SAMSUN HABER
Yayınlanma: 30 Mayıs 2025 - 18:04
Güncelleme: 31 Mayıs 2025 - 19:43
Samsun CHP'de de yaşandı bunlar! Akçeli işler ve büyük parçalanmaya doğru
CHP'de seçim süreçlerinde 'ön seçim' diye bağıran, çağıranlar ortaya çıkıyorsa bilinki akçeli işler dönecek demektir! Samsun'da da yaşandı bunlar, bilen biliyor! CHP'de büyük parçalanmaya doğru...
SAMSUN HABER
30 Mayıs 2025 - 18:04
Güncelleme: 31 Mayıs 2025 - 19:43
Samsun CHP'de de yaşandı bunlar! CHP'den vekil adayı olabilmek için üyelere para saçmışlardı! 'Oy satın almaya' demokrasi diyorlar! Delege ağalarının ise en sevdiği süreçtir! 'Ön seçimi' işte bu yüzden istiyorlar!
CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlık seçimini kaybetmesi sonrası gündeme gelen şaibeli kurultay iddiaları gündemi sarsarken, Samsun'da da CHP'nin vekillik veya belediye başkan adayı belirleme süreçlerinde adayı parti üyelerinin belirlemesi olarak, adlandırılan ön seçimler yada eğilim yoklaması süreçlerinde dönen fırıldakları bilmeyen yok.CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun nasıl genel başkanlık koltuğundan indirildiği ile ilgili itirafçıların beyanatları yaygın medyada yer alıyor. Bunun son örneğini gazeteci Barış Yarkadaş TGRT ekranlarında yayınlanan Taksim Meydanı programında, itirafçıların kendisine aktardıklarını anlatarak gözler önüne serdi.Yarkadaş, savcılıkta ifade veren Erzurum delegesi Yusuf Gögerkaya'nın itiraflarında "Erzurum il başkanı bizi pavyona götürdü. İl başkanı beni dışarı çağırdı, 'Bize 4 imza daha lazım' dedi. Çıkarttı bize pavyonun önünde bazılarımıza bin dolar bazılarımıza bin 500 dolar verdi. Ben bu parayı aldım cebime koydum. Bu parayı bize verirken kurultay günü Özgür Özel'e oy verin, fotoğraflarını çekin bana yollayın dedi. Kurultay günü seçim kabinine girdik Özel'e oy verdik, fotoğrafını da yolladık." dediğini aktardı.Kemal Kılıçdaroğlu'nu koltuktan indirmek için 'Pavyona götürülen delegeler, dolar verilen delegeler' iddiası vahimin ötesinde vahimdir. CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın şaibeli olduğuna ilişkin iddialarla yargı süreci devam ederken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen para karşılığı oy kullandırıldığı iddialarına ilişkin soruşturma ile ilgili kararın, 30 Haziran'da çıkması bekleniyor.Şimdi Samsun'da da CHP'nin hem İl hem İlçe seçimleri ile milletvekili adayı ve belediye başkanı adayının belirlenmesi süreçlerinde ortaya çıkan ve partililerinde, delege ağası olarak nitelediği kişi ve kişiler, ön seçim veya eğilim yoklaması kararı alındığında emin olun bayram ediyor. Samsun CHP'de geçmiş yıllarda milletvekili adaylarının belirlenmesinde ön seçim kararı verildiği döneme ilişkin, ilk iki sırayı paylaşan isimlerin delegeleri kendilerine oy vermeleri için, nasıl ikna ettiklerini Samsun'da partinin tüm kaynakları gayet iyi biliyor!Kemal Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlıktan indirmek için, oyların satın alındığı, delegelerin pavyona götürüldüğü, ellerine dolar üzerinden paralar verildiği itirafları ve haberleri gündeme gelince, Samsun'da CHP'den vekil adayı olabilmek için bir dönem, üyelere para saçanlarda konuşulmaya başlandı. Oy satın almaya demokrasi diyorlar! Delege ağalarının ise en sevdiği süreçtir! 