Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamazsınız bu meslekte.. İsterler ki her gün istedikleri, servis ettikleri bol methiyeli, bol cek caklı haber metinleri, cilalı başlıklar ile gazete sütunlarında yer alsın.
İsterler ki, kimse bizi eleştirmesin, olumsuz haber yapmasın.. Bir yandan derler ki, iftira, yalan haber yapmamak kaydıyla eleştiriye açığız. Hadi oradan sizi gidi kibirliler, egoistler, kendini beğenmiş tipler..
Sütten çıkmış ak kaşık mısınız da kimse sizi eleştirmeyecek! Kim size iftira attı ise gidin mahkemeye verin. Basını dizayn yada terbiye etme derdiniz nedir? Siz işinizi, bizde kendi işimizi yapacağız.
Gittiğiniz her yerde kendinizi haklı çıkartma gayreti içindesiniz.. Dün öyle bugün böyle konuşmayı siyasetin doğası gereği sevebilirsiniz.. Bizim buna da bir sözümüz yok. Sizden basın adına kim ne talep ettiyse, isim isim açıklayın. Vermedik o yüzden yazıyor dediğiniz kim varsa, direkt kurum kurum ifşa edin. Ama sizden hiç bir talebi olmayan, hiç bir beklentisi olmayan bu camia insanlarının evine götüreceği rızk ile de lütfen oynamayın. Bu saatten sonra varsa paranız pulunuz bu şehre hizmet için harcayın..
TİCARİ ANLAŞMALARI YAPANLAR BELLİ
Belediye başkanlarına verdiğiniz talimatlar yetmedi, şimdide ilçe belediyelerinin basın müdürlerine talimatlar yağdırdığınız iddia ediliyor.. Yılbaşından sonra da basına destek verilmeyecek başkanın emri diyormuşsunuz ve her yerde konuşulan konu bu.. O ilçe Belediyeleri bundan önceki dönemde ticari anlaşmalar yapanlar belli, bunları sizde gayet iyi biliyorsunuz. O kaynakları aktaran ilçe belediyelerinin çoğu başkanı da bugün aynı isimler.. Yani önceki dönemde belediyenin kaynaklarını belirli yayın organlarına aktarılması rahatsız edici ise, bu kaynakları aktaranlar başkanlarının çoğu aynen görevlerine devam ediyor. Bu konuda bir hesap sorulacaksa, bizde sorulmasından yanayız, öncelikle bu başkanlara hesap sorulmalı, hizmete harcayacağınız parayı pulu neden egonuzu tatmin etmeye harcadın diye..
O kaynakların ayrıldığı yayın organlarından biri kapattı zaten.. Ve ayrıca o ilçe belediyeleri arkasında holding yada iltimaslılar hariç, basın emekçilerini de dikkate alıp, ne reklam gönderiyordu ne de ticari bir anlaşma yapıyordu. Hal böyleyken, eğer bu iddia doğru ise evine rızk götürme derdinde olan bu camianın emekçi insanları ile siz neden uğraşıyorsunuz. Ya bizim istediğimiz basın olacak ya da olmayacak mı diyorsunuz. Bu mudur basın özgürlüğü, tarafsızlığından anladığınız... Hem kötüle, hem onur kır, hem küçük düşür, itibarsızlaştır, ama basına da her gün haber servis et.. Ne güzel dünya..
Sizden hiç bir beklenti ve talebi olmayan basın camiasında ki insanların yaptıkları eleştirilere, araştırma haberlere katlanacak, eleştiriye açık olacak siz de buna saygı duyacaksınız.. İki de bir, basın bizi şu kadar manşet yaptı, iftara atmadan olumlu eleştirel haberlere açığız mesajları vererek, kendinize cephe oluşturmaya çalışmayın. Gazetecinin görevi haber yapmaktır.. Elbette bunu iftira atmadan, belgeli bir şekilde yapacak.. Ama olumsuz haberde yapacak . Bu olumsuz haber eğer ki sizin belgeli bir yanlışınız ile ilgili ise, siz bunu beğenmediğiniz yada hoşunuza gitmediği için bu haber iftira damgası yada suçlaması ile karşı karşıya kalmayacak. Beklentilerin dışında göreve geldiğiniz günden beri yerel basın ile sorun yaşıyorsunuz..Ama şunu da bilin, hiç bir beklentisi olmayan basın emekçilerini zaman zaman yaptığınız çıkışlarla rencide ediyorsunuz, gururlarını kırıyorsunuz.. Özellikle de bunu toplum içinde yaparak, o toplum içinde bulunan basın mensuplarına gözlerin çevrilmesine neden oluyorsunuz. Yapmayın bunu demek isterdik..HERKES TOPA TUTARKEN BİZ DESTEK OLMUŞTUK
Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına.. Seçim sürecinde herkesin topa tuttuğu, yerden yere vurduğu, zat-ı muhtereme biz destek vermiştik. Bir insanı memleketinden dolayı eleştirmenin doğru olmadığını, söylenildiği gibi ketum biri olsa da kötü bir insan olmadığını haberlerimiz de dile getirmiştik.
İnternet Gazetecileri Cemiyeti üyeleri ile yaptığı bir toplantıda sudan çıkmış balık edasındaydı zat-ı muhterem.. O toplantıda kendisine karşı ön yargıları olanlarda vardı, ama biz onu tanıyorduk, o da bizi tanıyordu.. O yüzden biz kendisine hep tebessüm ettik. Ne var ki "Arkadaşlar şu seçimi alalım desteklerinizi bekliyorum. Seçimden sonra da hep birlikte çalışacağız" diyen de yine bu zat-ı muhteremdi. Biz her ne şartta olursak olalım, seçim sonrası bu zat-ı muhteremin başkanlık yaptığı belediyeden bir talepte, bir ricada, bir istek de bulunmadık. Bayramda seyranda kendileri cüzzi bir rakam ile reklamlarını gönderdi. Bu kadar verdiğimiz emeğe karşılık, onunda lafını edeceklerse, buradan söylüyoruz artık o cüzzi bayram seyran reklamlarını da artık bundan sonra mümkünse göndermesinler..
GÜZEL HABERLERİNİZİ YAPARKEN İYİYDİ ELEŞTİRİNCE Mİ KÖTÜ OLDU
Şimdi geçtiğimiz günlerde bazı araştırma haberler yapıp, dün söyledikleri sözler ile bugün söyledikleri sözler arasında ki çelişkiyi ortaya çıkarttık diye ve gazetecilik yaptık diye bu zat-ı muhteremin danışmanı, başkanının haberlerini servis etmek için bizi eklediği WhatsApp grubundan çıkartmış. Ne üzüldük ne üzüldük anlatamayız.. Madem öyle bizde araştırma haberlerimize bundan sonra daha fazla yer verelim öyle ise.. Doğruya doğru, eğriye eğri, yalana yalan, belgeye belge mottomuz..
Birazcık sabır..