Yıllar çabuk geçti, geçiyor.. 21 Mart 1999 yılında Samsun'a gelmişti.. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevinden alınmıştı.. 1999 yerel seçim süreciydi! O yıllarda Halk Gazetesi muhabiri olarak belediye başkan adayı Cemal Yılmaz Demir'i takip etme görevi bana verilmişti..
Aday ve haber takibi aşkına ayaklarımızın yerden kesilecek olmasına ne kadar korksakta, Cemal Yılmaz Demir ile o yıllarda tek pervaneli bir uçakla gökyüzüne bile yükselmiştik.. Samsun'u havadan incelemiştik.. O süreçte Cemal Yılmaz Demir bir gün bana "Recep Tayyip Erdoğan gelecek" diyerek programının yazılı olduğu bir kağıt vermişti..
O kağıdı gazeteye götürüp, programı bildirmiştim.. Gel zaman git zaman Erdoğan, Samsun Büyükşehir adayı Cemal Yılmaz Demir'e destek için Samsun'a gelmişti.. İlk karşılama Çarşamba Havalimanında olmuştu.. Müthiş bir izdiham vardı.. O yıllarda tanışmıyorduk, Fuat Köktaş, Erdoğan Tok gibi bir çok isimde o karşılamadaydı.. Bendeniz de o izdihamın içinde fotoğraf çekmeye çalışan bir muhabirdim..
Cemal Yılmaz Demir'i takip ettiğim için o program boyu kendisi beni yanından hiç ayırmadı.. Yılanlı Dere Çöp İstasyonuna gittik.. Çok berbat bir koku vardı o yıllarda çöp istasyonunda.. Samsun'a ayak basar basmaz çöp istasyonuna götürülen Recep Tayyip Erdoğan bile dayanamamıştı o kokuya.. Sonra Mezbahane.. Ve bir kahvehanede halka sesleniş oldu.. Mezbahane burada bulunan Mezbahaneden dolayı bölgeyi verilen isimdi.. Kahvehanenin önüde, içi de tıklım tıklım doluydu.. Masaların üzerine çıkanlar vardı, masalar çatır çatır kırılıyordu.. Sonrası, Cemal Yılmaz Demir'in seçim bürosu önünde gerçekleşen konuşmaydı.. (O yılların arşivlerden yayınlanan videosunu izleyenler hatırlar)
Seçim bürosu önünde görüntüler alıyorduk.. Erdoğan "Şu yuhları 18 Nisan'da sandığa doldurmaya ne dersiniz" diyordu.. O yıllarda yine tanışmadığımız Osmanlı Mustafa( Mustafa Gündoğdu) söz, söz, söz diye bağırıyordu..
Erdoğan o konuşmasında "Kırılmasını istediğiniz ellere de ihtiyacımız var. Gün ola harman ola. Gün olacak onlarda bizim harmanın daneleri olacak. Sabırlı olacağız. Biz bu yola vallah düşmanlık için girmedik, vallah sevmek için girdik, billah sevmek için girdik" diyordu..
Recep Tayyip Erdoğan o ziyaretinde Cemal Yılmaz Demir'in evinde kalmıştı.. Pazar sabahıydı.. Cemal Yılmaz Demir'in evine gitmiştim.. Beni görünce korumalara seslenip içeri girmemi sağlamış, sabah kahvaltısında yer sofrasında Recep Tayyip Erdoğan ile röportaj yapmamı sağlamıştı.. O röportajı da o yılların Halk Gazetesinde yayımlamıştık..
