Samsun'da Çarşamba Ovasına yapılacak Biyokütle Enerji Santralinin çevreye vereceği zarar ile ilgili hazırlanan 5 ayrı rapordan ilk olan Çevre Mühendisleri Odası Samsun Şubesinin hazırladığı raporu yayınlıyoruz.
TMMOB'a bağlı 5 ayrı meslek odasının Çarşamba Ovasına yapılacak biyokütle enerji santrali ile ilgili tesisin ovaya vereceği zararlarla ilgili rapor hazırladığı ancak bu raporların dikkate alınmadığı gündeme geldi.
Elektrik Mühendisleri Samsun Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, Tabipler Odası Samsun Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi tarafından Biyokütle Enerji Santrali nin yaratacağı zararlarla ilgili raporlar hazırlandığı öğrenildi. Bu raporları yazı dizimiz kapsamında yayınlayacağız.
TMMOB'a bağlı 5 ayrı meslek odası tarafından Çarşamba Ovasına yapılacak Biyokütle Enerji Santralinin vereceği zararlarla ilgili Çevre Mühendisleri Odası Samsun Şubesinin hazırladığı raporda şu bilgiler yer aldı.
-Birinci sınıf tarım arazisi niteliğinde bir alanda enerji santrali planlanması uygun değildir. Yenilenebilir materyal (biyokütle) kullanılarak enerji eldesi mesleğimiz açısından olumlu görülse de yukarı da adı geçen tesisin ilimizin en önemli gıda temin alanı verimli topraklara sahip Çarşamba ovasında olması uygun bulunmamaktadır.
-Tesisin proje tanıtım dosyasında 365 gün 24 saat süreyle üretim gerçekleştireceği, yılda 230.064 ton/yıl yakıt kullanılacağı (günde yaklaşık 630 ton) belirtilmiştir. Yakıtın yakılması sonucu açığa çıkacak külün nerede ve nasıl depolanacağı sorusu önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca yanma işlemi sonucu oluşacak uçucu organik bileşiklerin tarım arazisindeki ürüne zarar vereceği düşünülmektedir.
-Santralin çalışması için ihtiyaç duyduğu suyun proje tanıtım dosyasında (PTD) sondaj kuyuları açılarak sağlanacağı belirtilmiştir. Bu bağlamda su kaynaklarımızın tükenmeye yüz tuttuğu bilinirken yer altı suyunun bu şekilde kullanılması su yönetimi açısından doğru değildir.
-Enerji santralinin verimli tarım arazi üzerinde konumlandığı görülmektedir. Bu alanda inşaat sırasında ve sonraki işletme aşamasında oluşacak hafriyat atıkları ile toz ve Partikül maddelerin tarım alanları ve tarım ürünlerine zarar vermesi yüksek olasılıktadır.
-Her ne kadar fosil yakıt kullanılmasa da dünyanın ve ülkemizin gündeminde bulunan küresel iklim değişikliği sorununda büyük paylardan bir tanesi olarak yer almaktadır.