Beşiktaş maçını oyun olarak kazanıp, skor olarak kaybeden, Fenerbahçe karşısında 5 dakikası daha olsa kazanacak olan, bir tane de nazarımız olsun deyip maalesef Konya'ya kaybeden, ama diğer tüm karşılaşmaşlarında rakiplerine sahayı dar eden zirve ortağı büyük Samsunspor...
Evet ligde dolu dizgin ilerleniyor, son olarak Kasımpaşa'ya karşı iki penaltı kaçırılıp bir de geriye düşülmesine rağmen, oyundan asla kopmayan mantalite zirveye oynuyor...
Bu başarının sırrı belki de o kelime de saklı, Mantalite...
Yüksel Yıldırım'ın başkanlığı devralmasının ardından kulüpte bence hayal ettiği yapı ve sahadaki oyun buydu. Zaten başkan geçtiğimiz yıl özellikle Gisdol'ün ayrılığının ardından "Kimse merak etmesin, en iyi hocayı getireceğiz, bu takım pes etmeyecek, sonuna kadar mücadele edecek" demişti. Başkanın hakkı var, ne dediyse yaptı. Thomas Hoca geldi, geldiği gibi de kimseye şirin görünme, mikrofon peşinde koşma derdi olmadı. Takımı hazırladı, seyirciyi ikna etti işini sanata dönüştürerek icraa etti. Helal olsun!
Takım bu şekilde organize olup muhteşem ilerlerken son olarak Kasımpaşa mücadelesi yine arka 4'lenerek sonuçlandırıldı. Ne mutlu ki başrolünde olduğumuz hikaye bir peri masalı tadında devam ediyor ama bazı şeyler de beni üzmüyor değil. Mesela Ntcham'a yapılan eleştiriler... Arkadaşlar ilki kaçırılır ama madem kaçırdın bari ikinci için topun başına geçme diyorsunuz. Ve neden panenka deniyor, diyorsunuz. Hadi hepsini cevaplayalım.
1-) İkinci penaltı da herkes yine topu O'na bıraktı. Çünkü saygı duyuyorlar. Eğer Ntcham ikinci penaltı için topu aldığında bir takım arkadaşı müdahale etse, oyuncunun öz güvenini bu durum sizce nasıl etkilerdi? Ve kimsenin o'na müdahale etmeyerek saygı duyması, güvenmesi ileride nasıl etkiler? Kuşkusuz ki takım olmak, güven kelimesinin üzerine kuruluyor. Ntcham kaçırdığı 2 penaltının mahcubiyetini zaten yaşadı ve eminim ki önümüzdeki haftalarda, performansı çok daha artacaktır.
2-) Panenka nedir?
Gelin 1976 yılına gidelim, muhteşem bir Avrupa Şampiyonası finalindeyiz... Dönemin Çekoslovakya takımı ile efsane Almanya karşılaşıyor. Çek oyuncu Antonin PANENKA penaltı olduğunda topu alıyor ve efsane Alman eldiven Sepp Maier'e karşı, futbol tarihinde ilk kez bu penaltı atışını deniyor, golü de atıyor. Ha bu arada Meier, öyle büyük bir ikonki, O'nu Yeşilçam'da Şener Şen'in jilet satış sahnesinden dahi hatırlarsınız, Şener Şen'in kaleci Meier dediği kişi bu ilk PANENKA golünü yiyen kaleci...
Futbol ve tarih korkakların işi değildir. Panenka ismi bugün bile yaşıyorsa o günkü finalin ve diğer aktörlerin büyüklüğündendir. Yani demek istediğim bu lig maçı ne ki? Ntcham bu takım için önemli bir değer ve sahip çıkmak zorundayız...
Son bölümümüz de şunu da hatırlatalım; Kasımpaşa, Adana Demir ve Fenerbahçe maçlarında olduğu gibi, kötü başlamak değil, iyi bitirmek önemli bu yüzden çok mutluyuz. Şimdi lige de iyi başladık ama mesele iyi bitirmek. Bu yüzden daha yüksek ses ve coşkuyla inanmaya, sahip çıkmaya devam edeceğiz...