Samsun'un Atakum İlçe Belediyesi Başkanı Cemil Deveci, gerçekleşen meclis toplantısında kendisine ait hukuk bürosunda çalışan iki avukatın belediyeye icra göndermesi olayı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Belediye başkanı Cemil Deveci, gerçekleşen meclis toplantısında Atakum Belediyesi'ne karşı başlatılan söz konusu icra takibi ve iddialar üzerine AK Parti Grubunun Araştırma Komisyonu kurulması teklifi sonrası konuya ilişkin "Kimsenin aklında kuşku kalmasın" diyerek açıklamalarda bulundu.
AVUKAT VE İCRA OLAYI İÇİN AÇIKLAMA YAPTI
Cemil Deveci, kendisine ait hukuk bürosunda çalışan iki avukatın belediyeyi icraya vermesi olayı ile ilgili şunları dile getirdi.
"Bir adım daha ileri gidiyorum. Tüm komisyonlarda, encümende her yerde her partiden yetkili olsun. Herkes gelsin denetlesin ve şeffaf olalım. Tüm Türkiye’ye, iktidara da muhalefete de çağrımdır. Bu ülkede hukuk, demokrasi, şeffaflık ancak böyle kurulur. Evet o iki arkadaş benim büromda ben avukatlık yapıyorken staj yaptılar. Benimle beraber çalıştılar. Ben Atakum Belediye Başkanı olduğumda baroyla, vergi dairesi ile bağım kesildi. Hukuken ve fiilen avukatlık yapamıyorum. Büro benim. Mülkü bana ait. 30 yıllık bir hukuk bürosu. Buradan ayrıldığımda yine oraya gideceğim. Eski düzenimi bir daha kuracağım. Arkadaşlar, Samsun’da büro giderlerini kendi aralarında paylaşan, onların deyimiyle büro masraf ortaklığı yapan 60’ın üzerinde büro var. Bu iki arkadaş da böyle çalışıyor. Ben o arkadaşın yerinde olsaydım, Atakum Belediyesi’ne karşı bir icra takibi yapmazdım ya da başkanına bilgi verirdim. Durumu bu olaydan sonra öğrendim.
TEREDDÜT YAHUT KUŞKU OLMASIN
"Bir protokol imzaladık ve satış işlemini kaldırın dedim. Belediye yetkili birimleri ihaleyle satacaklar, o ve ondan sonraki alacaklara borçları ödenecek. Orada disiplin yönünden baro da bir inceleme yaptı, ben de inceletiyorum. Siz de inceleyin. Benim tabelayı değiştirmeye ihtiyacım yok. Tabeladan korkum yok. Tabela benim. Benim bu şehirde yüze yakın stajyerim var. Bunlardan biri de iktidar partisinin il başkanı. Karşı karşıya siyaset yapıyoruz. Onun ruhsatının altında benim imzam var. Bir ortaklığımız var. Bir ahlaki zeminimiz var. Bir usta çırak ilişkimiz var. Yani siyaseten beni eleştiremeyecek mi? Atakum Belediyesi’ne karşı dava alamayacak mı? Benim stajyerim diye Atakum Belediyesi’ne karşı bir dava almayacak mı? O gazeteci arkadaşa da anlattım aynı şeyi. O gazeteciye başka bir dosya göndereceğim. Gazeteciyse, o gazetesinde yazacak. Eğer gazetesi işten atıyorsa ben Atakum Belediyesi’nde işe alacağım. Söyledim kendisine de. Türkiye böyle şeffaflaşır. Sözümün arkasındayım. Gruplar değerlendirsinler. Bundan sonraki süreçte hiç oylama olmaksızın adil, herkesi içine katan ortak bir şekilde birbirimizi denetleyelim. Atakum’da ve Samsun’da ticaret yapan kimsenin, kimse hakkında aklında bir tereddüt yahut kuşku olmasın."