Eski bayramlar nerede diye başlamayacağım ama gerçekten özledim eski bayramları…
Belki çocukluğumu özlemişimdir. Güzel bir çocukluk geçirdim ben, babamın bakkal dükkanı var idi. Kutu kutu halley yediğim günleri özledim sanırım. Ama bunları başka zaman yazalım. Bayramlardan bahsedelim biraz.
Bayramı dört gözle bekleyen bizler, bizim için okuldan kurtuluş olarak değil, şeker ve para toplama günü idi. Para veren çok yok idi. Genelde şeker veriyorlardı. Poşetler elimizde ilk önce para verenlere, sonra çikolata verenlere sonra da en son da şeker verenlere giderdik. Ne günlerdi be!
Bayram sabahı kalkıp güzelce akşamdan yan yana konulmuş kıyafetler güzelce giyilip kahvaltı yapardık topluca, tüm aile bireyleri ile… Ya üzüm yaprağından yapılan annemin üfleyerek tepsinin içine koyduğu sarmalar unutulur mu? Bu sarma işi bu yaşa gelmeme rağmen halen yapıyoruz bayram sabahları, vazgeçilmezim yani!
Sonra mahalleden arkadaşlarla küçük büyük demeden şeker toplama seansına başlardık. Tüm mahallenin zillerine tek tek basıp el öperdik. Diğer sokaktan rakip şeker toplayıcı çocukları geçmek için çok hızlı olmak zorundaydık. Durmadan hızlıca el öpme operasyonunu tamamlardık. Çünkü çikolata ve sakız türü şekerlemeler erken bitebilirdi.
Yani güzeldi çocukluğumun bayramları…
Babamın o zaman bakkalı vardı. En güzel şeyleri babam verirdi. Vermese zaten ben kendim istediğimi yerdim. Güzeldi çocukluğum yani. Düşünsenize bakkal sizin emrinizde…
Sonra anne baba ile akraba ziyaretleri… Dedeler, babaanneler, anneanneler, halalar, teyzeler, dayılar derken bayram ziyaretlerinde şeker stokları dolardı. Tabi o şekerleri hemen yemek mümkün değil. Arkadaşlarla beraber sayıp kimin ne kadar şekeri olmuşu tartışırdık. Değişim için büyük bir yarış başlardı. Herkes sevdiği şekerlemeleri almak için açık arttırma ile bir yarışa girerdi. Tabi ki en yüksek teklifleri çikolatalar ve sakız şeklindeki şekerlemeler alırdı.
Bu açık arttırma seansı sonra oyun faslı başlardı. Sokaklarda tabir-i caizse deli danalar gibi oyuna başlardık. Misket oynamaktan, uzun eşeğe kadar bir sürü oyun ile bayramı geçirirdik. Annelerimiz o zaman bizim bakkalın önünde oturur, çekirdek çıtlatır. Ara sıra kavga etmememiz için bize bağırırdı. Çok oynardık çok. Durmadan oynardık. Bayramlar bayramdı o zaman…
Şimdilerde mi, baba olduk artık…
Elimizi öpenlerin olduğu, harçlıkları bizim verdiğimiz baba, dayı, abi, amca olduk. Bunun tadı da çok güzel oluyor. Yaşımız geçtikte daha bir özlem artıyor geçmişe, ama şuanda güzel, şuanda lezzetli…
Onun için her yaşta bayramımız her zaman bayram oluyor.
Tüm okurlarım bayramları bayram olsun, görüşmek üzere…