Samsun'da heyelan faciası! Sabıkalı Vadi'de benzinliğe ruhsat nasıl verildi?

Samsun Kent Haber köşe yazarı mimar ve şehir plancısı Embiya Sancak, 3 kişinin hayatını kaybettiği benzinlikteki heyelan faciasını kaleme aldığı köşe yazısında 'Sabıkalı Vadi' olarak nitelediği bölgede, akaryakıt istasyonuna nasıl ruhsat verildiği ile ilgili süreci yazarak, olaya yönelik açılan soruşturma içinde "Bu rahsata imza atanlanlar sanık olacak mı?" diye sordu.

Samsun'un Canik ilçesinde bir akaryakıt istasyonunda meydana gelen heyelan faciası sonrası, söz konusu benzinliğe nasıl ruhsat verildiği sorgulanırken, Samsun Kent Haber Köşe yazarı Embiya Sancak, bu soruya cevaplar veren bir köşe yazısı yazdı. İşte Embiya Sancak'ın o köşe yazısı...

SABIKALI YERDE YENİ SABIKA
Osmanlı dönemindeki belgelere göre yol yapmak için, çok fazla zorlu bir zemin olduğu ifade edilen Derbent kayalıkları, can almaya devam ediyor. Osmanlı döneminde açılan Karadeniz Kıyı Yolu'nun, Samsun kısmı olan Çanaklı Çeşme Yolu yine müessir bir olayla gündemde.

Samsun yerel basınının, yaşanan heyelan faciası ile ilgili  haberlerini okudum. Sayın Adalet Bakanı olayın soruşturulması için savcılara emir buyurmuş! Eyvallah iyi etmiş de, savcılar ve mahkemeler emir almadan somut, doğru, bilimsel, yaptırımı olan bir karar alabilecek mi ? Karar verse bile başındaki güce uygulatabilecek mi? Ben inanmıyorum. Neden mi, yazayım:

Bu bölge 2007 seli ile gündeme geldi! İncirli deresi (Çanaklı Çeşme ) Vadisi önünde, yolun üzerinde dar alana AVM yapılmak üzere verilmiş olan Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı imar planı kararı; Doğru, bilimsel, şehircilik bilimi ile kamu menfaatlerine uygun değildi! 

Arazi sahibinin talebi ile yapılan mevzi imar planları, her zaman şüphe ile karşılanmalıdır. Yani günümüzde Kürtün Vadisinde evvelce heyelan olan, sonra heyelandan çıkarılan sahadaki ilave imar planının onanması talebi de böyledir!

Gelelim sabıkalı vadiye!
Yıl 2007; Bu vadide sel oluyor, verilmiş olan, hatalı imar planına imar planı onaması safhasında, itiraz ettiğim için dosyalarım hazırdı!

 
İşte 2007 yılında talebimi, itirazımı, görüşümü basına, ilgili kurumlara bildiriyorum.

Peki ne mi oluyor? Heyelan faciası olayının yaşandığı benzinliğin yapılmasına izin veriliyor. Ancak benzinlik yapılabilecek, düz alan yok! Doğal kaya var!
 
Yani Derbent Kayalığı parçası. Doksan derece dik bir kaya. Ama olsun. Teknik imkanlar kullanılarak, kaya yok edilebilir. Nitekim yatırımcı, kaya kırıcı ekipmanları ile kayayı kırarak benzinliğe yer açtı! Burası hoooop oldu karayolu girişli kıymetli arsa!

Ancak çoğu yerde Karayolları Genel Müdürlüğü'nün uyguladığı kaya çatlaklarına suyun girmesini önleyecek önlemler burada alınmadı. Olası kaya düşmesine karşı çelik kafes gibi, fiziki tedbirler de alınmadı!

Yani oldu da bitti, maşallah misali!

Bu sabıkalı bölge, 2012 yılında da tekrar gündeme geldi! Samsun Valiliği bir sürü kararlar aldı! Ama nafile ve yararsız kararlardı.  Burada esas sorun; İncir Deresi önünün yapılaşmaya açılmasıydı!

Bu olaylar üzerine Samsun'da konu ile ilgili, meslek odaları bilimsel sempozyum düzenledi. Bu sempozyumda merhum Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Prof. Mikdat Kadıoğlu, sayın Erdoğan Özoral, sayın Sacit Acar ve ben olmak üzere, Samsun’u bilenler konuşmacı olarak katıldı. Ancak soruna sebebiyet veren yöneticiler, katılmamıştı. Yerel basın sempozyum hakkında şöyle bilgiler vermişti!

'Derelerin caddeleşmesini altyapı yanlışı saymayan belediye başkanı, işte bu bilgilerden de 'yoksun' kalırken, selden sonra 1341 konut ve işyerinin hasar gördüğünü açıklayan dönemin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da, tartışmalara katılmadı.

Demek ki Samsun'u yönetenler, şu yeni anayasaya bile, yansıtılmak istenen sivil toplumla işbirliğine önem vermiyorlar! O kadar ki Valilikçe oluşturulan kriz merkezinde bile herkes var; ama meslek odaları yok!

Oysa İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi de, henüz sel gelmeden kalkmış sel sempozyumu düzenlemiş. Odanın 28-29 Mayıs 2007'deki toplantısında denmiş ki: "Yamaçlardaki toprak zeminin yerini beton-asfalt alınca, yağmur doğrudan sele dönüşüyor. Altyapı da bunu gözetmediğinden, kentte her an bir afet yaşanabilir... "

Böylesine gerçekçi bir ön uyarı bile yetkilileri TMMOB'a bağlı odalara da danışarak harekete geçirmeye yetmemiş.! 

Yıl 2012 yılı gün 4 Ağustos! Sabıkalı bölge tekrar gündemde!

 
Altta günümüzde düşen kayanın fotoğrafı:  

 
Şimdi sayın Adalet Bakanı'nın son heyelan faciası sonrası 'Soruşturun' talimatı ne işe yarayacak! Bu bölgede imar planı onaması yapan tüm imzacılar sanık olabilecek mi? Bilhassa benzinlik için, kaya kırılmasına ve kırılan kayada, kaya düşmesini önleyecek önlemleri almayan, aldırmayanlar sorumlu tutulacak mı?

Bitmedi..!!! Esas söyleyeceğim şudur: Savcının bulacağı sanıklar; Samsun Doğu Çevre Yolunu yapmayan iradenin mensuplarıdır! Neden mi? Sorunlu olan bu bölgeden, kara yolu kenarı olma özelliğini korursan yatırım için yanlış işlerin önünü açarsın!

Doğu Çevre Yolunu yaparsan, Doğu Karadeniz trafiğini Çevre Yoluna verirsen, sabıkalı alanda kullanım yoğunluğunu azaltırsın!

En önemlisi ise; Samsun Kenti'nin sanayi ve iş alanlarının bulunduğu Doğu Samsun ile muhtemel kazalarla ulaşımın kesilmemesini sağlarsın!

Sayın okurlar; Olumsuz ölümlü bir afeti konu edinerek yazı yazmak tarzım değildir!

Ama bu olayın içinde olduğu için kamu yararı ve Samsun adına yazdım!