CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Samsun'da konuştu. "İktidar ekonomik krizi yönetemedi. İşsizlik arttı, enflasyon arttı. İntihar edenlerin sayısı arttı. İktidar pandemiyi de yönetemedi. Erken seçime ihtiyacımız var."
Partisinin 11'inci Bölge toplantısı için Samsun'a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, Atakum Belediyesi Vedat Türkali Kültür Merkezinde yaptığı konuşmada, iktidarın sığınmacı politikasını eleştirdi, ekonomik krizin ülkede yönetilemediğini ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Samsun'da yaptığı açıklamada "2018 Ağustos ayında biz bir krize girdik, kur şoku ile beraber. Diyorlardı ki ‘Rahip Brunson’dan kaynaklandı, dış güçlerin müdahalesi’ Rahip gitti, ama kriz kaldı. 2018 Ağustos ayından beri Türkiye net bir şekilde ekonomik krizin içinde. İktidar ekonomik krizi yönetemedi. İşsizlik arttı, enflasyon arttı, kendi hayatına kıymak zorunda kalan yurttaşlarımızın sayısı arttı. Sonra pandemi aralık ayı sonunda ortaya çıktı 70 gün sonra ilk vaka görüldü ve ilk vaka görülene kadar iktidar herhangi bir önlem almadı. Sonraki süreci nasıl yürüttüğünü de hepimiz çok iyi biliyoruz. Üzerinden iki yıl geçti aşılama çalışmaları halen devam ediyor. Vaka sayıları iki katına ulaştı. İktidar pandemiyi de yönetemedi" dedi.
ERKEN SEÇİME İHTİYACIMIZ VAR
Türkiye'de yaşanan orman yangınları ile ilgili de konuşan Salıcı, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türk Hava Kurumu’nun envanterinde 16 yangın söndürme uçağı, üç tane keşif uçağı olduğunu belirtti.
"Adalet ve Kalkınma Partisi, bizim geleceğimizi yok edecek bir aymazlık içinde. Bu iktidarın değişmesi lazım, değişmesi için de acilen Türkiyle’nin daha fazla hasar görmemesi için erken seçime ihtiyacımız var" diyen Oğuz Kaan Salıcı, Samsun'da yaptığı konuşmada şunları dile getirdi.
"Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında çok yanlış bir Suriye politikası izlendi. O yanlış Suriye politikası sonucu resmi rakamlara göre 3 milyon 700 gayri resmi rakamlara göre çok daha fazla Suriyeli, Türkiye’ye geldi ve kendi ülkesinde iç savaştan kaçtı. Biz tabii ki onları misafir edip ekmeğimizi onlarla bölüşüyoruz. Ama Suriyelilerin Türkiye’ye gelmiş olmasının nedeninin ne olduğunu bilmemiz lazım. Eğer Adalet ve Kalkınma Partisi bu kadar yanlış bir Suriye politikası izlememiş olsaydı, komşusunun evindeki yangını körüklememiş olsa 4-5 milyon Suriyeli kendi ülkesini bırakıp Türkiye’ye gelir miydi, başka bir ülkelere gitme ihtiyacı duyar mıydı? Onun için bizim sığınmacılara karşı bir nefret dilini tasvip etmemiz mümkün değil, doğru da değil. Tabii ki onları kendi ülkemizde misafir edeceğiz, geçici bir süre için onlara destek vereceğiz ama bir yandan da bunun kalıcı hale dönüşmemesini sağlamamız lazım. Diğer ülkelerin de desteğini alarak Suriye’de savaşı bitirip, ülkenin imarını tamamlayıp, yaşanabilir bir yere dönüştürüp, can güvenliğini sağlayıp Suriyeli misafirlerimizi kendi ülkelerine yolcu edeceğiz."