Barınma İhtiyacı: Mimarlığın İlk Dersi
Canlı boş bir arazide varsa bir tümsek bulur sırtını ona dayar. Bir duvar, daha iyisi bir köşesi olan iki duvar, daha da iyisi üç duvar, kapısı olan dört duvar... Bir de üstü kapalı olursa, komşuların, mahallen, şehrin ve vatanın olursa, işte bu barınma ihtiyacını halletmiş sosyal bir insan...
Sürekli nüfus artışı yaşayan bizim gibi ülkelerde, barınma ihtiyacı hiçbir zaman bitmemiş, dönem dönemde sorun haline dönüşmüştür. Özel sektör ticari amaçlı konut imalatı yaparak, bu ihtiyacı bir nebze olsun karşılamaya çalışmış fakat arsa, malzeme ve yetişmiş eleman maliyetlerinin artması neticesinde sorunu çözme noktasında, yeterli olamamıştır.
Peki özel sektör haricinde devlet ve kurumları bu konuda ne yapmaktadır?
Devletin bu alanda en önemli kurumu TOKİ'dir. Özellikle rahmetli Özal döneminde TOKİ'ye anlam yüklenmiş ve vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamak adına ülkemizde çeşitli yatırımlar yapılmıştır. Günümüzde TOKİ’nin vatandaşların barınma amaçlı konuta sahip olmasındaki rolü nedir?
AK Parti iktidarı ile TOKİ daha işlevsel hale gelmiş ve bugüne kadar bir çok vatandaşımız konut sahibi yapılmıştır. 2002-2025 yılları arasında TOKİ eliyle sayıca çok fazla konut yapılmış hatta ülkemizde olan afetler neticesinde vatandaşların yıkılan ve kullanılmaz hale gelen konutlarının yapımını da yine TOKİ üstlenmiş ve bu konutları da başarıyla teslim etmiştir.
TOKİ yapıları kalite anlamında tartışılır. Fakat sağlamlık, depreme ve afetlere dayanıklılık anlamında başarılı olduğu tartışılamaz. TOKİ'nin bu altın çağı denilen dönemde, özel sektör ve TOKİ vatandaşların barınma ihtiyacını karşılayamamıştır.
Daha önce de belirttiğim gibi özel sektör arsa, malzeme ve personel maliyetlerinin yüksek olması neticesinde, gerekli sayıda konut üretememişlerdir.
Özel sektör açısından bir başka olumsuzlukta, belediyelerin ve ilgili kurumların müteahhitlerin çok kazandıkları izlenimi içinde olmaları neticesinde özel sektöre maddi zorluklar çıkartmaları, işin cabasıdır. Daha yapım imalatına başlamadan belediyeler tarafından; açılmayan yolun, yapılmayan altyapının, harç adı altında paralar istemesi ayrı bir problemdir. En önemli problem de yine bu kurumların ve belediyelerin zamanın en değerli şey olduğunu düşündüğümüzde yapıma başlama sürecini uzatmaları ve bugün git yarın gel, sistem bugün çalışmıyor demeleri maalesef hala devam etmektedir.
Devlet kurumları ve belediyelerden bir çok konuda muaf olan, kendine özgü yasaları olan TOKİ'de bu kadar konut yapmasına rağmen, hem artan nüfus hem TOKİ'nin yapımdan sonraki satış aşamasındaki yanlış politikaları neticesinde, hala barınma ihtiyacı sorunu çözülememiştir. TOKİ Sosyal konut diyerek konut imalatı yapıyor, satış aşamasına gelince uygun fiyat uzun vade bir çok kez de ödenmeyen taksitlerin faizleri için af çıkartma, kalan borç peşin ödendiğinde indirimli ödeme gibi uygulamalar yaparak, açık arttırma ile satış yapması ve bu konutları alan kişilerin, aldıktan sonra başkalarına daha pahalıya satmalarının, devretmelerinin önüne geçemediği, müddetce barınma ihtiyacını çözemeyecektir.
