Samsun Kent Haber'de ilk köşe yazısını yazan Dinçer Soylu, "Her konuya tarafsızca yaklaşmaya çalışacağım. Öveceğim de olacak, eleştireceğim de. Kısacası deyim yerindeyse nalına da vuracağım, mıhına da" dedi
Merhaba sevgili dostlar, Haydar Öztürk kardeşim, sitesinde yazmamı isteyince önce bir düşündüm… Zor iş yazmak, hele de düzenli yazmak. Ama Haydar öyle kolay kolay “hayır” diyemeyeceğim bir kardeşim. “Tamam” dedim, “15 günde bir yazarım ama fazlasını bekleme.”
Peki, ne yazacağım burada?
Güncel olaylar, siyasi gelişmeler, bazen gündem dışı ama hep düşündüren meseleler... Her konuya tarafsızca yaklaşmaya çalışacağım. Öveceğim de olacak, eleştireceğim de. Kısacası deyim yerindeyse “Nalına da vuracağım, mıhına da”
Samsun basınında, kalemini hiçbir zaman satmayan, duruşundan taviz vermeyen çok değerli gazeteci dostlar var. Onlara da buradan, gönülden bir selam göndermek isterim.
Madem basından söz açıldı, küçük bir anımı paylaşmadan geçmeyeyim.
CHP Samsun İl Başkanlığı yaptığım yıllarda, her salı partide muhabir arkadaşlarla bir araya gelir, sohbet eder, varsa basın açıklamamı yapardım.
Bir gün, Kobani olaylarının ardından yine böyle bir toplantıda bir muhabir arkadaş sordu:
— Başkanım, Kobani’ye gider misiniz?
— Kardeşim, benim orada ne işim var? Gerekirse partinin doğu illerindeki il başkanları gider, dedim.
Ama arkadaş ısrarlıydı, aynı soruyu birkaç kez daha sordu. Ben de her defasında aynı cevabı verdim. Sonunda dayanamadım:
— Eğer benim gitmem Kobani’deki acıyı durduracaksa, giderim. Uygur Türklerine yapılan zulmü durduracaksa, Çin’e de giderim, dedim.
Ertesi gün çıkan başlığı tahmin edersiniz:
“CHP SAMSUN İL BAŞKANI: ‘KOBANİ’YE GİDECEĞİM’ DEDİ”
15 gün sonra yeniden görüşmek dileğiyle.
Kendinize iyi bakın, hoşça kalın.
İnanıyorum ki ; Sayın Dinçer Soylu Başkanımız Bu gün olsa İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama karşı durup orayada giderdi