'Ön seçimi' işte bu yüzden istiyorlar! Samsun'da da yaşandı bunlar!Mesela Samsun CHP'de Kılıçdaroğlu döneminin İl ve İlçe Başkanlarını 'Değişim' adı altında düşürmek için, nelerin yapıldığını bilenler anlatır mı? Ya da Değişim adı altında koltuklara gelen CHP Samsun delegelerinin, 38. Olağan Kurultay ile ilgili gündeme gelen iddialara ilişkin söyleyecekleri bir şeyler olur mu?Mesela, son yerel seçimde eğilim yoklaması kararını ısrarla talep edenler, CHP'nin İlkadım ve Atakum'da belediye başkan adaylarının nasıl ve hangi şartlarda belirlendiğini, pazarlıklar yapılarak belirlenen kişi için sandıklardan yüksek oy çıkması ile ilgili, partililerinde delege ağası olarak niteledikleri bu kişi ve kişilerin, hangi çalışmaları yaptıklarını anlatabilirler mi?CHP'de 'Ön Seçim veya 'Eğilim Yoklaması' diye bağırıp çağıranların artık bu süreçleri suistimal etmek, kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek gibi niyetlerinin olduğunu bilmeyen yok gibi! Ama bu süreçleri isteyenleri şakşaklayan yada gazlayanlarında, yemekler verilecek, sofralar kurulacak, paralar akacak diye dört gözle beklemeleri de enterasan bir durumdur. Şimdi ortada böyle bir tablo varken gelenler, gidenleri ne Samsun'da ne de Ankara'da işte bu yüzden istemiyor. Onları o yüzden ihraç ediyorlar, o yüzden dışlıyorlar. Hatırlayın, Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanken, sesi soluğu çıkmayan, Samsun'da CHP'nin bir ilçe başkanı, Kılıçdaroğlu genel başkanlıktan düşürülünce Kılıçdaroğlu için demediğini bırakmamıştı! Başka partileri kişi ve şahıs partisi olarak niteleyenlerin, genel başkanlık koltuğuna oturan kişi ve şahıslara göre kalıp alıp, 'Öldü Kral Yaşasın Yeni Kral' mantığı ile, parti aidiyetini bir kenera atıp şahıs aidiyetini öncelemesi de CHP'de gelinen süreci özetler durumdadır. Bugün şayet CHP'de biri ve birileri eski Genel Başkanları Kılıçdaroğlu'nu elektrik direğine bağlamakla tehdit edenlere, değişimcilerden ses çıkmıyor, Kılıçdaroğlu'nun son yerel seçimde CHP'nin birinci parti olabilmesi ile ilgili ön açan hamleleri, helalleşmeleri inkar ediliyor ise, nankörlük ediliyor demektir. CHP'de son kurultay iptal edilir veya edilmez, yapılması gerekenin kenetlenmek olduğunu görmeyenler, büyük bir parçalanmayada hazır olsun.İlginizi Çekebilir
c) Çürütülen Haberleri Gizleme Yalanlanan iddialarını asla düzeltmiyor; yenisini üretiyor. Mansur Yavaş iddiası çöktüğünde, bu kez "Kılıçdaroğlu istifa edecek" yalanını attı. 4. Medya Tetikçiliğinin Anatomisi Yarkadaş'ın yöntemleri, uluslararası literatürdeki "disinformation agent" (dezenformasyon ajanı) tanımıyla örtüşüyor: Klasik Tetikçi Medya Tetikçisi Silah kullanır Algı silahı kullanır Fiziksel iz bırakmaz Belgesiz iddia bırakır Mağduru susturur Hakikati susturur Örnek: Pablo Escobar'ın medyayı satın alarak suçlarını örtbas etmesi gibi, Yarkadaş da gerçekleri çarpıtıyor Sonuç: Gazetecilik Değil, Kara Propaganda Barış Yarkadaş: ❌ Kanıt üretemeyen, ❌ Resmî kurumlarca yalanlanan, ❌ Yargı yoluna başvurulan bir isimdir. Türkiye medyası, Uğur Mumcu gibi belge avcılarıyla değil, bu tür manipülasyon cambazlarıyla kirletiliyor. Okurlara tavsiye: "Bir iddiayı ciddiye almadan önce, arşive bakın; Yarkadaş'ın geçmişi, geleceğinin garantisidir."
