Kıbrıs davalarından vazgeçmeyeceğini tüm dünyaya haykırdı!

Samsun Kent Haber köşe yazarı Taner Tekin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisinde kabul edilen, iki devletli çözüm kararı ile ilgili yazdığı köşe yazısında "Kıbrıs Türkü, bugün çok önemli bir karara imza atarak haklı davalarından vazgeçmeyeceklerini, tüm dünyaya bir kez daha haykırmıştır" dedi.

Kıbrıs 300 yılı aşkın bir süre Türklerin idaresinde barış, huzur ve kardeşliğin hüküm sürdüğü kadim bir Türk yurdudur.

Kıbrıs, Türklerin idaresinden çıktığı 1878 yılından 1974, Kıbrıs Barış Harekatına kadar yaklaşık 100 yıl boyunca kan ve gözyaşının durmadığı, barış ve huzur ortamının son bulduğu, karanlık bir dönem yaşamak zorunda kaldı.

İngilizlerin himayesinde ki Rumlar, batılı ülkelerin de şımartmasıyla 96 yıl boyunca katliamlar yapmış, Türk nüfusunu adadan silmek için her türlü zalimliğe başvurmuştur.

Adada yaşayan Türklerin kahramanca vatanlarını savunmaları sayesinde, İngiliz güdümlü Rumlar hedeflerine ulaşamamış ve nihayetinde, 1974 yılında Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’a barış harekatı düzenleyerek, Yavru Vatanda ki zulme dur demiştir.

O tarihten itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti Uluslararası hukukun kendisine tanıdığı haklara dayanarak, Kıbrıs Türklüğün güvencesi ve garantörüdür. Ancak gerek Birleşmiş Milletler, gerekse batılı ülkelerin taraflı ve iki yüzlü tutumları yüzünden, kalıcı bir çözüm bulunamamış kalıcı bir barış ortamı sağlanamamıştır.

Yıllarca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, dünya ülkeleri tarafından görmezden gelinmiş, haksız ambargolar ve diplomatik yaptırımlara maruz kalmıştır. Gerek KKTC yöneticilerinin, gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik ve barışçıl politikalarına rağmen, batının taraflı tutumu Rumlar’ı cesaretlendirmiş, zaman zaman adadaki Türkler’in meşru haklarına saldırılar yapmalarına göz yumulmuştur.

Nihayetinde hürriyetinden asla taviz vermeyen ada, Türklük davasından dönmemiş mücadeleyi bırakmamıştır. Aslında Kıbrıs Türklerinin, tek gayesi ve hedefi adada eşit haklara sahip olmak, hür ve bağımsız olarak barış ve huzur içinde yaşamaktır. Bu en doğal ve en meşru haktır. Türkiye’nin de başka bir gayesi yoktur. Tek gayesi Kıbrıs Türklerinin güvenliğini sağlamak, eşit haklara sahip iki bağımsız devlet olarak, barış ve huzur içinde yaşamalarını güvence altına alınmasıdır.

Gerek ada Türklerinin gerekse Türkiye’nin bu haklı insani ve barışçıl çözüm önerilerine, ısrarla göz yumulması görmezden gelinmesi federatif yapının dayatılması, asla kalıcı bir çözüm değil, çözümsüzlük üzerine kurulmuş bir tezgahtan başka bir şey değildir. Tüm baskılara ve haksızlığa rağmen, yıllardır onurlu bir şekilde mücadele eden Kıbrıs Türklüğü, bugün çok önemli bir karara imza atarak haklı davalarından vazgeçmeyeceklerini, tüm dünyaya bir kez daha haykırmıştır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisinde kabul edilen, iki devletli çözüm kararı, tarihi bir adımdır ve Türk’ün bağımsızlık iradesinin tartışmaya kapalı olduğunun tüm dünyaya ilanıdır.

Gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin, gerekse KKTC hükümetlerinin bu politikaya siyaset üstü bakarak sonuna kadar arkasında durmaları gerekmektedir. Kıbrıs meselesi siyasi bir mesele yapılamayacak kadar mühimdir. Milli bir davadır, Türklüğün onuru ve vatan meselesidir.

Bu sebeple bugün bu karara imza atan, KKTC Meclisinde ki tüm vekilleri, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve bu kararın alınmasında emeği geçen herkesi, canı gönülden kutluyorum. Bu kararın arkasında duran KKTC’yi cesaretlendiren, bu fikri destekleyen Türkiye’de ki tüm devlet adamlarını siyasetçileri ve diplomatlara da, bir Türk vatandaşı olarak teşekkür ediyorum...

İnanıyorum ki bu karar tarihe düşülecek bir şerh ve haklı Kıbrıs davamızın geleceği açısından tarihi bir karardır. Bu vesileyle geçmişten günümüze kadar başta merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere Kıbrıs davasına gönül vermiş ömür vermiş, can vermiş ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizi, gazilerimizi dava adamlarını velhasıl bütün kahramanlarımızı, rahmetle minnetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun..