Samsun'da yatırım yapmakta zor, yatırımcı olmakta.. Gelen pişman, gelmeyen pişman.. Ayakta kalmakta zor, büyümekte..
Kimler geldi, kimler geçti misali.. Otomotiv sektörünün devi geliyordu, gelemedi.. Rafineri yatırımcısı geliyordu, gelemedi.. Porselen devi otel yapıyordu, yapamadı.. Tersane yatırımcıları vardı, yer tahsisleri yapıldı, onlarda gelemedi.. Hipodrom yapılacaktı, yapılamadı.. Daha bilmediğimiz nice yatırımcı belki bir heyecanla bu şehirde yer baktı ama hevesi kursağında kaldı..
Samsun'a yatırım için gelen yatırımcılar arasında en talihsizi de porselen deviydi.. Meteorolojinin olduğu alana otel yapacaktı, her şey güzel gidiyordu.. Yatırımcıda heyecanlıydı.. Fakat Milli Emlak operasyonunda hediye fincan takımı yüzünden gözaltına alındı ve Samsun'a geldiğine geleceğine pişman oldu..
Dedik ya, Samsun'da yatırım yapmakta zor, yatırımcı olmakta..
Ayakta kalmakta zor, büyümekte..
Paranoyaların, nefrete, nefretin kendinden başka kral tanımama, benciliğin ise kötülüğe evrildiği bu şehirde, yatırımcıları elinde sopalarla bekleyenler gün gelecek; İş, aş, istihdam için bekleyen bunun için feryat eden garibanlara, yoksullara, bir umut işe girme hayali ile yaşayanlara hesap verecek.. Ve işte o zaman teraziyi bu insanlar tekmeleyecek.. Ve biz tanığız o keşmekeşe, en önden arz edicez..
Samsun'un değerli bir turizm yatırımıdır Serra Otel.. Konum itibari ile de Samsun'un en gözbebeği sayılacak bir noktadadır.. Yüzlerce kişiyi istihdam etmiştir, yüzlerce toplantıya, kongreye ev sahipliği yapmıştır.. Bizim için bu yatırımcı da baş tacıdır.. Ama gel gör ki; gerek pandemi koşulları gerekse destinasyon sorunları, gerekse yatırımcıların kendi aralarında yaşadığı ortaklık payı problemleri sebebi ile, artık otel işletmesi olarak burası hizmet veremeyecek duruma geldi. Bakmayın siz Turizm şehri Samsun dediklerine.. Samsun turizmi yıllardan beri, tur programlarının ötesine gidememiştir..
Otelin en büyük hissesine sahip olan ortakları, bu yeri bir şekilde başka bir yatırımcıya kiralayarak daha fazla zarar etmemek için bir arayışa girdi. Ve o yatırımcıda bulundu.. Otelin en büyük hissesine sahip ortakları, imar planında otel olarak görünen yerin sağlık tesisi olarak değiştirilmesi için Büyükşehir Belediyesine başvuru yaptı. Bu başvuru üzerine Büyükşehir Belediyesi meclisi otelin imar planı değişikliğini sağlık tesisi alanı olarak değiştirdi.
Bu süreç yasal mevzuatlar izlenilerek tamamlandı.. Otel yerinin imar planında sağlık tesisi olarak değiştirilmesi sonrası, elinde sopalarla bekleyenler harekete geçti. Veren, imar değişikliğini talep eden otelin en büyük hissesine sahip ortaklarıyken, birileri bu durumdan vazife çıkartıp imar değişikliği ile ilgili karar alan büyükşehir meclisini zan altında bırakacak hamleler yaptı. Veren razıyken, verenin malıyla hiç bir organik bağı olmayanlar, imar değişikliğinden neden rahatsızdı? Otel olarak zarar eden ve günden güne eriyen bir yatırım, yeni bir yatırıma dönüşecek, yeni istihdam alanı oluşacakken, kim ve kimler buna mani olmaya çalışmaktadır. Kafalarında kurdukları paranoyakça düşüncüleri, koca bir şehre empoze etmeye çalışanlar, uzun bir süreden beri S.O.S veren otel yatırımcısının hangi yarasına merhem olmuştur? Ortakların aralarında yaşadığı pay sorununu, kimler krize çevirip bu durumu fırsata çevirmeye ya da ortaklar arasında ki gerilimi tırmandırarak kimler bu durumdan nemalanmaya çalışmaktadır? Lafügüzaf olaylar işte..
Yasal süreç kapsamında ve mal sahibinin talebi üzerine meclisin aldığı imar değişikliğini, kim yada kimler illegal bir karar ya da gayr-i meşru bir kararmış gibi, topluma lanse etmeye çalışıyor? Kim yada kimler o otel alanına yeni bir yatırım yapacak olan yatırımcıyı, taciz etmekte ya da gözdağı vermekte..
Gün gelecek yatırım ve yatırımcıyı kendi tekellerinde gören, biz istemezsek buraya hiç bir çivi çakamazsınız kafasında olan ve sözüm ona bu minvalde diktacılık oynayanların yüzleri, başlarını kuma sokarak iş ve işbirlikçileri ile birlikte çevirdikleri dolaplar bir gün yüzüne çıktığında, görünecek.. Ve o gün karnı guruldayanlarla, dolapçılar arasında büyük bir hesaplaşma olacak..