Samsun Kent Haber köşe yazarı Temel Armutçu, ülke meseleleri ile ilgili yazdığı yeni köşe yazısında, "Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, çaresizlik, tükenmişlik, uyuşturucuyla zehirlenen gençlik, hızla büyüyen ahlak sorunları varken, ülkenin gerçek meseleleri ortadayken, nasıl da aldatılıyoruz farkında mısınız?" dedi.
Kendini Kaf Dağı’nda Anka Kuşu zannedenler, sınırlarımızda parçalanan devletlere baksınlar. Nasılda aldatılıyoruz farkında mısınız? Ülkenin gerçek meseleleri ortadayken, gündemimize küçük tartışmalar sürülüyor.
Elbette partilerin durumu, iç ve dış baskılarla ya da kurgularla, iktidar olmak veya iktidarda kalmak adına yapılan, hukuk dışı dayatmalara tümden karşıyım. Ama mesele şurada; Biz millet olarak, bu kısır tartışmalarla oyalandıkça, asıl yaralar her geçen gün büyüyor.
Bugün ülkenin sarıp sarmalanması gereken en yakıcı meseleleri apaçık karşımızda!
Faiz kıskacında sıkışan ekonomi
Kumar ve uyuşturucuyla zehirlenen bir gençlik
Tükenmiş adalet duygusu ve güvenlik kaygısıyla gölgelenen bir gelecek
Ve her haneye değen israf tufanı...
Ama biz neyle oyalanıyoruz? Kayyum atamalarıyla, partilerin iç hesaplarıyla, kimin koltuğu kime geçti tartışmalarıyla! Yani asıl meseleler öteleniyor, gündemimiz kısır döngülere hapsediliyor.
Oysa başımızı kaldırıp yakın coğrafyamıza bakmamız yeterli:
Irak’ın haline bakın!
Suriye'nin düşüşüne bakın!
Libya'ya bakın!
Ve en çok da insanlığın gözü önünde bombaların altında inleyen Gazze’ye bakın.
Bize şunu gösteriyor hayat!
Bizim bizden başka dostumuz yok!
Ne dışarıdan gelecek vaatler, ne paralar, ne makamlar bu toprağı ayakta tutabilir. Bizi var eden şey, yalnızca adalet, birlik ve hak yoludur.
Herkes başını iki elinin arasına alıp düşünmeli ve kendi kendine sormalı: Ben bu vatan için ne yapıyorum?
Çünkü unutmayalım:
Toprak elden gittikten sonra, ne ağa kalır, ne paşa, ne sultan!
Etiketler, paralar, makamlar fayda etmez. Herkes esir olur esir...
Ama hala vakit var!
Birlik olursak, bu ülke yeniden ayağa kalkar.
Adaleti hakka yaslarsak, güvenliği dirayete bağlarsak, kardeşliği samimiyetle kurarsak, hiçbir güç bu vatanı bu milleti dize getiremez.
Unutmayalım:
Bizim en büyük gücümüz, birbirimize olan sadakatimizdir.
Ve son sözüm şudur:
Allah muhafaza bugün uyanmazsak, yarının telafisi olmayacak!







































Bu sabah akşam yazı yazmak ile olmuyor icraat lazım şu hükumetin en iyi çalışanı içişleri bakanı o bile kendi içinde bile neler ile uğraşıyor?