Samsun'un Çarşamba ilçesinde yapılan Biyokütle Enerji Santrali ile ilgili Bölge İdare Mahkemesinin aldığı iptal kararı ile ilgili Eğercili mahallesi sakinlerinin avukatı olan Yaşar Altürk bir açıklama yaptı.
Biyokütle Enerji Santralinin yapıldığı Çarşamba ilçesi Eğercili mahallesinde ki vatandaşların avukatlığını yapan Av. Yaşar Altürk, 3. İdari Mahkemenin mühürleme işlemini iptal eden Bölge İdare Mahkemesinin aldığı kararın, mühürleme kararı ile ilgili olmadığını açıkladı.
Biyokütle Enerji Santrali ile ilgili Bölge İdare Mahkemesinin aldığı son karar ile ilgili açıklama yapan Av. Yaşar Altürk şu açıklamayı yaptı.
"Samsun ili Çarşamba ilçesi Eğercili mahallesinde kurulması planlanan Biyokütle Enerji (zehir) Santralının iptali ile ilgili olarak açılan bir davada yöre köylülerinin avukatı olarak görev yapıyorum. Samsun Bölge İdare Mahkemesinin verdiği son karar, MÜHÜRLEME İŞLEMİ İLE İLGİLİ DEĞİLDİR. Çünkü mühürleme işlemi Samsun 3. İdare Mahkemesinin 2019/199 ve 2019/200 Esas sayılı iki dosyası ile ilgilidir. Bu çok net tablo karşısında kafa katıştırmak çok anlamsız. Bizim görev yaptığımız Samsun 3. İdare mahkemesinin 2019/199 ve aynı santralle ilgili 2019/200 ve 2019/201 Esas sayılı üç ayrı dosyası karara bağlanmış ve işlemin iptaline karar verilmiştir. İdari Yargılama Usulü Yasasının 28. Maddesi uyarınca karar gereğinin yerine getirilme zorunluluğu nedeniyle Santralın giriş kapısı mühürlenmiştir. Nihai karara bağlanan bu iki dosya ile ilgili olarak yapılan mühürleme işlemi, Samsun Bölge İdare Mahkemesinin verdiği son karardan etkilenmez. Belirtilen bu iki dosyanın kararı temyiz edildiği için yargılama Danıştay tarafından yapılmaktadır. Samsun Mimarlar Odasının açtığı 2019/519 Esas sayılı dosya nihai karara bağlanmamış olup, yargılama devam etmektedir. Santralın giriş kapısındaki mühürde Samsun Mimarlar Odasının açtığı 2019/519 Esas sayılı dosya numarası geçmemektedir. Yani giriş kapısı zaten bu dosya nedeniyle mühürlenmemiştir. Bu itibarla, Samsun Bölge İdare Mahkemesinin verdiği bu son karar, Samsun 3. İdare Mahkemesinin nihai karar bağladığı iki ayrı kararın sonucunu ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı gibi, mühürleme işlemini de etkilememektedir. Kaldı ki, temyiz aşamasında Danıştay Dairesine tanınan yargısal denetimin Bölge Idare Mahkemesi tarafından ifa edilmesi, kaosa neden olacağı gibi, yargılama hiyerarşisine ve hukuka açıkça aykırıdır. Bu itibarla; a) Samsun 3. İdare Mahkemesinin 2019/199 ve 2019/200 Esas sayılı kararlarının gereğini yerine getirmek amacıyla santral girişindeki mühürün kaldırılması hukuken mümkün olmadığı gibi, b) Verilen Bölge İdare Mahkemesi kararı uyarınca idare mahkemesinin imar mevzuatı yönüyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması ve C) bunun sonucuna göre hüküm kurulması mahkemenin yüksek takdirine girmektedir. 2019/519 Esas sayılı dosyadaki dava halen devam ettiği için, içerik yönüyle değerlendirme yapmamız doğru olmaz... Ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun çok yakın tarihte verdikleri kararlarda uyarınca, “(...) sadece santralın kurulacağı alan değil, bu alanın etkileyeceği çevre ve tarımsal yapının da gözetilmesi zorunludur”. İdari yargı düzenindeki en üst organın verdiği son kararı da hukuk kamuoyu ile paylaşmak gereği duyuyoruz... Keza, 21.04.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı uyarınca, (Çınarlık sınırları içinde kalan ve Eğercili Mahallesine 2 km mesafedeki “Hacıosman Ormanı Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiştir”... 1987 yılında doğal orman alanı olarak ayrılan Hacıosman Ormanı ile ilgili olarak alınan ve üst hukuk normu niteliğindeki bu tescil kararının etkisiz ve hükümsüz kılınması da Devlet olmanın en temel ilkeleri ile bağdaşmaz. Bu hukuki ve idari tablo karşısında, yeni bir aykırılık ve kaosa neden olunmaması bakımından görüşümüzü Kamuoyunun yüksek takdirlerine saygı ile sunarız."