2. Yargı ve Resmî Kurumlar Ne Diyor? Savcılık Kararları: Yarkadaş'ın iddialarını içeren hiçbir soruşturmada suçlama olmadı. Örneğin, kurultay iddiaları savcılık tarafından "delilsiz" bulundu CHP'nin Açtığı Davalar: CHP Hukuk Bürosu, Yarkadaş'ın "belgesiz ve maksatlı" haberleri nedeniyle çok sayıda hakaret ve tazminat davası açtı. . Yöntemsel Şarlatanlık: Nasıl İftira Atıyor? ???? a) Kaynaksız "İtirafçı" Oyunu İddialarını hep "anonim kaynaklar", "gizli tanıklar" veya "itirafçılar" üzerinden servis ediyor. Örneğin, Erzurum delegesi iddiasında isim, ses kaydı veya yazılı belge sunamadı. ???? b) Zamanlama Manipülasyonu İftiralarını seçimler, kurultaylar veya kriz dönemlerinde gündeme getiriyor. Örneğin: 2019 İstanbul seçimi yenilemesi öncesi "kayıp sandık" algısı yarattı. 2023 CHP liderlik değişimi sırasında "rüşvet" iddiasını pompaladı.
b) İstanbul Seçimlerinde "Kayıp Sandık" Yalanı (2019) İddia: "İmamoğlu 5 bin kayıp sandığı saklıyor, CHP hile yapıyor!" [Haziran 2019]. Gerçek: Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 6 Temmuz 2019'da resmen "İstanbul'da kayıp sandık yoktur" açıkladı. Cumhuriyet Gazetesi, tüm sandık tutanaklarının mevcut olduğunu teyit etti c) CHP'li Belediyelerde 3 Milyar TL Yolsuzluk İftirası (2021) İddia: "CHP'li belediyelerde devasa yolsuzluk var!" [Mart 2021]. Gerçek: Sayıştay'ın 2021 denetim raporlarında böyle bir kayıt bulunmadı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te belgelerle iddiayı çürüttü d) Delegelere Para Dağıtıldığı İftirası (2023) İddia: "CHP kurultayında delegelere para verildi!" [Kasım 2023]. Gerçek: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Haziran 2024'te "suç unsuru bulunamadı" kararını açıkladı. CHP, Yarkadaş hakkında iftira davası açtı
Barış Yarkadaş'ın sistematik iftira mekanizması, belgeler ve resmî kurum açıklamalarıyla ortaya konulduğunda, "gazetecilik" kisvesi altında bir manipülasyon endüstrisi yürüttüğü görülüyor. İşte kanıtlar Barış Yarkadaş'ın sistematik iftira mekanizması, belgeler ve resmî kurum açıklamalarıyla ortaya konulduğunda, "gazetecilik" kisvesi altında bir manipülasyon endüstrisi yürüttüğü görülüyor. İşte kanıtlar
"CHP'nin FETÖ ile Bağlantılı Olduğu" İftirası (2016 Sonrası Sürekli Tekrar) Yarkadaş'ın İddiası: "CHP içinde FETÖ’cüler var, parti bunları koruyor!" Gerçek Ne? CHP, FETÖ ile mücadelede en net tavrı koyan partilerden biri. AKP’nin kumpas davalarına karşı CHP hep direndi. Sonuç: CHP’yi terörle suçlama amaçlı bir karalama.
"CHP'li Belediyelerde Uyuşturucu Operasyonu" İddiası (2022) Yarkadaş'ın İddiası: "CHP’li belediyelerin gençlik merkezlerinde uyuşturucu satılıyor, belediye yetkilileri biliyor ama örtbas ediyor!" Gerçek Ne? Hiçbir CHP’li belediyede böyle bir operasyon olmadı. AKP’li İçişleri Bakanlığı’nın bile böyle bir açıklaması yok. İddia, tamamen asparagas ve CHP’li belediyeleri karalamak için uyduruldu. Sonuç: Yalan ve iftira.
