Halk Günlerinde vatandaşları makamda toplu dinlemek 'Ar' duygusuna saygısızlıktır, istismardır! Makama çağırmayın, halkın makamı olan sokaklara siz gidin..
Samsun'da Halk Günü düzenleyen belediye başkanları ve siyasilere tavsiyemiz, yapmacık görünmek istemiyorlar ise, dertlerine çözüm için gelen vatandaşları makamlarında toplu olarak dinlemesinler..
Bizim milletimiz derdini kolay dile getiremez.. Utanır, sıkılır..
Hele hele toplu olarak insanların bulunduğu resmi bir makamda ise, derdini söyleyip söylememe konusunda kararsız kalır.. Bu 'Ar' duygusundan ileri gelir.. Elbette ki her insanın derdi, kendine özeldir.. Özel olan derdi de, diğer dertli insanların arasında ifşa ettirmeye zorlamak, saygısızlıktan öte bir yaklaşım olur.
Halk Günlerini neden düzenliyorsunuz? Halk Gününün anlamı ve maksadı nedir? Bu anlam ve maksadın dışında, dertleri dinlenen insanlarla toplu fotoğraflar çekinip, basına servis etmekte ayrıca abestir.. Eskiden yoksul bir aileye yapılan yardımda dahi, fotoğraf karesinde bulunan tüm insanların yüzleri kapatılır basına o görüntüleri öyle servis edilirdi. Bu kurala uymayanlar ise basın tarafından tepki görürdü. Hem ne gereği var canım.. Dert çözmüşsen, yaraya merhem olmuşsan, bunu basına servis etmeye! İyilikte gizli, ibadette gizlidir diye boşuna demiyorlar mı? Halk Günlerine gelen dertli vatandaşları, ifşa etmekten vazgeçin! İlle de bunun haber olmasını istiyorsanız, vatandaşların fotoğrafını yüzleri görünmeyecek şekilde çekin..
Dertli insanlar üzerinden prim yapma, 'Bakın biz halkı dinliyoruz' mesajı verme ya da algısı yaratmaya hiç gerek yok. Bu sizin zaten göreviniz.. Yapmak zorunda olunan işler için, meseleyi şova dönüştürmenin hiç alemi yok.. Ve artık bu işi sokaklarda, sahalarda yapmanız daha mantıklı olur..
Halk Günlerinde partiye ya da belediyeye gelen vatandaşları, makam odasında toplu olarak dinlemek, 'Vaktim yok söyleyin söyleyeceğinizi de gidin' algısına da neden olabilir! O yüzden derdini söylemekten 'Ar' eden insanları toplu olarak değil, tek tek dinleyerek, dertlerine derman olun deriz.
Makam kasvetlidir, makam resmidir.. O resmiyetle dertli insanlar üzerinde psikolojik baskı oluşturmayın. Örneğin bir il başkanı, Halk Günlerinde makam odası dışında kalan bir oda da, gelen vatandaşları tek tek dinleyebilir. Geçmişte bu böyle yapılıyordu! O oda da, sağına ve soluna başkan yardımcılarını alır, vatandaşın sorunu kurumlarda ise çözümü için o başkan yardımcıları gerekli irtibatları sağlardı. Böylelikle, il başkanı da kimseyi bekletmemiş olur ve sorunların çözümü de ivedilikle gerçekleştirilmiş olurdu. Bu tavsiyemiz tüm siyasileredir.. Maksat üzüm yemekse bunu yapın!
Siz bunu yapmaz, ve gelen vatandaşlardan makam odalarında dertlerini toplum huzurunda ifşa etmelerini, ya da söylemelerini beklerseniz, o insanların 'Ar' duygusunu hem taciz etmiş, hem de o duyguyu önemsizleştirmiş olursunuz.. Dert mahremdir.. Mahrem olanda herkesin içinde söylenmez.. Naçizane tavsiyemizdir.. Halk Günlerinde vatandaşları resmi makamlarınızda toplu olarak değil, daha sade, resmiyet kokmayan odalarda tek tek dinlemeye özün gösterin. Hele ki bu süreçte..
Zaten dört duvar arasına sıkışmış vatandaşı, dört duvar ile boğmaya gerek yok.. Maksat halkı dinlemek ise, derde derman olmak ise, halkı çıkın sokaklarda dinleyin.. Halkın makamı da sokaklardır..