Samsun siyaset sahnesinde bu dönem ilginç ve enteresan gelişmeler yaşanıyor.. Davasını satanlar, iki yüzlülük yapanlar, ego ve hırslarına halkı yama yapanlar.. Partide kalanlar, partiden gidenler, yeni partilere yelken açanlar, dün onu 'iktidarın nimetleri için destekledim' diyerek bugün başkasının yanında saf tutanlar.. Kısacası herkes bir taraflara savrulmuş durumda..
Ancak bilinmelidir ki; tarih dik duranlar kadar eğilenleri de, büzülenleri de, dere geçerken at değiştirenleri de yazacak..
Gelelim meselenin ve konumuzun özüne...
Ey okur; terör örgütünün siyasi uzantısı dışında- kırımızı çizgimiz budur- hangi siyasi partide siyaset yapıyorsan yap, ne sen seni satanı, ne de seni dere geçerken seni yolda bırakanı affetme.. Bunun ne dava ile, ne de başka bir şeyle izah edilebilir yanı yoktur.. İkbal için omurgayı çatlatanlara, buna da halkı kılıf yapanlara tavrını mutlaka koy! Zira muhtaç olduğun kan senin damarlarında ki asil kandır..
Kimsenin kişiliği değil meselemiz! Zira bizi tanımlayan söylediklerimiz değil, yaptıklarımızdır..
Ey okur; Samsun siyasetinde enteresan gelişmeler oldu, oluyor dedik.. Samsun siyasetinde bu dönem bağımsız adaylarda sahneye çıktı, aday gösterilmeyince partisinden istifa edip başka partilere geçende.. Karar onların, saygı duyacağız.. Ancak, bir yandan dava derken, bir yandan aday olamamanın- olamayacağının verdiği panikle, arayış içerisine girmek, veyahutda bunun önceden alt yapısını yapmak, söylem ve eylem arasında ki çelişkinin ve aslında ikbal denen hastalığında bizzat dışa vurumundan ibarettir...
Bir partide ilçe başkanlığı yapıp, o partide 18 yıl üye olup, belediye başkanlığı yapıp tercih kendilerinden yana olmayınca farklı mecralara yönelmek, sırf adaylık için parti değiştirmekte, kabul edilir bir davranış değildir.. 18 yıl topa tuttuğunuz o partiden size gelenlere, şimdi alkış mı tutacaksınız..
"Benim tarzımı herkes biliyor ben her kalıba girmem" dedikten sonra her kalıba giriyorsanız da kalıbınızdan utanmalısınız..
Gelelim bir diğer meselemize ey okur; HDP'nin bu seçimde oyları nereye gidecek!
Bu artık bir algı olmaktan çıkmış, HDP'nin de rengini belli ettiği ve hangi ittifaka destek vereceğini ayan beyan deklere ettiği bir durumdur. Bu durum karşısında her kim olursa olsun, partisinin bu yapıdan gelecek olan desteğe tavrını koyması ve itiraz etmesi tam da bir BEKA meselesidir işte..
Ne diyor HDP'nin Samsun Eş Başkanı, "AK Parti-MHP dışında ki partilerle iş birliği güç birliği yapmaya devam edeceğiz"
Askerimize, polisimize, öğretmenize, öğrencimize, masum bebeye kurşun sıkan, bombalı tuzaklar kuran, şehit eden terör örgütünün siyasi uzantısının vereceği desteğe hangi vatansever, milliyetçi partili razı gelir, hangimiz razı olabiliriz..
Adam çıkmış diyor ki; "Beni HDP ile yan yana getirenlerden utanıyorum" Evet utanmalısın kardeşim, utanmalısın.. Kaldı ki seni kimse HDP ile yan yana getirmedi! Sen kendin gittin..
Seninle aynı yola çıkan ama HDP algısı yüzünden BBP'ye geçen ve aday olan bir adam örneği varken ortada, sen hangi kalıptan bahsedeceksin..
Eğer utanılacak bir şey varsa; HDP'nin yan yana olduğu ittifak çatısı altına, ikbal uğruna kendi iradenle girdiğin için sen utanmalısın..
Ve ayrıca "Benim HDP ile işim olmaz" demekle bu işten öyle kolay kolayda sıyrılamaz, bu sözlerle ancak kendinizi kandırır, gaz alırsınız..
HDP ile işi olmayan adam, HDP'nin destek vereceğini açıkladığı ittifakın için de de yer almaz.. Alıyorsa bunu kabul ediyor, onaylıyor demektir.
Ülkücü, milliyetçi kardeşim.. Vatansever, Atatürkçü kardeşim; HDP oylarının nereye gideceği belli..
Bak ne diyor Mehmet Akif usta; 'Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, düşün altında binlerce kefensiz yatanı, sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı'
Gel incitme atanı..