SONUÇ: Barış Yarkadaş Neden Güvenilmez? Kanıtsız iddiaları sürekli gündem yapıyor. CHP içindeki kutuplaşmayı körüklüyor. Geçmişte attığı iftiralar defalarca çürütüldü. Kaynakları genellikle "isimsiz itirafçılar" veya "anonim yetkililer." CHP’ye yönelik bu tür iddiaları ciddiye almadan önce, Barış Yarkadaş’ın geçmişine bakmak yeterli. Gerçek gazetecilik, belge ve kanıt ister; spekülasyon ve iftira değil. CHP, demokratik bir partidir. İç işleyişine dair asılsız iddialar, ancak siyasi çıkar peşinde olanların işine yarar.
5) "Delegelere Para Dağıtıldı" İftirası (2023 Kurultayı) Yarkadaş'ın İddiası: "CHP kurultayında delegelere para verildi, Özgür Özel’e oy vermeleri sağlandı." Gerçek Ne? Hiçbir resmi makam (savcılık, mahkeme) bu iddiayı doğrulamadı. İddiayı ortaya atan 'itirafçı'nın güvenilirliği şüpheli. CHP, tüzüğe uygun bir seçim yaptı ve Özgür Özel açık oy çoğunluğuyla kazandı. Sonuç: CHP’nin meşru kurultayını lekeme çabası.
4) "CHP’li Belediyelerde Yolsuzluk" İddiaları (Sürekli Gündem Yapılan Asılsız Suçlamalar) Yarkadaş'ın Sürekli İddiası: "CHP’li belediyelerde büyük yolsuzluk var, belgeler elimde." Gerçek Ne? Bu iddialar hiçbir zaman somut delillerle ispatlanmadı. AKP’li bakanlar ve denetçiler, CHP belediyelerini sürekli denetliyor, ancak yolsuzluğa dair ciddi bir karar çıkmadı. Sonuç: CHP’yi yıpratmak için sürekli tekrarlanan, kanıtsız bir propaganda.
3) "Kılıçdaroğlu'nun İstifa Edeceği" İftirası (2021) Yarkadaş'ın İddiası: "Kılıçdaroğlu, yakında istifa edecek, yerine Muharrem İnce gelecek." "CHP’de darbe hazırlığı var." Gerçek Ne? Kılıçdaroğlu, görevine devam etti ve 2023’e kadar genel başkanlık yaptı. Muharrem İnce ise CHP’den ayrılıp Memleket Partisi’ni kurdu. Sonuç: CHP içinde kargaşa yaratma amaçlı bir yalan.
2) "İmamoğlu'nun Kayıp Sandıkları" Yalanı (2019 İstanbul Seçimleri) Yarkadaş'ın İddiası: "Ekrem İmamoğlu’nun seçim ekibi, bazı sandık sonuçlarını saklıyor." "CHP, İstanbul’da hile yapıyor." Gerçek Ne? YSK ve mahkemeler, İstanbul seçimlerinde herhangi bir usulsüzlük olmadığını teyit etti. AKP’nin itirazları reddedildi, İmamoğlu’nun zaferi resmiyet kazandı. Sonuç: Seçim sonuçlarını sorgulatma amaçlı bir algı operasyonu.
Barış Yarkadaş'ın İftira ve Çarpıtma Tarihi: Gerçekler ve Yalanlar Barış Yarkadaş, uzun yıllardır şüpheli kaynaklardan beslenen, kanıtsız iddialarla gündem yaratan bir isim. Özellikle CHP ve muhalefet içindeki kutuplaşmaları körükleyen manipülatif haberleriyle tanınıyor. İşte Yarkadaş’ın geçmişte ortaya attığı çürütülmüş iftiralardan bazıları: 1) "Mansur Yavaş'ın CHP'den İstifa Edeceği" İddiası (2020) Yarkadaş'ın İddiası: "Mansur Yavaş, CHP’den istifa edecek ve yeni bir parti kuracak." "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan ayrılma ihtimali var." Gerçek Ne? Mansur Yavaş, bu iddiaları yalanlayarak, "Ben CHP’liyim, görevimin başındayım" açıklaması yaptı. Yavaş, hâlâ CHP’de ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapıyor. Sonuç: Tamamen asılsız bir spekülasyon.
