En güzeli de bu biliyor musunuz!
Kendini yazıyorken bulmak.
Sizin fikirlerinizi okuyacaklarınızı düşünüp, başka bir şey yaparken kendinizi klavyenin başında yazıyor bulmak.
İyi ki varsınız ya sevgili okurlarım.
Çoktandır ara vermiştim. Bazı nedenlerden dolayı ama yazacağım elimden geldiğince, madem bu köşe benim, yazarım arkadaş!
Bu ara gördüğüm çok önemli tespitlerim var. AK Parti de adaylar belli oldu artık!
Efenim o mu olacaktı, bu mu yazılacaktı, efendim onun kulisi iyiydi, bunun hizmeti çoktu, bu hiç çalışmamıştı derken olanlar oldu, gene çok sürprizler olmasa da şaşırdığımız bazı şeyler oldu.
Tam net karar verdiğim aday adaylığı sürecinde iki aday dediğim gibi çıktı. Birincisi Yakakent Belediye Başkanı Hüseyin Kıyma, diğeri İse Osman Genç’in üçüncü dönemi olması hasebiyle yerine aday adaylarından İbrahim Sandıkçı.
Hüseyin Kıyma gerçekten benim sevdiğim bir kişilik, il özel idarede müdürlük yapmıştı sanırım. Kendini alanında yetiştirmiş birisidir. Master yapmış. Yakın ortak tanıdıklarımdan CHP’nin elinde olan Yakakent için “Ben burayı alacağım göreceksiniz” dediğini de duymuştum 2014’teki seçimden önce. Sonra takip ettiğim nadir belediye başkanlarından biridir. Küçük olmasına rağmen ilçenin, adından söz ettirmesi gerçekten Hüseyin başkanın önemli artılarındandır. Büyükşehir belediye başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ile kuruduğu önemli iletişim ağı ile de ilçesinde çok başarılı çalışmalar yaptığını takip ettim. Hiç kimseden de bir şikâyet duymadım 5 yıl boyunca. Zayıf olduğu bazı alanlar olsa da eğer ikinci dönemi alırsa rahatlıkla bu zayıf yönlerini kullanacağına eminim.
İbrahim Sandıkçı ise benim yol yürüme imkânı bulduğum önemli kişilerden biridir. Yaptıklarını saysam ağzınız açık kalır. Ama hayır hasenat olduğundan çok dillendirmemek gerek. Ama gün gelir sayılması gerekirse sayarız Allah’ın izniyle. Ama bilin ki Atakum ’da ki Proje İmam Hatip Lisesi’nin her tuğlasında emeği vardır. Aday olmasına rağmen halen bu işleri bırakmamış kimseye devretmemiştir. İbrahim Sandıkçı’ya hayır deyince akan sular durur. Herkesin bir zafiyeti vardır ya, Sandıkçı’nın da en önemli zaafı budur. Lakin vakur duruşu, kendinden emin hareketleri onun bu işi yapacağı kanaatini 2014 seçimlerinde aday olduğunda düşünmüştüm. Aday gösterilmeyince o zaman “Allah ömür versin, biz hep buradayız” dediğini unutmadım. Ta o zaman ekibine “Sakın beni yalnız bırakmayın, insanım bende yanlışlarımı söylemez iseniz ahirette iki elim yakanızda olur” dediğini bu kulaklar duymuştur. Evet, sert bir mizacı vardır. Lakin güldüğünde de öyle içten gülen biridir. Kızarım ben ona nadiren, lafını esirgemez çünkü, ama kıyamam. Bilirim onun işleri yaparken Allah’ın rızasını gözettiğini. Beni çok sevdiğim ablam bana meclis üyeliği başvuru yapacaktı, İbrahim Sandıkçı olursa nasıl olur diye aradı. Dedim ki “ Abla, yaptığı işlerde Allah’ın rızasını gözetir. Yani yanlış bir şey de yanlış demene gerek kalmaz. O yanlışsa yanlıştır onun için” dedim. Tamam dedi daha bir şey demene gerek yok dedi ve kapattık telefonu. Yani Sandıkçı, sert falandır ama çok has adamdır. Siyasi dengeleri iyi bilir. Teşkilatçılıktan gelmiştir. O yüzden Sandıkçı inanıyorum ki, Canik’e yeni bir soluk getirecektir.
Diğer adaylar için gerçekten ya bilgim yoktur, ya da gerçekten işlerinin zor olduğunu düşündüğüm için yorum yapmıyorumdur. Hepsi birer nefer tabi ki bu yolda. Ama koltuk sevdası ise amaç, o bir gün altından çekilir altından, biriktirdiğin insanlar kalır elinin altında. Ama dava ise o zaman tadından yenmez bu çalışmalar. Hayırla gelelim inşallah. Saygılarımla…