Samsun'da flaş açıklama! Samsun'da konuşan Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı Salih Meriç, Türkiye ile Yunanistan'ın sıcak çatışmaya girebileceğini gündeme getirdi.
Atakum Belediyesinin Atakum Kültür ve Eğlence Merkezi’nde CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ın katılımı ile gerçekleşen Toplumsal Dayanışma Balkan Sivil Toplum Kuruluşları İstişare Toplantısına katılan Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı Salih Meriç, "Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hangi hükümet gelirse gelsin Doğu Akdeniz politikasından kesinlikle taviz veremez hale gelmiştir. Türkiye ve Yunanistan’ın sıcak bir çatışmaya girmesi olası bir gerçektir" dedi.
Salih Meriç, konuşmasında şunları dile getirdi.
"Bugün Batı Trakyalı Türkler için tarihi bir gün. Yunan yargısı 1988 yılında Yunanistan’da Türk bulunmadığı gerekçesiyle derneklerimizi kapatma kararı verdi. Ardından Milli Direniş Günü başlatıldı. Direnişin öncülerinden rahmetli Doktor Sadık Ahmet ön plana çıktı. Batı Trakya azınlığı 29 Ocak 1988’de gerçekleştirdiği toplu yürüyüşle bu kararı protesto etti. Bu tepkilerin ikinci yıldönümünde fanatik Yunanlılar Türklere karşı toplu saldırılar düzenledi. İki gün süren saldırılarda Türklere ait 500’ün üzerinde dükkan ve işyeri tahrip edilip yağmalandı. Aralarında merhum İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga’nın ve Bağımsız Milletvekili Ahmet Faikoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda Türk darp edildi. Bugün, Yunanistan, Batı Trakya’nın kazanımlarını birer birer yok ediyor. Geçen haftalarda azınlık okulları, medreselerdeki ‘azınlık’ ifadelerini kaldırdı. Müslüman ifadesiyle devam ediyor. 9 Şubat’ta çok önemli encümen seçimleri olacak. Batı Trakya’daki çocuklarımızın eğitimi ve geleceği, oradaki soydaşlarımız için hayati derecede önemlidir. Türk dışişlerinin oradaki soydaşlarımızın ve Gümülcine Konsolosluğu’nun bu konuya gerekli önemi göstermesini istirham ediyorum. Bugün mübadelenin 98. yılını anıyoruz. O günlerde yurdumuza 500-550 bin mübadil geldi. Türkiye’deki göç merkezlerinden birisi de Samsun. Samsun’a gemiyle gelen mübadiller bugün ziyaret ederek karanfil bıraktığımız Tütün İskelesi’nden iç bölgelere sevk edilmişlerdir. Balkanlar’da beş asırdır korunan Türk, Müslüman, Osmanlı dengesi korunmalı; Balkan Müslümanlarını, Arnavut, Türk, Pomak, Boşnak gibi ayrımcılığa tutmak yanlıştır. Kültürel zenginliklere saygı duyarak hepsine bütün bakmak gerekir. Kosova ve Makedonya’da Türk-Arnavut ayrışması yerine birliktelik politikası güdülmelidir. Çok sayıda güçsüz Türk siyasi partinin yerine Türk yanlısı, güçleri bir arada tutacak, tek siyasi parti ile birliktelik sağlanmalıdır. Bu birliktelik tüm Balkanlar’da teşvik edilmelidir. Batı Trakya’da Türk kimliği yok edilerek, ümmetçi, islamcı bir anlayış teşvik etmek farkında olmadan Yunanistan’ın politikalarına yarıyor. Yunanlılar, ‘Burada Türk yoktur, Müslüman Yunanlılar vardır’ ifadesini kullanıyorlar. Yunanistan’daki Osmanlı-İslam eserlerini yok sayıp onun yerine Bizans sonrası islam eserlerini lanse ediyorlar. Özellikle son 10 yıldır Batı Trakya üzerinde uygulanan yanlış politikalar, Batı Trakya Türklerini bölmüştür. Alnı secdeye değenler-değmeyenler, cumacılar-kazacılar şeklinde Batı Trakya Türkleri paramparça yapılmıştır. Bazı kişilerin siyasi ve dini görüşleri doğrultusunda buradaki politikalar, oradaki insanların felaketine sebep olmaktadır. TRT’nin mutlaka Balkan kanalı açması gerektiği, buradaki ana dillerde programlar ve haber bültenleri yayınlanmasında fayda görüyoruz. Yunanistan, önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’nin konuşacağı en önemli ülke olacaktır. Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hangi hükümet gelirse gelsin Doğu Akdeniz politikasından kesinlikle taviz veremez hale gelmiştir. Türkiye ve Yunanistan’ın sıcak bir çatışmaya girmesi olası bir gerçektir"