Bu metin, CHP'yi itibarsızlaştırmak için yazılmış bir algı operasyonudur. Barış Yarkadaş gibi isimlerin geçmişteki yalanları ortadayken, şimdi de CHP'ye yönelik iftiraları ciddiye alınmamalıdır. CHP, demokratik bir partidir. Delegelerin kararına saygı duymak yerine, "şaibe" diye yaygaracılık yapanlar, asıl demokrasi düşmanıdır. Gerçekler ortada: CHP, tüzüğüne ve üyelerinin iradesine sahip çıkmaya devam edecek!
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye büyük emek vermiş bir liderdir. Ancak demokrasilerde değişim doğaldır. Delegelerin kararıyla yeni bir yönetime geçilmesi, ihanet değil, demokratik bir haktır. "Elektrik Direğine Bağlama" İddiası Tamamen İftira: Kılıçdaroğlu'na yönelik nefret söylemi içeren bu tür sözler, siyasi linç girişimidir. CHP içinde böyle bir söylem varsa, parti disiplin kurulu gereğini yapmalıdır. Kılıçdaroğlu'nun Katkıları İnkâr Edilmiyor: CHP'nin bugünkü gücünde Kılıçdaroğlu'nun payı büyüktür. Ancak demokratik partilerde lider değişimi normaldir. Bunu "nankörlük" diye yorumlamak, siyasi kinin göstergesidir.
CHP'nin aday belirleme mekanizmaları (ön seçim, eğilim yoklaması) tüzüğe uygun işliyor. "Delege ağası", "para dağıtımı" gibi iddialar, hiçbir resmi kaynakta doğrulanmamıştır. Ön Seçim, Demokrasinin Ta Kendisidir: Ön seçim, parti tabanının söz hakkını artıran bir uygulamadır. Bu süreci "fırıldak" diye nitelendirmek, demokratik katılıma karşı bir tutumdur. Eğilim Yoklamasıyla Aday Belirleme Meşrudur: CHP'nin yerel adayları belirlerken yaptığı eğilim yoklamaları, tüzükte yeri olan bir yöntemdir. Bu süreçlerde "pazarlık" iddiaları, kanıtsız spekülasyondan ibarettir.
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda hukuka ve parti tüzüğüne uygun bir seçim yapıldı. Özgür Özel, delegelerin oylarıyla seçildi. İddia edilen "rüşvet, pavyon, dolar dağıtımı" gibi suçlamaların hiçbir somut delili yok. Savcılık Soruşturması Devam Ediyor, Ancak Henüz Hüküm Yok: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması sürüyor, ancak henüz bir suçlama veya mahkûmiyet olmadığına göre, bu iddiaların "şaibe" diye sunulması kasıtlı bir algıdır. Erzurum İddiası: Tek Taraflı ve İspatsız Bir İftira Bir delegeye atfedilen ifadeler, tek bir kişinin iddiasına dayanıyor. Oysa CHP kurultayında binlerce delege oy kullandı. Bir kişinin sözüyle tüm süreci leklemeye çalışmak, ancak siyasi çıkar hesaplarıyla açıklanabilir.
1) Barış Yarkadaş Kimdir? Güvenilir Bir Kaynak mı? Barış Yarkadaş, geçmişte yalan haber, çarpıtma ve maksatlı manipülasyonlarla tanınan bir isimdir. İşte onun şaibeli geçmişinden birkaç örnek: 2019 Yerel Seçimleri'nde İmamoğlu'na Yönelik İddiaları Çökmüştü: Yarkadaş, İstanbul seçimleri sürecinde "sandıklarda usulsüzlük" iddialarıyla gündem olmaya çalışmış, ancak YSK ve mahkemelerce bu iddiaların asılsız olduğu kanıtlanmıştı. CHP İçi Kumpas Haberleriyle Dikkat Çekti: Özellikle Kılıçdaroğlu döneminde, parti içi muhalif sesleri "ajan provokatör" diye hedef gösteren yayınlar yapmış, ancak bu iddiaların hiçbir somut dayanağı olmamıştı. Kaynağı Belirsiz "İtirafçılar" Üzerinden Algı Operasyonu: Yarkadaş, sık sık "anonim kaynaklar" veya "itirafçılar" diyerek ispatlanamayan iddiaları gündeme getirir. Erzurum delegesiyle ilgili iddiası da, herhangi bir belge, ses kaydı veya adli kararla desteklenmediği için spekülatiftir.