Kıran Mahallesi'ndeki TOKİ'lere bakıldığında bir çok camda satılık ve kiralık ilanları görmek mümkündür. Aynı şekilde Canik Emlak Konut binalarında da aynı manzarayı görmek mümkündür. Öyle ki Kıran Mahallesi'ndeki TOKİ konutlarında o kadar el değişimi yaşanıyor ki, binaların altındaki bir dükkanda Samsun'un yerel bir emlak şirketi ofis açma ihtiyacı dahi duymuştur. TOKİ’den konut alan kişi gerçekten ihtiyaç sahibi olabilmeli ve bu aldığı konutu en az 20 yıl satamamalı, kiraya dahi verememelidir. Kira konusunda belki birinci derece yakınına imtiyaz tanınabilir.
Yıllar önce Almanya'da yaşadığım bir örnekte; Belediyeye ait yeni imar alanındaki bir arsayı o beldede belediye, 30 yıldır oturan bir Türk aileye mektup yazarak, bu arsayı kendilerine en geç iki yıl içinde ev yapmaları, 20 yıl satamamaları ve kendilerinin oturmaları şartıyla, uygun fiyata belki özel sektörün satacağı fiyatın yarısına tekabül edecek bir değere, kendilerine vereceğini ifade etmiştir. Kişi bu teklifi kabul edince de, ertesi gün bütün bankalar o kişiye kredi teklifleri ile gelmişlerdir ve o kişinin bir bankayı seçerek binasını yaptığına bizzat şahit olmuşumdur. TOKİ, daireleri uygun fiyata verirken satamazsınız ve kiraya da veremezsiniz demediği müddetçe o dairelere konut ihtiyacı olan ya da olmayan herkes müracaat edecektir ve barınma ihtiyacı hiçbir zaman bitmeyecektir.
Ekonomik anlamda özel sektörün barınma ihtiyacına katkı verebilmesi arsa, malzeme ve personel maliyelerinin pahalılığı haricinde uzun vadeli kredi imkanlarının da iyileştirilmesi gerekmektedir. TOKİ konutlarını ihtiyacı olan, özel sektörden ekonomik anlamda konut alamayacaklara ve gerçekten hak edenlere satmalı. Ayrıca konut alan ailenin mevcut konutunun olmama, aldığı konutu satamama, kiraya verememe gibi şartları da ortaya koymalıdır.
Ekonomik anlamda ödeme noktasında sıkıntısı olmayan birinci, ikinci ve ya üçüncü konutlara ihtiyacı olan vatandaşlar da, özel sektör için yeter de artar.
İşin içine girmeden üstünkörü bir yazı olmuş. Bu konutların bir kısmı toprak sahiplerine bir kısmı gazi ve şehit yakınlarına bir kısmı engelli ve dar gelirlilere ait. Kıran da son alanların çoğunluğu Atakum da 2029 yılında söz verilenler. O tarihte bu konutlar "Bunu sağlamak suretiyle hem depreme dayanıklı hem de görünümü itibarıyla gerçekten kadim tarihimizdeki mahalle kültürünü yeniden hakim kılmanın adımlarını atmış olacağız. Bu projelerle vatandaşlarımıza yüzde 10 peşinatın ardından kalan tutarın tamamı için aylık 894 liradan başlayan taksitler ve 240 aya varan vadelerle ev sahibi olma imkânını sağlayacağız. Böylece 100 bin dar gelirli ailemizin kira öder gibi konut sahibi olabilmelerini temin edeceğiz." denilerek söz verildi ve seçiçe gidildi. Şimdi o konutların taksidi bir emekli maaşı kadar. Ayrıca Ziraat Bankasının işlem bedelleri, zorunlu sigorta, kdv vs işin içine girince asgari ücrete yakın bir rakam çıkıyor. Dar gelirli bunu ödeyebilir mi?
