Son gelişmeler ışığında, siyasi arenada bazı kararların toplumda ciddi soru işaretleri oluşturduğunu görmekteyiz. PKK lideri bebek katili Abdullah Öcalan’ın, terörist kimliği ortada olmasına rağmen, toplumsal uzlaşı çabaları adı altında muhatap alınması kabul edilemezdir. Böyle bir yaklaşım, terörle mücadelede gösterilen kararlılığa gölge düşürmektedir.
Bununla birlikte, Zafer Partisi Genel Başkanı'nın gözaltına alınması saçma, kötü ve kabul edilemez bir uygulamadır. Her ne kadar bu partinin söylemlerinin bazılarını sert ve yanlış bulsam da, Genel Başkanının milliyetçiliği ve vatanseverliği tartışmaya açılmayacak kadar açıktır. Bu tür uygulamalar, hukuk sistemine duyulan güveni zedeleyebilir ve toplumda çifte standart algısını güçlendirebilir.
Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanının duruma müdahale ederek, oluşan infialin önüne geçmesi önem arz etmektedir. Adalet ve eşitlik kavramlarının zedelenmesi, toplumsal barışın önündeki en büyük tehditlerden biridir. Hep birlikte daha adil ve demokratik bir toplum için, hukukun tarafsızlığını korumak en temel görevlerimizdendir.
Adaletin gerçekten tesis edildiği bir toplumda, herkesin adil bir muamele görmesi beklentimizdir. Bu tür hassas durumlarda, liderlik ve karar alma mekanizmalarının toplumsal hassasiyetlere dikkat etmesi, uzun vadede hukuka olan inancı pekiştirecektir.
Her Eleştiriyi hakret kabul etmek istilal mehkemleri tekrari demek tir
tmm sevmeyebilirsin de hakaret etmek olmaz.... kaldı ki, RTE bu ülkenin cumhurbaşkanıdır, başkomutanıdır. Rahmetli Atatürk'e de hakaret edilse aynı tepkiyi veririm. devletin başına hakaret olmaz....
Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür Ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Olduğu İçin. Tayyip Erdoğan Değil.