Ne diyor bozkırın tezenezi Neşet baba, Bir Ayrılık Bir Yoksulluk türküsünde; Nice sultanları tahttan indirir... Toprağı bol, mekanı Cennet olsun..Nice sultanlar indi elbet o tahttan.. Lakin kendini kralın soytarısı olarak görenler akıllanmadı... Öldü kral, yaşasın yeni kral diyerek, şakşakçılık geleneğini sürdürdüler... Gelen kralında, giden kralında soytarıları oldu... Raks ettiler, çemkirdiler, kraldan çok kralcı oldular... Dün eski kralı şakşaklayanlar, bugün yenisine yağ yakar oldu... Bunun adı da sözüm ona 'dava' oldu... Kimler geldi, kimler geçti öyle mi Neşat baba... Senin yüreğine kurban.. Yüreği saf mazlumun ve garibin avuntusudur hep... Bu da gelir bu da geçer... Onlarda geldiği gibi gider elbet... Her soytarı kendi kralını şakşaklıyor... Tahta kelplik edenler; 'Size ne maaşı var' diyorlar... Soytarılar, sahiplerinin sesidir... Sahiplerini de kendileri gibi gösteriyorlar...Kimler geldi, kimler geçti behey mendebur soytarılar... Maaşı nereden alıyor... Devletten... O tahtta niye var.. Adil ve hakkaniyetli hizmet için... Maaş nereden ödeniyor, senin, onun vergileriyle... Yok biz, hizmet için değil, yemeye, zenginleşmeye, geldik diyorsanız orası başka... O zamanda ne soytarı dinler, ne padişahı, halk indiriverir oracıkta şahı...Üç-beş maaş alanlara atar gider yapmayı biliyorsunuz... Lakin söz konusu kendi sultanınız olunca; Hizmet için aldığı maaşı, onca gariban aylardır maaş alamazken, milyonluk konuta bağlayanı savunup, kelplik ediyorsunuz... Mahalle yanıyor farkında mısınız!Oysa biz; Kapısını, yuvaları yerle yeksan olmuşlara açan o gönül adamı insanı arıyoruz... Zira o zamanlar kalpten kalbe giden bir yol vardı, gönülden gönüle giderdi... Etik olmayan bir şeyi savunmak soytarılıktan da öte, bir davranış biçimidir... Bardağa göre şekil alanların, bardak kırılınca şakşakçılık yaptıkları krala, çok sövgüler düzdüğü zamanları da gördük... O yüzden soytarılar için; Gün ola harman ola... O yüzden... Kimler geldi kimler geçti.. Nice sultanlar tahtan indi...Efendim ne diyordunuz siz! İktidar belediyesi, eş, dost, akrabaları işe alıyor... Biz yapmayız... Falanca iktidar mensubu, saraylarda oturuyor... Biz oturmayız... Önce işçinin, emekçinin hakkı... Emekten yanayız...'Maaşı var istediği yerde oturur' diyen şakşakçılar, öyle ise beş maaş alandan size ne? Öyle ise akrabasını, yandaşını işe alanlardan size ne? Size ne, bize ne diye diye çatlattınız omurganın direğini bre gafiller... Neyi eleştirdiyseniz, ona dönüştünüz... Nefsinizin kölesi olup, kibir ile öpüştünüz... Şeytanın avukatları, şakşakçı soytarılar da 'Size ne maaşı var' diyerek, düzen değişir, düzülen değişmez diyor adeta... Akrabaları, eş dostları, işe almayacaktınız siz öyle mi? Önce şakşakçılardan başlayarak, yakında onlarında kokusu çıkar... Eyy şakşakçı soytarılar; Düzen sizin, şayet düzülmek istiyorsanız canımıza minnet! 5 yıl aksırıncaya tıksırıncaya kadar düzülün... İyi keyifler olsun... Ne diyelim... 'Size ne maaşı var' diyen soytarılara diyeceğimiz; Maaşını alamadığı için çoluğunun çocuğunun karşısına boynu bükük çıkan o emekçi, o işçi, babalar öpsün sizin şakşakladığınız düzeninizin itibarını emi... Sözün özü: Neşet babayı dinleyen sultan iyidir hoştur.. Lakin soytarıları boştur...to be continued...
SAMSUN HABER
Yayınlanma: 26 Kasım 2024 - 09:05
Güncelleme: 28 Kasım 2024 - 13:11
Samsun'daki soytarılar ve kraldan çok kralcılara ithafen bir yazı
Samsun'da seçilmişlerin soytarıları, trolleri ve kraldan çok kralcılık yapan klavye silahşörlerine ithafen bir serbest yazı...
SAMSUN HABER
26 Kasım 2024 - 09:05
Güncelleme: 28 Kasım 2024 - 13:11
Kuyruk acınız var sanki.
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Atakum belediyesine acil kayyım acil acil acil
hemen atıyoruz hemen.. bi bitmediniz
“Samsun'da işçilerin maaş alamadığı Atakum Belediyesi'nde, belediye başkanı 28 milyonluk villaya taşındı, torpile Özel Kalem'den memur yapılan başkanın arkadaşı ise Milano'ya tatile gitti.” Bu arada Atakum Belediyesinde personel maaşları ödenemiyor, eksik ödeniyor? Yalnız unutulan sayılı günün çok çabuk geçtiği…! Neydi efendim önceki dönem boyabatlı belediye başkanı ile özel kalemi, neydi şimdilerde esameleri okunmuyor, kimse selam dahi vermiyor. Unutulmasın “Ne oldum değil, ne olacağım demeli insan..!? “Tatlı tatlı yemenin acı acı osurması olur.”