1999 Samsun ziyareti sonrası Pinarhisar'a yolcu edilmişti.. Gel zaman git zaman.. Recep Tayyip Erdoğan bu kez Samsun'a, AK Parti Genel Başkanı olarak gelmişti.. Tek-Gıda-İş Sendikasını ziyaret etmişti.. Bende oradaydım.. Erdoğan o yıllarda 57. hükümeti eleştiriyordu. 2002 yılında Samsun'da ilk mitingini yapmış, Cumhuriyet Meydanı hınca hınç dolmuştu.. Musa Uzunkaya, beni Erdoğan'ın bulunduğu seçim otobüsünün üzerine aldırmıştı.. O kalabalık ile Erdoğan'ın görüntülerini çekmiş, iyi kareler almıştım.. Sonrasını biliyorsunuz.. Ecevit hükümeti, ekonomik kriz ve ardından seçim.. AK Parti o seçimde tek başına iktidar olmuştu. 2002 mitinginde Samsun'da çekilen o mahşeri kalabalığın fotoğrafı parti Genel Merkezine asılmıştı.. 1999 yılında Pinarhisar'a gitmeden önce Samsun'a Cemal Yılmaz Demir'e destek vermek için gelen Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçiminden sonraki yıllarda Samsun'a 'Başbakan' olarak gelmişti..
3 Kasım 2002 seçimlerinde il başkanı olan Mustafa Demir, milletvekili olmuştu.. Cemal Yılmaz Demir ise listede ismi olmamasına rağmen Erdoğan'ın kontenjanı ile aday gösterilip, milletvekili seçilmişti.. İl Başkanı Fuat Köktaş olmuştu.. AK Parti o tarihte Samsun'da 7 milletvekili çıkartmıştı.. Müthiş bir coşku, müthiş bir hava vardı.. 2002 ruhu çok farklıydı..
Erdoğan, Büyük Otel'de işadamları ile toplantılar yapmıştı, Samsun Ticaret Borsasının Gıda Labaratuvarının açılışını yapmıştı.. Çarşamba Havalimanı çıkışında Çınarlık'ta Başbakan olarak coşkuyla karşılanmıştı.. El izi Çınarlık girişine konulmuştu.. Enerji Zirvesi için Putin, Berlusconi ile birlikte Samsun'a gelmişti.. Hepsine tanıktık, oradaydık..
Erdoğan'ın 1999 yılı Samsun ziyaretinde söylediği "Gün olacak onlarda bizim harmanın daneleri olacak" sözü zaman içinde gerçek olmuştu.. Eleştiren, çekimser kalan, onları o yıllarda öcü gibi gören kısmi olarak herkes, harmanın daneleri olmuştu..
Başbakanlığı döneminde Samsun'un teşvik dışı kalmıştı.. İşadamları, sanayi odaları, sivil toplum örgütleri Samsun nasıl teşvik dışı kalır diyordu... Yine bir ziyaretinde Çarşamba Havaalanında Samsun'un teşvik dışı kalmasını eleştiren çevrelerle basına kapalı toplantı yaptı. Samsun adına olumlu bir karar çıkmamıştı.. Sonraki yıllar seçimler, mitingler, ziyaretler devam etti.. 19 Mayıs'ın 100. yılında ise siyasi parti liderleri ile Tütün İskelesinde siyasi parti liderleri ile birlik beraberlik pozu verdi.
1999-2O02 yıllarından bu yana Samsun'a yaptığı tüm ziyaretlere biz vizörden bakıyorduk.. O vizörden şimdi geçmişe şöyle bir baktığımızda, yazılmış olana razı, yaşanacak olan kaderi ise 1999'lu yıllarda "Gün ola harman ola" diyerek ilan eden bir adamın fotoğrafını, yine deklanşöre basarak, buraya bırakıyoruz..
Samsun'a her gelişi iz bıraktı! Her gelişi büyük bir sinerji yarattı. Meydanlar doldu.. Uzun Adam yıllar içinde sevildi, eleştirildi.. Şu bir gerçek ki, Türkiye'de ve dünyada olduğu gibi Samsun'da da iz bırakan hatıraları oldu.. O anıları geçmişin tozlu raflarından çıkartıp bir film şeridi gibi bu yazı dizimizde anımsatabildiysek ne mutlu..
Metin Yazarı: Haydar ÖZTÜRK