"Elektrik direğine bağlamak", "nankörlük", "parayla oy satın alma" gibi iddialar, tamamen provokatif ve mesnetsizdir. CHP, Türkiye'nin en köklü partisidir ve bu tür kirli algı operasyonlarıyla itibarını zedeleyemeyecekler! Bu yazı, CHP'yi itibarsızlaştırmak için uydurulmuş bir senaryodan ibarettir. Demokratik süreçleri "şaibe" diye yıpratmaya çalışanlar, asıl demokrasi düşmanıdır. CHP, tüzüğüne ve üyelerinin iradesine sahip çıkmaya devam edecektir. Yalanlarınızla CHP'yi bölemeyeceksiniz!
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye önemli katkılar sunmuş bir liderdir. Ancak demokrasilerde değişim doğaldır. Delegelerin kararıyla yeni bir yönetime geçilmesi, "ihanet" veya "nankörlük" değil, demokratik bir haktır. Kılıçdaroğlu'nun katkıları inkâr edilmiyor, ancak partinin geleceği için farklı bir liderle yoluna devam etmesi saygıyla karşılanmalıdır.
CHP'nin aday belirleme süreçleri, parti tüzüğüne ve demokratik ilkelere uygun şekilde yürütülmektedir. Ön seçim veya eğilim yoklaması, tabanın söz sahibi olmasını sağlayan demokratik uygulamalardır. "Delege ağası", "para saçma" gibi iddialar, CHP'nin yerel dinamiklerini küçümseyen ve partinin iç işleyişine müdahale etmeye çalışanların uydurmalarıdır. Samsun’da adayların belirlenmesi, parti üyelerinin katılımıyla meşru şekilde gerçekleşmiştir.
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı, tüzük ve yasalara uygun şekilde, şeffaf bir ortamda gerçekleşmiştir. Delegelerin özgür iradeleriyle verdikleri oylar sonucunda Özgür Özel, demokratik bir seçimle genel başkan seçilmiştir. İddia edilen "pavyon, rüşvet, dolar" gibi skandal ifadeler, yargı sürecine rağmen kanıtlanamamış iddialardır. Savcılık soruşturması devam ediyor diyerek, henüz sonuçlanmamış bir süreci "şaibe" diye yaftalamak, ancak siyasi çıkar hesapları yapanların işidir.
Sonuç: CHP’yi Bölme Çabaları Boşa Çıkacak! Bu iddialar, CHP’nin yükselen ivmesini kırmak için uydurulmuştur. Parti içinde kenetlenme olduğu sürece, iktidarın oyunları boşa çıkacaktır. Not: Bu tür asılsız iddialara prim vermek yerine, belgeli ve resmi kaynaklara dayanan bilgileri esas almak gerekir. CHP, demokrasi tarihindeki en şeffaf ve hesap veren parti olma mücadelesine devam edecektir.
4. Yargı Süreci ve Gerçekler 30 Haziran’da beklenen karar, CHP’nin aklanmasıyla sonuçlanacaktır. Zira savcılık dosyasında suç unsuru bulunmamaktadır İddianamede Ekrem İmamoğlu’nun "şüpheli" gösterilmesi, siyasi bir komplodan ibarettir. İmamoğlu’nun tutuklanması da hukuk değil, siyasi bir operasyondur
3. Kılıçdaroğlu’nun Koltuğundan İndirilmesi: Bir Algı Operasyonu Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda demokratik bir seçimle görevi devretmiştir. "Şaibe" iddiaları, kaybeden tarafın iç hezeyanları ve iktidarın muhalefeti zayıflatma stratejisidir. Kılıçdaroğlu’nun "elektrik direğine asılma" tehditleri, siyasi linç kültürünün bir ürünüdür. CHP’nin birleştirici diline rağmen, provokatif söylemlerle parti içi gerilim körüklenmek istenmektedir
2. Samsun’daki Ön Seçim İddiaları: Gerçekler Çarpıtılıyor CHP’de ön seçim ve eğilim yoklamaları, şeffaf ve demokratik bir süreçtir. Samsun’daki aday belirleme mekanizmalarına dair iddialar, parti içi muhalif grupların iç hesaplaşmalarından ibarettir. "Delege ağası" tabiri, iktidar yanlısı medyanın CHP’yi itibarsızlaştırma çabasıdır. CHP’nin delegelik sistemi, tüzük kurallarına uygun şekilde işlemektedir.
