PKK'nın fesih açıklaması Türk milletine soykırım iftirası atan hain bir bildiridir!

Samsun Kent Haber köşe yazarı şehit ağabeyi Ayhan Hamlı, Terörsüz Türkiye istediklerini ancak terör örgütü PKK'nın kendini fesh etmesi ile ilgili yaptığı açıklamanın ise Lozan antlaşmasına saldıran, Türk milletine soykırım iftirası atan hain bir bildiri olduğunu yazdı.

TERÖR ÖRGÜTÜ NE YAPTIĞINI BİLMİYOR MU?
       
Ülkeyi yönetenlerin adına Terörsüz Türkiye dedikleri bir sürecin başlatıldığını bunun da, baş mimarının Devlet Bahçeli olduğu ister kabul edilsin, ister kabul edilmesin bu gerçeği zaten hepimiz biliyoruz. Elbette barış diyoruz, elbette Terörsüz Türkiye diyoruz. Ama bunu kimsenin istismar etmesine razı değiliz. Şehitler gelsin mi diyorsunuz diyenlere de, aklımızla alay etmeyin diyoruz. Biz bunu söylerken şehitlerimizin, şehit ailelerimizin ve kahraman gazilerimizin ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü uğrunda ödediği bedel, bir saniye bile unutulmasın istiyoruz.
         
Bir şehit annesinin yıllarca neden şehitliğe mahkum edildiğinin, kahraman bir gazimizin neden yıllarca gözlerinin güneş görmediğinin, bir şehit çocuğunun babasının yüzünü bir kez bile neden görmediğini, göremediğini, yine bir kahraman gazimizin çocuklarını elinden neden tutamadığının, gazimizin çocuğunun kime benzediğini gözleriyle neden göremediğinin, görmezden gelinmesinin sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı açılım sürecine hiçbir faydası olmayacaktır. İşte bunun için biz şehit yakınları gazilerimizle birlikte; bu sürecin tarafı olan iktidarıyla, muhalefetiyle sürece destek olan, olmayan herkese, terör örgütü PKK, ne yaptığını biliyor mu ? sorusunu soruyoruz. Bu sorunun cevabını verebilecek ya da, verecek olanların ise birkaç defa PKK terör örgütünün açıkladığı silah bırakma bildirisini okumadan cevap vermemesini istiyoruz. 
Çünkü birilerinin görmezden duymazdan geldiği gibi o hain ve rezil bildiriyi bizim görmezden, duymazdan gelmek gibi bir lüksümüz ve ayrıcalığımız yoktur.

PKK terör örgütü, aslında ne istediğini çok iyi bilen hiç kıvırmayan, çok net duruş sergileyen bulanık sularda yüzmeyi seven kalleş bir oluşum olarak karşımızda duruyor. Bu duruş tehditkar hain bir duruş, bu duruş barış duruşu olarak kabul edilemez. Bu duruşu barış duruşu olarak, şartsız şurtsuz gören reddetmeyenler ülkemizi tüm değerleri ile birlikte, büyük bir yıkımla karşı karşıya bırakacak kadar ileriye gitmişlerdir. 

Terör örgütünün dik ama aşağılık duruşuna, söylediklerine, deklare ettiklerine  kör ve sağır kalanlar, muhatap aldıklarının bir terör örgütü olduğunu unutarak veya bilerek gösterdikleri bu duruşu, asla kabul etmiyoruz. PKK bildirisi mide bulandıran sinir uçlarımıza ağır baskılar yapan zafer naraları atan, iftira çamuru dolu bir dayatma bildirisidir. Bu bildiri, Terörsüz Türkiye isteyen bir bildiri asla değildir. Kanlı terör örgütünün bildirisi; terör örgütünün ikiyüzlü beklentilerini, haddini aşan bölücü hayallerini gerçekleştirmek için içindeki bütün zehirini ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne boşaltan çok başlı hain bir bildiridir. 

Lozan antlaşmasına saldıran, Türk milletine soykırım iftirası atan bir terör örgütünün bu bildirisinin ne anlama geldiğini anlamakta kimse zorluk çekmiyor.  Barış adına ortaya konan yol ve yöntem bu PKK bildirisi ile karanlık bir görüntü vermektedir. Adının hiçbir önemi olmayan terör örgütü, dün nerede duruyorsa bugünde aynı çizgide harflerini değiştirerek pusuda beklemekte veya bekletilmektedir. Pusuda bekleyen veya bekletilen kalleş bir terör örgütünden barış adına medet ummak ileri derecede gaflet ve akıl tutulması olur.

Bölücü terör örgütü hiç şüphesiz ne istediğini, ne yaptığını çok iyi bilmektedir. Terör örgütünün hayalleri bölücü ve yıkıcı hayallerdir. İmralıdaki teröristbaşının hayalleri de değişmemiş aksine mesafe almıştır. Şunu istemiyoruz, bunu istemiyoruz, barış olsun istiyoruz, bunda ne var diyenler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tapusu sayılan Lozan anlaşmasını iptal ettirip, yeniden Sevr anlaşmasını dayatmanın peşine düşmüş. Bunu görmeyen göz, duymayan kulak kalmışsa vay halimize. 

Yüzyılın tuzağına düşürülmek istenen devletimiz bu hain tuzağa terk edilemez. 50 binden fazla insanı vahşice kalleşçe pusularda katletmiş bir terör örgütüyle bugün neyin pazarlığı yapılmaktadır? Bu iş güven olayından çıkmış, başka bir yola girmiştir. Açıkçası takke düşmüş kel görünmüştür. Ülkemizin tapusu PKK terör örgütü ve onun uzantıları ile paylaşılacak ya da paylaştırılacak bir tapu değildir.