Samsun'da bulunan 11 tarihi eserin British Museum'da sergilendiği ortaya çıktı. Samsun'da bulunan tarihi eserlerin British Museum'a nasıl ve kimler tarafından götürüldüğü ise merak konusu oldu.
Samsun’da bulunan, Anadolu'nun ev sahipliği yaptığı tarih sahnesinde önemli rol oynayan Frigler'e ait olduğunu düşünülen ikisi Riton başı 11 eser, yılda 7 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan İngiltere’deki British Museum'da sergileniyor.
Dünyanın her bölgesinde yapılan kazılarda keşfedilen veya bağışlanan 100 binin üzerinde arkeolojik ve sanat eserinin sergilendiği British Museum'da, Samsun’dan giden tarihi eserler de sergileniyor. Samsun’a ait sergilenen toplam 11 eserin arasında en dikkati çekenler, Frigler’e ait olduğu düşünülen dini ritüellerde kullanılan kaz ve deve başlı olan 2 adet Riton (sunu kabı) başları.
TAM 11 ESER SERGİLENİYOR
Her yıl yaklaşık 7 milyon yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği British Museum’da sergilenen eserler arasında, Anadolu’nun ev sahipliği yaptığı tarih sahnesinde önemli rol oynayan Milattan Önce (M.Ö.) 750’li yıllarda ortaya çıkan ve M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelen Frigler’e ait olduğunu düşünülen Samsun’da bulunan özellikle 2 adet Riton parçası dikkati çekiyor. Müzede yine Samsun'da bulunan ve dolaylı yollarla taşınan Roma Dönemi'ne ait 9 adet küpe, yüzük ve iğne gibi süs eşyaları ve 1 adet değerli taş ziyaretçilere teşhir ediliyor.
DİNİ TÖRENLERDE KULLANILIYORDU
Gazete Gerçek'ten Tolga Birgücü'nün araştırma haberine göre, kaz ve deve başı biçiminde yapılmış boya bezemelerle (işlemelerle) süslü 7-8 santimetre yüksekliğe, 8'er santimetre genişliğe ve 134745, 134744 envanter numaralarına sahip olan Riton adlı eserler oldukça dikkati çekiyor. Frigler’e ait olan Ritonların, o dönemin toplumunca gerçekleştirilen dini törenlerde kullanılan dini ritüel kapları olduğu biliniyor.
ESERLERİ MÜZEYE KİM BAĞIŞLADI
British Museum’dan edinilen bilgilere göre; Samsun’da bulunan 2 Ritonun British Museum'a Capt Edward G Spencer-Churchill tarafından 1966 yılında bağışlandı.
1876 - 1964 yılları arasında yaşayan İngiliz koleksiyoner Capt Edward G Spencer-Churchill, Lord Edward Spencer-Churchill 'in oğlu olduğu biliniyor. Tarihi eser meraklısı olan Churchill, 2.Dünya savaşında da Askeri Haç Ödülü de alan ve aynı zamanda ünlü ingiliz savaş komutanı olan Sir Winston Churchill'in de kuzeni. Oriental Ceramic Cotiety' e de üyeliği bulunan ve koleksiyonunda çok sayıda eser bulunduran Churcill Londra'daki Kraliyet Akademisi'nde Farsça Sanat Sergisi' ne de bir çok eser verdi.
ZOOMORFİK KAPLAR GRUBUNDALAR
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Atilla Türker, “British Musueum koleksiyonunda bulunan Samsun kökenli iki eser Geç Frig dönemi olarak kayıt altına alınmıştır. Her ikisi de pişmiş topraktan (terrakkota) yapılmıştır. Biri ördek diğeri deve olmak üzere hayvan biçimli (zoomorfik) kaplar grubuna dahildirler. Kuş ve benzeri küçük hayvanların gövdeleri çoğunlukla hayvanın bütün görünüm tasvir edilirken, deve ve benzeri büyük hayvanların gövdeleri çoğunlukla tasvir edilmez, akıtacak kısmında baş kısımları temsil edilir. Gövdenin tamamı hayvan biçimli ise kap “Riton” (rython); sadece akıtacak kısmı hayvan şeklinde ise “Hayvan Başlı Akıtacak” tanımı kullanılır, ancak, bunlara da riton dendiği olmaktadır” diye konuştu.
GÖVDE KISIMLARI KORUNAMADI
British Musuem koleksiyonundaki iki eserin gövde kısımları koruna gelmemiş, sadece zoomorfik baş kısımları bilinmektedir” diyen Atilla Türker, “Parçalara dikkatli bakıldığında kırık kısmın kesitinde akıtacak boşluğu seçilebilmektedir, dolayısıyla ağız/dudak kısımlarında da birer delik olması beklenir. Yukarıdaki yaklaşıma göre ördek biçimli parçaya ait kap gövdesinin kuş biçimli olduğu, diğerinin sadece akıtacak kısmının hayvan biçimli olduğu ve gövdesinin normal bir kap formuna (vazo, testi, vs) sahip olduğu düşünülebilir” şeklinde konuştu. ‘
Atilla Türker, şöyle devam etti: “MÖ 2000 yılın başlarından itibaren özellikle Orta Anadolu’da kuş biçimli ritonların ortaya çıktığı ve zengin bir çeşitlilikle kullanıldığına şahit olunur. Kayseri yakınındaki Kültepe Kaniş Karumu’nda yapılan kazılar, bu kap formunun en güzel örneklerini ortaya koymuştur. Bu geleneğin Demir Çağı’nda Orta Anadolu’da devam ettiğini gösteren pek çok örnek kazılarla ortaya çıkarılmıştır. Her ne kadar ilgili eserler Geç Frig olarak tarihlenmiş olsa da, güncel araştırmalar özellikle Kızılırmak’ın doğusunda Frig’ten farklı bir Demir Çağ kültürünün olduğunu ortaya koymuştur. Boya bezemeli örneklerde etkileşim ve üslup benzerliği olmakla birlikte, hayvan betimleri arasında deve tasvirinin olması doğu etkili bir gelenektir. Deve biçimli tasvirler, Pers/Akhamenid buluntularının da olduğu tabakalarda ele geçmektedir. Deve tasvirleri aynı zamanda Arami etkisi olarak da bilinir ve Suriye üzerinden Anadolu’ya gelen sanatın unsurları arasında bulunur. Hayvan biçimli veya akıtacaklı kapların fonksyonu çoğunlukla kült uygulamalarıyla ilişkilidir ve libasyon amaçlı kullanıldıkları düşünülmektedir. Libasyon uygulamalarının dışında, gündelik hayatta dönemin inanç dünyasını sembolize eden, dekoratif yönü de olan kaplardır.”
Diğer yandan, eserlerin, bir gezgin tarafından Capt Edward G Spencer-Churchill’a satıldığı veya ulaştırıldığı düşünülüyor.