Bir kurumda bir memur tanımak büyük iştir bu ülkede! Hatta 'Ankara'da dayın varsa işlerin hallolur' sözüde her devirde söylenir
Seyahat Acenteleri, TÜRSAB Başkanını genel kuruldan, genel kurula görürdü. TÜRSAB Başkanından randevu almak ise büyük işti! Araya hatırlı insanlar girer, randevu ise 3 ay öncesinden verilmezdi. Zaten randevuyu alanlar TÜRSAB Başkanı ile 15 dakika görüşebilir, derdini bile anlatamazdı!
Havalimanında bir taksici kahyası, bir güvenlik bir memur tanıyanların forsundan geçilmezdi...
Ah OTSAD Başkanı Hüseyin Kırk, sektorün İT'lerini İT'lerle nasıl buluşturdun?
Kimlere ne kapılar açtın!
Bir tabir var ya?
"Kurt meydana çıkınca mahallenin İT'leri birleşir"
Tam da bu atasözünün geldiği devir buymuş!
Daha komiserin karşısında konuşamayanlar, TÜRSAB'ın kapısından giremeyenler bugün bu ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı'na laf söylemeye utanmıyor...
Şöyle 10 yıl geriye gidiyorum, Kültür ve Turizm Bakanlarını sayıyorum. Siz bu saydığım siyasetten gelen Bakanlarını kapısında, kaç saat beklediniz ey TÜRSAB başkanları?
Kasım Ömer Çelik
Yalçın Topçu
Mahir Ünal
Nabi Avcı
Dönem dönem yazdım, TÜRSAB Başkanı bu bakanlarımız ile sizce kaç dakika toplantı yapmış olabilir? Bileniniz yok değil mi?
Ben yazayım...
Toplasanız; TÜRSAB Başkanı bu bakanlarımız ile 5 saat, toplamda baş başa toplantı YAPAMAMIŞLARDIR...
Bugün tahminen sayın bakan, bin beş yüz acente sahibi ile direk görüşme yapmış muhatap almıştır. Eski Bakanımız Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı olduktan sonra TÜRSAB Başkanının jestiyle Lütfi Kırdar Kongre merkezinde seyahat acentelerinin parası ile, bakan beye bir dinlenme odası ve ofis katı yapılması kaç paraya mal oldu bilmiyorum ama, bir gün TÜRSAB Başkanı, 'Bakan bey gelmiş ben gidiyorum' dediğinde Şener Şen'in komedi filminde ki gibi topukladığı, bakan beye koşarak gitmelerini biz emrindeyiz demelerini de unutmadık!
Eski Turizm Bakanı şimdiki TBMM Başkanımız değerli büyüğüm Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un seyahat acentelerini ziyarete geldiğinde, Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde 2 saat durdu, mevcut TÜRSAB Başkanı hazır ol duruyordu... Aman bir pot kırmayalım diye, yusuf yusuf ediyordu, saygı o biçimdi...
Ne değişti? 2018 yılında içimizden birinin Kültür ve Turizm Bakanı olmasını hazmedemediniz mi? İçiniz mi yandı? Giren neydi size? Çıkarmadınız mı?
Bakın sektörden birini istiyor, ağlayıp duruyordunuz? Yoksa şöyle mi oldu!
Bütün pis kirli ilişkilerinizi bilen biri gelince, önce sevindiniz oh daha fazla rant sağlarız dediniz de, evdeki hesap çarşıya mı uymadı?
Sektörel bir çürüme yaşadığımız ortada! Seyahat acentaları can çekişiyor! TÜRSAB'ın umurunda değil!
1618 sayılı seyahat acenteleri kanununu bile çıkaramayan, bir dosya hazırlayıp sunamayan, yasa için hiç bir fikir beyan edemeyenler, bugün çıkmış Bakan istifa diyor!
Gelenek haline gelmiş olan, seyahat acentaları araçlarına TÜRSAB araç plakasını iptal ettiği, cebinizden her yıl binlerce liranın çıkmasına engel olduğu için mi bu istifa çağrısı?
Yoksa sizi ADAM yerine koyup muhatap aldığı için mi?
Eski TÜRSAB Başkanı 'adam olun öyle TÜRSAB Başkan adayı olun' lafı cuk oturmuş oldu değil mi?
Ne zaman bırakacaksınız, TÜRSAB Başkanının masasına oturup haksızlıkları gördüğünüz halde tabak yalamayı. Siz siyasetten gelen bir bakana seyahat acentaları olarak istifa çağrısı yapabilir miydiniz?
Yaparsanız sabaha orda TÜRSAB kalmazdı. Usulsüzlük yapan bazı seyahat acentaları zorunlu enformasyon memuru bulundurması gerektiği halde, maliyetli diye enformasyon belgeli personelin olmadığı için, ofislerinize denetleme gelirdi.
Sırf kendi koltuğunu korumak için, asılsız vaatler veren TÜRSAB başkanına yalakalık olsun diye, devletin bakanına hele ki, meslektaşınız olan bizden birinin arkasında duracağınıza, pervasızca, fırsat kollar gibi, kan kokusundan beslenenler, ulusal yas ilan edilmiş 78 canımızı yitirdiğimiz bu zamanda, bakan beye istifa çağrısı yapmak, en hafifi ile cahilliktir.
TÜRSAB'ın kurumsal kimliğini kullananlar, üye acentelerin ve kurumun itibarını her yerde korumalı, sektöre karşı zedeleyici iftiralar atmamalıdır. TÜRSAB başkanı, Ortadoğu İhtisas Başkanı olarak seçtiği kişinin, başta TÜRSAB'ın kurumsal kimliğini kullanıp, TÜRSAB üyelerine iftira, küfür, tehdit ve kumpaslar kurarak, kuruma zarar verdiği apaçık ortadadır.
Bu yüzdendir ki; TÜRSAB içerisinde yuvarlanmış bu ahlaksız, seviyesiz paylaşımlar, dedikodu yapan, üyeler arasında fitne çıkaran Türsab Ortadoğu İhtisas Başkanlığı'nı tanımıyor ve muhatap almıyoruz. Bu yapı başta TÜRSAB'a ve Ortadoğu Turizm pazarına zarar vermektedir.
Ama bunlar gibi sektörü kirletenler, 1618 sayılı Seyahat Acenteleri yasası revize olduktan sonra temizlenecektir ve turizmde kalitenin saygının hakim olacağı bir ortamın yakın zamanda oluşacağını size müjdeleyebilirim.
Sabırla bekliyoruz...
Bolu'da yaşanan yangın faciasında, vefat edenlere Allah'tan rahmet ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Ulusumuzun başı sağolsun