Mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim’in bu ay içinde inzal olması bilindiği gibi ramazanı ayların sultanı kılmıştır. Bu sultan bize günahlarımızdan (Allah’a uzak olmak) olumsuz negatif düşünce ve davranışlarımızdan arınarak huzura ulaşmayı Allahla daha da yakınlaşmayı getirir.
Yaradan ile yakınlaşmak neden önemli peki?
Ayların sultanı Ramazan, bize salatı ve salahı arttırarak bunu öğretiyor yani amaç daimi salat ve salah ile gelen birlik hali ve takvadır. Hakkıyla Allah'ı anabilmeye dayanmanın temelidir diyebiliriz. Bunun da esası en doğrusunu Alerimin Rabbi bilir ki daimi salat ve salah iledir.
Ramazan ayı bu özelliği ile ruhani bir okul niteliği de taşır.
Çünkü ruh en çok bu ayda beslenir. Nefsin aç kaldığı vakitlerde, ruhun beslenmeye başlar dengeyi öğrenirsin. Sabrını ve tahammül gücünü geliştirirsin. Zaten Allah’da sabrı ve namazı emreder.
Ramazan ayının bize getirdiği en güzel ibadetlerden biri olan Oruç tutmak sayesinde az yemek yiyerek nefsin istek ve arzularını azaltmaya yönelik çabalarız bu da beşerden insanlığa adım atmak demektir. İstek ve arzularını Hakk’a teslim etmeyi öğrenemeyen nefsini de olması gerektiği ölçüde terbiye edemeyecektir. Bir insanda ruhun hakim olması, iradesini Hakk’a teslim etmiş olan nefsin akibetidir bu da tekamüldür.
Oruç, yalnız midenin boş kalması değil, zihnin boş düşüncelerden arınması, gereksiz eylemlerden kaçınılması, dile sukût ile, kalbe tevbe istiğfar( Allaha yakınlaşma) ile, her işi yalnız Allah’ı anmak ile, Salatın hakkını vererek bizi her yönden tutar, arındırır. Beraberinde diğer ibadetleri de destekler.
Allah’ı anmak olan namaz daimi olması gerekliliği yanında oruç ibadetinin tamamlayıcısı gibidir. Namazın vakitlerinde kılınması yanında iftardan sonra teravi dediğimiz namaz ile iç huzurumuzu arttırarak daha da Yaradanla bütünleşmeye devam ederiz. Kuran-ı Kerim pek açılmayan bir evde bile okunmaya başlar. Vakti gelen ruhlar ayetleri hakkıyla idrak ederek okumaya ve kendi kalbine inzaline şahit olur. Zihinler temizlenir, Akıllar selamete yakınlaşır veya kavuşur.
Salat, yaygınlaşır ve ihtiyaçlılara ulaşılarak her türlü maddi manevi ihtiyaç doğrultusunda destek verilir.
İnsan, nefsiyle mücadele ettiği sürece korunur.Oruç,nefsin tekamülünü en güzel anlatan, yaşatan ve onu koruyan aydır. Ayların sultanı olan Ramazan, insanın Hakk’a kavuşması için izlemesi gereken yol ve yapması gerekenlerin bir aylık süreci gibidir. Yapılan ibadetler bu aya özgü değildir. Allah’a yakınlaşmanın vesilelerini arayan herkes Ramazan ayındaki uygulama ve eylemlerini bir ömre yayarak geçirmelidir. Nefs mutmain olmadığı sürece hakiki huzuru ve mutluluğu da yakalayamaz bu yüzden oruç, nefs terbiyesi açısından mükemmel bir ibadettir. Oruç tutmak Allah’ın bir ikramı ve lütfudur. Eğer oruç tutuyorsanız ben tuttum demeyiniz biliniz ki bu size bahşedilmiştir. Çünkü Allah çağırmasa siz Ona gidemezsiniz.
Bu akşam kaç fakiri doyurmalıyım demek belki de en güzel ibadettir. Bu da herkese nasip olmayan bir mutluluk olsa gerek.
En doğrusunu yine Alemlerin Rabbi bilir diye başlayarak, İslamiyetin temel dayanak noktasının tehvid inancı olduğunu göz önünde bulundurursak bu da Hakk’a hizmetin Halktan geçtiğini dolayısıyla Salatın önemine de dikkat kesilirsek, orucun maksadının hasıl olmasını sağlayan asıl sebebin, insana hizmetten geçmek olduğunu söyleyebiliriz. Kuran’daki bu vurgu ibadetlerin özünde de bulunmaktadır. Bu da içiçe geçmiş bir bütünün insan olabilmek ve Onu kavrayıp tanıyabilmek için Allah’ın Adem’e sunduğu bir rahmetidir.
Dilerim ki hepimizin birlik bütünlük ve huzuru yakalayacağı, arınıp Yaradana bir adım daha yakınlaşacağımız, gafletten uzak, olayların içinde Allah’ı gördüğümüz zamanları çoğaltarak, hakikate uyanmış olduğumuz bir Ramazan ayı olsun.
Sevgi ve Aşk ile ...
Yüreğinize, kaleminize sağlık hocam????????
Bulutlara takılıp yere düşen dualarda ibadete dahil midir?