Samsun Kent Haber köşe yazarı Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, Samsun'da yaşanan dilenci sorununu kaleme aldığı köşe yazısında, bu sorunun çözümüne ilişkin çözüm önerileri sundu.
Samsun'umuzda en çok dikkatimi çeken ve eleştirdiğim konuların başında dilenciler gelmektedir!
Yıllar öncesinden Suriyeli'ler memleketimize gelmeden önce, yerli dilencilerimiz vardı. Suriyeliler gelince cami önleri ve sokaklar adım başı dilencilerle doldu. Ne hikmetse yerli dilencilerimiz piyasadan kayboldu.
Getirtilen Suriyelilere maaş ve her türlü imkan verildiği halde, kolay para kazanmak ve Allah ile aldatmak işlerine geldiğinden, mesleklerini icra ettiler ve etmeye de devam ediyorlar.
Ben cami önlerinde öylelerini hatırlıyorum ki, herhalde sizler de gözlemlemiştirsiniz, 2-3 yaşlarında annelerinin yanında olan çocuklar, şimdi genç kız olmuşlar ve mesleğe devam ediyorlar. Bunun birkaç nedeni var.
İlki, insanımızın merhamet duygularının Allah adı ile istendiğinde (Dilencilerin en büyük kozu) zirve yapmasıdır. İkincisi gerçek fakiri arayıp yardım etmek yerine, verdiği birkaç lira ile iyilik yaptığını zannetmesidir. Bazılarını bu yolla meslek sahibi yaptığının farkında bile değildir.
İkaz ettiğin zaman müthiş öfkelenirler. Saddam gitti, bunlar gitmediler. Niçin gitsinler ki. Bedava yaşam var iken.
Samsun'umuzda bunu önlemenin yolu elbette ki var! Belediye görevlilerinin, başta buna samimiyetle engel olacağına inanan idarecilerin, cami önlerinde ve sokaklarda bulunan dilencileri toplamak şehir dışına göndermek, yani dilenmeyi yasaklamak. Sadaka vermek isteyen hayır sahipleri içinde Osmanlıdaki gibi şehrin çeşitli yerlerine sadaka tası koyarak, bu sadaka taslarında toplanan paraları, gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtmaktır.
Saygılarımla..
Camiden çıkanlar camii için sadakavermezler verenleri kastediyorum direk dilenciye kasıla kasıla para veriyorlar imamlara vaaz görevi verdireceksin ustuste birkaç cuma. Bu milleti bilinçlendirmek icin