1. "Pavyon ve Para Dağıtımı" İddiaları: Uydurma ve İspatsız Gazeteci Barış Yarkadaş’ın aktardığı iddialar, isimsiz ve kaynaksız ifadelere dayanmaktadır. Savcılık soruşturmasında böyle bir beyanat resmi olarak yer almamıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, hiçbir delegeye para dağıtıldığına dair somut bir delil (bankacılık kaydı, kamera görüntüsü, tanık ifadesi) ortaya konulamamıştır. İddiaların kaynağı, iktidarın CHP’yi bölme operasyonu olup, benzer senaryolar daha önce Deniz Baykal döneminde de yaşanmıştır.
Söz konusu iddialar, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na yönelik asılsız ve kasıtlı bir karalama kampanyası olup, özellikle iktidar yanlısı medya tarafından manipüle edilmektedir. İddiaların hiçbir somut delili olmadığı gibi, yargı sürecinde de MASAK raporları ve savcılık soruşturmalarında iddiaları destekleyecek bir kanıt bulunamamıştır
özgürlükden bahsederler ama ne hikmetse milletin oyları ile seçilmiş bir belediye başkanına darbe yaparlar. halkın iradesine darbe vuranlar elbet günü gelidğinde sandıkta gerekli cevabı alacaktır.
ne hikmettir ki pkk elebaşına sayın diyen devlet bahçeli ve diğer takımı milletin yüzüne nasıl bakcak? apo teröristtir.akp-mhp nin pkk terör örgütü ile kolkola gezmesi kabul edilemez.
açık ve net şekilde 19 mart darbesi 15 temmuzdan daha vahimdir. ülke 10 yılda 2 darbe gördü. 19 mart darbesi daha tehlikelidir. bu darbenin en belirgin oluşumu akp-pkk-mhp ittifakıdır. bu ittifaka şer mi dersiniz başka bir şey mi bilemem ama türk halkı sndıkta bunun cezasını verir.
DARBECİLER TOPLANMIŞ BAKIYORUMDA. MİLLET SİZE PAPUÇ BIRAKMAZ. 19 MART DARBESİNİDE BIRAKMAZ AKP-PKK-MHP İTTİFAKINIDA BIRAKMAZ.
CHP'de son kurultay iptal edilir veya edilmez, yapılması gerekenin kenetlenmek olduğunu görmeyenler, büyük bir parçalanmayada hazır olsun. yazının en can alıcı kısmı burası . chp bölünmeye doğru gidiyor ekim partisi kurucalacakmış. birleşe birleşe kazanacağızdan bölüne bölüne dağılacağıza geldi
Rahmetli Atatürk'ün kurduğu partiye bak. Her gün bir lağım patlıyor. Tez zamanda Atatürk ile Atatürk'ün kurduğu partinin adını kullanmayın. Siz kim, Atatürkçü olmak kim. Yıllarca kendinizi devletin, Atatürk'ün devrimlerinin bekçisi olarak gösterdiniz. Fırsatı buldu mu deveyi hamuduyla yuttunuz. Vay be. Merhum Gazi Mustafa Kemal Paşa, hayatta olsa vallahi suratıniza tükürürdu. Hiç olmazsa o muhteremin adını bari o haramzade ağzınıza almayın.
