ADEKA'nın mühürlenmesi! Yüzlerce insanın yanarak ölmesini mi bekleseydim!

Samsun'u derinden yaralayan bir fabrikanın kapısına mühür vurularak üretim faaliyetinin durdurulmasıyla ilgili, talihsiz bir haber Samsun'un gündemine oturmuştu...

İki gün önce bu haber yerelde konuşulurken, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yerel ve ulusal medya organlarına söz konusu mühürlemeyle ilgili açıklama yayınladılar.

Konuya geçmeden; Bir önceki köşe yazımı okuyan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Halit Doğan'dan bir mesaj aldım.

 Şöyle yazıyordu...
" 10 aydır bu süreç devam ediyor. Gereken tedbiri almadıkları görüldü ve kapatmak zorunda kaldık. Ne yapsaydık! Yüzlerce insanın yanarak ölmesini mi bekleseydik?.." diyordu mesajında.

Cevaben, yazıyı tekrar okumasını rica ettim kendisinden...

Başkan Doğan ile 'Yazdığımı geri alıyorum, hakkınızı helal edin' diyen bir mesaj ile yazışmamızı nihayetlendirdik(!)

Gelelim bugüne, Haydar Öztürk imzalı bu özel haberin Samsun sınırlarını aştığına şahit olduk.

Büyükşehir'in açıklaması kısaca; "Yangın merdiveni, yangın sırasında ikinci kaçış alanı, yangın tüpleri gibi eksiklikler tespit edildiğini, Büyükşehir ilgili birimden işletmeye Şubat 2024 tarihinde eksiklerle ilgili ilk tebligatını gönderdiklerini, bir yıllık süreçte ilgili firma bazı eksikliklerini giderdiğini ancak: Kalan eksiklerin de giderilmesi için firmaya tekrar resmi bildirimler ve tebligatlar yaptıklarını, Bu sürede firmadan herhangi bir dönüş alamadıklarını için... Büyükşehir Belediyesi encümen kararıyla 2 gün önce ‘İş Yeri Açma ve Çalışma Yönetmeliği’nin 20’nci maddesine göre, idari para cezası ve faaliyetten men kararını yürürlüğe koyarak firmayı mühürledik" şeklinde kamuoyunu aydınlattılar. 

Şüphesiz bu açıklama sadece Samsun'a has bir duyuru olmadı; uluslararası bir bildiri niteliği ve nicelikte oldu bence...

Bu üzücü haber, ulusal ve uluslararası medyanın gündemine alındığına da şahit oldum. İstesekte istemesekte bildiri nicelikten de öte bir hal aldı, maalesef!..

Samsun Büyükşehir Belediyesi, medya, ve şehrin tüm birimleri üzerine düşeni fazlasıyla yaptığına, yaptıklarına canı gönülden inanıyorum. 
 
Peki! İşletme sahibi ya da ortakları bu durum karşısında, onlar ne yaptılar ya da bundan sonra ne yapacaklar bekleyip göreceğiz...

Hazır bitmiş 'fabrikasına taşımaktan imtina eden bir akıl' bu durumdan kendisine ne fayda sağlar, ya da nasıl bir mağduriyet elbisesi giyer, onu kestirmek zor...

Ülkemizin hangi köşesinde faaliyetini sürdürür onu kısmen tahmin ediyorum. Olmasını da ayrıca canı gönülden isterim. Savunma sanayiden sonra, bir ülkenin en stratejik yatırımıdır, ilaç sektörü de ondan...

Şu dip notu da belirmeden geçemeyeceğim; Samsunun marka değeri çok yüksek bir işletmeyi bu duruma getiren başta şirket paydaşları ve şehri yönettiğini zannedenler, eksiklikleri bi yana, hammedesi yanıcı ve patlayıcı kimyasallardan oluşan ve şehrin merkezinde, yarım asrın üzerinde faaliyet gösteren bu şirketin eksikliklerini yeni mi farkettiniz diye sorulan ve sorulacak sorulara nasıl cevap verilecek veya verecek bir muhatab bulabilecek misiniz..?

Sayın Doğan'a buradan sesleniyorum; Bu ve benzer durumda olan kaç işletme sorunlu, bunları da kamuoyuyla paylaşmanız mümkün müdür..?

İnsanlarımızın ve işletme sermayelerimizin yanmaması adına bunları da bilmeye hakları hakkımız var.

Gittiler, gidiyorlar, gidecek ya da kapanacak daha kaç tane işletme var? Samsun genelinde...