yapan Batı yayılmacılarının uşaklığına Kürt sorunu, denilemez!
Kürt sorunu yalanıyla, Türk yurdunun bir bölgesinde sözde 'Kürtçe' sözler söyleyerek şirin görünmeye çabalayan siyasetçileri tanımalısın!
Türk ulusu!
Terörsüz Türkiye'nin, geçmişteki 'Barış Süreci' gibi boş söz olduğunu unutma!
Türk ulusu!
Tek önderin ve sonsuz Başkomutanın Atatürk’ün "Yüce ulusuma öğütüm odur ki, bağrında yetiştirerek başının üzerine kadar çıkaracağı adamların kanlarında ve vicdanlarındaki gerçeği çözümlemekten bir an için ödün vermesinler" sözünü sakın unutma!
Sayın Başkanım, yazılarınız şu en kötü devirlerden birinde Türk'lüğün vicdan sesi olarak gönüllerimizde yer ediyor, varolunuz.Barış Manço'nun dediği gibi "Barış demek toprak demek ben kendimi verir miyim?" Şehitlerimizin Kutlu Tinine saygı sunuyorum.....
bunu akp-pkk-mhp ittifakının gözüne sokmak lazım.
NURLAR İÇİNDE YATSINLAR.ONLAR GÖNLÜMÜZDE SOLMAYAN ÇİÇEKLER. BENDE 1990.....2001 YILLARI ARASI SİVİL GÖREVLİ OLARAK SANSADERESİ,KARAKURT,GÜZELYAKA,DELAL DEN MAKAM ARACIMLA GECENİN 02 SİNDE 3ÜNDE MEKİK DOKUYORDUM.. ERZURUM,ERZİNCAN,KARS,AĞRI HER AN ABD YE AB DEVLETLERİNİN HİZMETKARLIĞINI YAPAN PKK NAMLULARINA HEDEF OLANİLİRDİM AMA ALLAH ŞEHİTLİK ŞERBETİNE NADİP ETMEDİ AMA ÇOK BÜYÜK HİZMETLERE İMZA ATTIM...BİZİ KİMSE TANIMAZ NURLAR İÇİNDE YATSIN RECEP YAZICIOĞLU VALİM...UNUTAMAM.BİRLİKTE ÇALIŞMAK VE TANIMAYI ALLAH BANA NASİP ETTİ...BİZ O DÖNEMLERİ YAŞADIK...UNUTURMUYUZ..ASKER,POLİS,SİVİL ACIMASIZCA O YOLLARDA YOL KESİP CANLARA KIYIYORLARDI....UNUTURMUYUM.BİR GÜNDE 10 ŞEHİT UÇAĞA YÜKLEDİĞİMİZİ AĞLAYARAK YÜREĞİMİZ YANARAK.....
O kanlı günü dün gibi hatırlıyorum.Halen acısı iyilesmez,kabuk bağlamaz taze yara gibi kanar icimizde.Ayni tarihte yine Bingöl güzergahında Oltulu değerli bir ailenin evladı da sivil memur resmi görevini yapmak üzere giderken haince katledildi.Simdi yağmur yağdı yarıklar mi kapandı? Her şeyi doğal ve şirin göstermenin derdindeler maalesef. Değerli komutanın bu yazı da adi gecen şehitlerin aileleri ile tek tek bulunup sorulmalı.'Onca zamandır haliniz nicedir ?Bakın kan gülleri açan topraklarda dikenli kara çalılar boy veriyor.'Kaleminize sağlık efendim.
Eline sağlık, alkışlar