YALAN BİR HESAP. AKP-PKK-MHP İTTİFAKI İÇİN TEK KELİME ETMEZ AMA NE HİKMETSE YALAN ÜZERİNE KURULU BİR DARBEYE ÇANAK AÇAR. NEDEN BİLİYORMUSUNUZ ÇÜNKÜ O DA BU ÇARKIN İÇİNDE VE MİLLETİN PARASINI ÇATIR ÇATIR YİYOR. SONRA BURADA AHLAK MASALI ANLATIR.
Hadi ordan be hadi git şuradan işine
Ülke yönetmeye aday partide yaşananlar güld.r güld.r show' da bile yaşanmıyor.Allah fırsat vermesin bunlara.İstanbul'u gördük, Türkiye'de aynı tabloyu yaşarsa vah ki vahh
Bana bak aykut sen önce tutuklu ve hükümlü nedir onu bil böyle abuk sabuk şeyler yazma bu söylenen ler idda bunun yargılaması var sen hakim misin savcımısın sen ne ayaksın bu ülkede bie bir tek chpli belediyelermi var işi ne bak hadi
Samsun kent haber sen kimim borazancılığını yapıyorsun kanıt ver kanıt kimpara almış ispat et
Her gün dalga dalga operasyon yapılıyor.... Utanmadan sıkılmadan delil, kanıt, şahit diyorsun...
Ben aldım... Hem de balya balya.... Bitmedi Kıbrıs'ta dandik bir bölümü kazanıp sonra İstanbul işletme ye yatay geçiş yaptım... Bitmedi Sarıyer de üç villayı toplam onbeş milyon TL ye ibbden ihale alan müteahhitten aldım....
Bu insanları karalamalar Türk milleti ne zaman vazgeçecek, Allahin adaleti şaşmaz?
yarkadaş denen .......... işi iktidara yalakalanmaktan başka bir şey değildir. gerçekleri çarpıtmada üstüne yoktur. her nedense bu zattan AKP-PKK-MHP şer ittifakına dair bir açıklama bulamassınız? işte bu iki yüzlülük bunların öte alemde yakalarına yapışacaktır. 19 mart darbesine ses bile etmeyen bu vatan haini ne acıdırki halkın oyları ile seçilmiş bir belediye başkanının haksız hukuksuz şekilde derdest edilmesine ses çıkarmaz. diplomasına iptal yönünde hüküm veren şahsın herşeyinin sahte olduğunu yazmaz..neden yazmaz çünkü kalemi satılıktır. çünkü onur ve haysiyet sahibi değildir. bu yazı tamamen boş bir hezayanın dışa vurumudur. bir söz vardır anadoluda teşbihte hata olmaz "i.. ürür kervan yürür."
Demokrasinin açılımını siz yanlış anlamışsınız. Demokrasi de çareler tükenmez lafının nerden geldiğini de anlamamışsınız gibi duruyor. Ya adam vekil olmak için para vermişte, parayı alan da almış dimi siz ona bakın:) yani ***ın hiç mi suçu yok
Vah Kemal Kılıçdaroğlu vahhhhh..... Sana yapılanı unutursam kanım kurusun..... Sırf senin öcünü almak için ak partiye, RTE ye oy vereceğim.....
Merhabalar. YRP den AKP ye geçen vekillere yapilan vaatlere de yer verilse keşke. Koltuğa oturan çakilip kaliyor. Değişim her yerde şart. HALK olarak kenetlenmeliyiz. Yoksa bu siyaset bu gidişle halkı sömürmeye devam edecek. 19 Mayıs belediyesinde asgari ücretli çaliştirip yemek ve yol parasi vermeden emeği sömürülen çalişmak zorunda olan insanlarimizi da yazmanizi bekliyorum. Halk eğitim merkezlerin de halk için verilen kursların tasarruf kapsaminda kapatilmasina ne demeli... Halk eğitim kurslarinda çalişan hocarin aldiklari üç kuruş gözlerine battı. Zenginleri zengin etmekten vazgeçin artik.
İnadına RTE.... inadına ak parti.... Var mı ötesi reisciyiz reisci.....
sen inadına oy vermeye devam et. siz akp-pkk-mhp şer ittifakına oy vermeye devam edin. bu topraklar sizlere papuç bırakmaz!
At yalanı YARKADAŞsenden başka bu yalana inanan yok