Samsun Valiliği ve Cemiyetler otomobil park etme meselesi nedeniyle yaşanan kavga olayını görüntüleyen gazeteci Recep Yazgan'a polisler tarafından uygulanan gözaltı olayı ile ilgili açıklama yaptı.
Samsun'da bugün meydana gelen olayda, taraflar arasında araç parkı meselesi nedeniyle kavga çıktı. Olay yerine çok sayıda emniyet mensubu giderken, gazetecilerde haber yapmak üzere, kavganın yaşandığı yere gitti. Bu esnada olayı görüntüleyen gazeteci Recep Yazgan, bir polis memurunun hışmına uğradı. Yazgan, gazeteci olduğunu söylesede, yere yatırılarak ters kelepçe ile gözaltına alınmaktan kurtulamadı. SAMSUN VALİLİĞİ OLAYLA İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTIYaşanan olay sonrası Samsun Valiliği yayımladığı açıklamada, "Bazı internet haber siteleri ve sosyal medya hesaplarında yer alan Bugün saat 13.10 sıralarında İlkadım ilçemizde park yeri nedeniyle kavga eden L.K., İ.K. ve S.R. isimli şahıslara, devriye görevini ifa eden asayiş ekiplerinin müdahalesi ve sonrasında şüphelilerin gözaltına alınmaları sırasında olay yerinde bulunan gazeteci R.Y.'ye yapılan tasvibi mümkün olmayan müdahale ile ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmış olup, soruşturmanın selameti açısından ilgili polis memuru görevden uzaklaştırılmıştır. Kamuoyuna duyurulur." dedi.

Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır'da gazeteci Yazgan'ın gözaltına alınması ile ilgili yaptığı açıklamada, şunları dile getirdi:
"Gazete bürosunun önünde bir park kavgasını uzaktan, kaldırım üzerinden haberleştirmeye çalışan gazeteci arkadaşımız, basın kartını yanında bulunduramamış olmasına rağmen mesleğini icra ettiğini açıkça beyan etmiştir. Buna rağmen, gazetecilik görevini yerine getirmekten başka amacı olmayan bir gazetecinin, güvenlik güçlerinin orantısız ve sert müdahalesine maruz kalması, yere yatırılarak ters kelepçe ile gözaltına alınması ve darp izleriyle karakoldan çıkması, meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi hukuk devleti ve insan hakları ilkeleri açısından da kabul edilemez bir durumdur. Gazetecinin görevi, kamuoyunu doğru ve tarafsız şekilde bilgilendirmektir. Olay anını belgeleyen, kamusal görevini ifa eden bir basın mensubunun bu şekilde muamele görmesi hem basın özgürlüğüne gölge düşürmekte hem de meslektaşlarımızın görev yapma motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti olarak, görev başındaki meslektaşımıza yönelik bu sert müdahaleyi kınıyoruz. Olay yerinde görev yapan emniyet mensuplarının, basın mensuplarının haklarını ve sorumluluklarını bilerek, daha dikkatli ve ölçülü hareket etmeleri gerektiğini bir kez daha, önemle hatırlatıyoruz. Yaşanan bu üzücü olayın ardından Samsun Valimiz Sayın Orhan Tavlı, Samsun Emniyet Müdürümüz Sayın Ahmet Arıbaş, Samsun milletvekillerimiz ve ilgili yetkililer, Cemiyetimizle temasa geçerek konuyla ilgilendiklerini ifade etmiş, sorumlular hakkında idari işlem başlatıldığını bildirmişlerdir. Benzer durumların tekrar yaşanmaması için gereken adımların atılacağından da hiçbir şüphemiz yoktur. Ayrıca, bu münferit olayın Samsun basını ile Samsun emniyeti arasında bir soruna dönüşmesine kesinlikle izin vermeyeceğimizi, her iki tarafın da görevini sağduyu ile yerine getirmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz. Gazetecilik suç değildir. Karakol çıkışı hastaneden darp raporuda alan meslektaşımız Recep Yazgan'a tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."SAMSUN GAZETECİLER CEMİYETİ AÇIKLAMA YAPTI
Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı'da gazeteci Recep Yazgan'ın görevini yaparken gözaltanı alınması ile ilgili şunları dile getirdi:
"Samsun’da yaşanan ve kamuoyuna yansıyan bir olayda, görevini yapan gazeteci meslektaşımız Recep Yazgan’a, bir polis memurunun sert müdahalede bulunduğu görüntüler büyük bir üzüntüyle tarafımızca izlenmiştir. Gazetecilik; halkın haber alma hakkı doğrultusunda kamu yararına yapılan anayasal bir görevdir. Bir gazetecinin, kamusal bir alanda yaşanan gelişmeleri görüntülemesi suç değil, görevdir. Bu görevi icra ederken herhangi bir fiziki müdahaleye maruz kalması kabul edilemez. Meslektaşımıza yönelik bu orantısız ve sert müdahaleyi kınıyoruz.Gazetecilerin tehdit edilmediği,baskı görmediği,özgürce görev yapabildiği bir ortamın sağlanması hem demokrasinin hem de toplumun ortak talebidir. Saygılarımızla"
burda gazeteci arkadaş hakkında yazı yazanlar insallah gazeteci bir arkadaşa işiniz düser magdur olduğunuzda haber yapmak için adam aramayın
Askerde cep telefonu kullanma yasağı vardır. Askerî kışların sınırlarında fotoğraf çekilmesinin yasak olduğunu ifade eden uyarı yazıları vardır. Polis, suçlulara mücadele ediyor. Birisi de fotoğraf, video kayıt yapıyor. Polislerin yüzlerini alenen ifşa edilebilir. Sorulunca gazeteciyim diyor ama kimlik unuttum diyor. Bunda bir gariplik yok mu. Herşeyin bir usulü var. Doktor, muayene ederken odada kapı kapalı iken, hatta paravan ardında muayene ediyor. Özgürlük deyip herşeyi ve herkesi fotoğraf video ile kayıt altına alınamaz. Gazeteciyim diyor ama kimlik yok. Olacak şey değil. Üstüne üstlük bir de polis suçlu ilan edilmek isteniyor.