İLKADIM İLÇESİNDEKİ KIRAN TOKİ PROJESİNDEN BAHSETMİŞSİNİZ BENİMDE DİKKATİMİ ÇEKTİĞİ İÇİN BİR ARAŞTIRMA YAPTIM. TOKİ KONUTLARINDAN EVİNİ SATAN KİRAYA VERENLERİN ASIL AMACININ ATAKUMDAN KONUT SAHİBİ OLMAK İSTEMESİNDEN KAYNAKLANDIĞINI FARKKETTİM. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BÜTÜN YATIRIMLARINI BÜTÜN GÜÇÜYLE ATAKUMA YÖNLENDİRMİŞ DURUMDA OLUNCA İNSANLAR ALDIKLARI EVLERİNİN ZAMAN İÇİNDE DEĞERLENMESİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUYOR DEMEK Kİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ATAKUMUN GÜNEY MAHALLELERİNE YATIRIM YAPARKEN ÖRNEKLER İLE SIRAMAK GEREKİRSE ÇOBANÖZÜNE SANAYİ SİTESİNİ, BALAÇA DEVLET HASTANESİ, GÜNEYDE BATI ÇEVRE YOLU VE GÜNEYE AÇILAN BULVAR YOLLARI, MODERN MİMARİDEKİ KONUTLARIN YİNE BALAÇTAN GÜNEYE DOĞRU YÜKSELMESİ ATAKUM İLÇESİNİN EN GÜNEYİNİN BİLE DEĞERLENEREL ARTMASINA SEBEP OLUYOR. İLKADIMDAKİ SİYASİLER BİLE KAMALIDAN YER KAPMA VE VİLLA YAPMA YARIŞINA GİRELİ 20 SENE OLMUŞKEN NASIL İNSANLARIN İLKADIM İLÇESİNDEKİ TOKİ KONUTLARINDA SABİT DURMASININ BEKLEYECEKSİNİZ. DÜŞÜNÜN İLKADIM 20 YILDIR BİR UYDUKENT PROJESİNİ DEVREYE SOKAMAZKEN ATAKUM İLÇESİ TOKİ ARACILIYLA KAMALIYA UYDUKENT YAPIYOR. İLKADIMI MODERN VE YAŞANABİLİR BİL HALDEN ÇIKARIRKEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TÜM HIZIYLA ATAKUMA HİZMETE SARILDIĞINI GÖREN KİMSE İLKADIMDA DURMAK İSTEMEZ ÇÜNKÜ İLKADIMDA BÜYÜK MEGA PROJE HİÇ OLMUYOR. İNSANLARDA BATIYA YÖNELİYOR. DİKKAT EDERSENİZ 19 MAYIS İLÇESİNİN NÜFUS ARTIŞ HIZI İLKADIM İLÇESİNİN ÇOK YUKARISINDA BELEDİYE BAŞKANLARI SAMSUN ÜNİVERSİTESİNİ AĞZIYLA GETİRECEZ DİYOR. İLKADIMDA BELEDİYESİ NE YAPIYOR BEN TEMİZLİK İŞİNİ İYİ YAPARIM YATIRIM İSTEMİYORUM DİYOR KİM NİYE İLKADIMDA DURMAK İSTESİN
Toki ilk önce mutahittlerle fiyat yaristirmayi bıraksın tokide daire olmuş 3-4 milyon o fiyata müteahhit ultra lux daire satıyor zaten vade ve aylık ödemeler vatandaşın en azından 36 milyon kişinin odeyebilecegi seviyede zaten değil o zamanda toki anlamını zaten kaybediyor bu seferde adem beyin dediği gibi iş ticarete dönüyor parası olan alıp satıyor emekli asgari ücretli garibanda sabaha kadar uykusuz kara karaa düşünüyor işte böyle
Başkanım, adama 2019 da Atakum dan söz verildi daha arsası yeni belli oldu. Adama da Kıran dan yer verdiler. Adam da orayı satıp kendine uygun yerden aldı. Sıkıntı yok bunda. Zaten ömründe bir sefer hakkı var.
Tespitler çok doğru da yer yanlış, şu yazıyı baştan sona okuyacak sayısı 10'u geçmez.Yazar bunları bize değil siyasetçilere, hele hele akepede kalsaydı da muş'a kurum'a anlatsaydı.
helal olsun, güzel ve faydalı yazı