Bilmediğimden soruyorum. Şimdi bütün haber sitelerinde bu polislerin yüzleri göründü. Suç mu işlenmiş oldu?
Şu olayda, videoları izleyip de bu polis memurunu savunabilen arkadaşlara şaşıyorum gerçekten. Gazeteci olmayan birinin video çekmesi suç mu? Hadi suç olduğunu varsayalım, 50 yaşının üzerinde bir insana bu şekilde onur kırıcı bir müdahaleyi hangi insan evladı normal görebilir? 3 saniye içinde adamı darp etmeye başlıyor. Konuşmasına müsaade bile etmiyor. Yanında ailesi çocukları da olabilirdi. Bu polis gibi öz gelişimini tamamlayamamış insan müsveddeleri vatandaşı devlete düşman ediyor. Umarım en ağır cezayı alır.
Hukukçu, muhtemelen 18-20 yaşlarında heyecanlı bir çocuksun. Umarım bir yakının veya kendin böyle bir olayı tecrübe ederek bana hak vermek zorunda kalmazsın. Ayrıca okuduğunu anlamakta sorun yaşıyorsun. Bu millet polisine sahip çıkar merak etme. Ama 50 yaşının üzerindeki bir adama bu muameleyi yapanları da ayıklar. Sen de sahip çıkmak istiyorsan böyle yapmalısın.
Buradan cumhuriyet savcılarına sesleniyoru. Kaan adlı kullanıcı, alenen Türk polisine, emniyet teşkilatına hakaret etmektedir. Hakkında acilen inceleme ve soruşturma açılmalıdır. Bkz. TCK 301 madde.
İyi o zaman ben de gideyim hastaneye doktorum diyeyim kimlik sorana da üzerimde yok diyeyim. Adliyeye gideyim sorana adliye personeliyim ama kimliğim yanımda değil diyeyim. Vs vs vs olacak iş mi bu... Polis, olaya müdahale ediyor. Birisi de cep telefonu ile olayı, polislerin yüzlerini çekiyor. Kimlik de gosteremeyince müdahale ediliyor. Maalesef Bu ülkede polis dusmani teröristler, organize suç örgütleri, vs vs var. Polisin tutumunda bir yanlışlık yok. Gazeteci kendi eksikliğini kamufle etmek için ciyakliyor. Araştırılsın marjinal gruplara karşı olumlu bakışı vs var mı diye....
sokagın oratsı.ne adlıye ne de hastane .resım cekılemez alan mı.ılgınc yaklasım
Bizler EMPATİ kültürünü kaybetmişiz..Bu ve buna benzer olayların savunulacak tarafı yok, burası doğu güneydoğu değil (olağanüstü hal bölgesinde değiliz) Karşılarında ki de bir Ademoğlu.Umarım yaşatanlar ve destekleyenler(normal karşılayanlar) aynılarını yaşarlar
Kimliği sorulduğunda evde unuttum mazeret mıdır. Madem öyle çocuğu kayıt için okula götürünce evrakları evde unuttum desek de kayıt yapılmalı öyle mi. Resmi kurumlara belge ibraz etmeyelim, unuttum diyelim. İşlem yapmayan görevlilere de tepki gösterelim. Polisin tavrı doğrudur. Kimlik gösteremeyen gazetecinin tavrı yanlıştır.
nıye sokak ortasında cep telefonu ıle cekım yasaktır dıye kanun mu var.ya sabır
Orada bir tavır yok , ezme var. Bir insan, bir insana bu kadar acımasız olamaz. Karşındaki GAVUR değil , burası doğu güneydoğu da değil...Ne oldu, Gazeteci çekmedi -Çekemedi .Vatandaş çekti..Biraz EMPATİ
Tmm yapılan orantısız ancak, kimlik ibraz etmesi gerekirdi.Orada bu olayı çeken onlarca insan var.Neden onların aynı muameleye uğramayıp sadece bir kişinin kimlik ibrazı olmadan buna maruz kalması da ?
sokak ortasında cekımde kımlık ıbraz edılır dıye bır kanun mu var.ben cep telefonu ıle ceksem kım o cep telefonu alabılır.cep telefonu ıle cekmek yasak ıbaresını bu polıse goremı belırleyecez .neyı savunuyorsunuz anlamadım
Sanki vatan hainine saldırıyor.bu nasıl polis memuru
Muhalif onlarca gazetecinin başına buna benzer neler geldi. Ama hiçbirşey olmadı.