Değerli dostlar, düşünün, ticari bir alışveriş yapıyorsunuz. Çok kısa bir sürede tüketip bitireceğiniz bir mal alacaksınız ve bunun için 100 TL ödemeniz gerekiyor.
Bu mal ile geçici ve kısa süreli bir mutluluk elde ediyorsunuz. Bu mal sonunda da belki felaketiniz oluyor. Fakat bunun yanında alternatif bir mal daha var ki bu bedava ve hem de sonsuza kadar bitmediği gibi size sürekli kâr ve mutluluk veriyor. Hangisini tercih ederdiniz?
Eminim hepiniz bedava olan ikinciyi tercih edeceğinizi düşündünüz. Her iki alışveriş de sadece bir tanesini seçebileceğiniz, bir tür yatırım olsun. Hepiniz ikinciyi tercih ettiniz değil mi?
Çünkü mantıklı olan da ikincisi. Akıl yolu da ikinci tercihi gösteriyor. Ama gerçekleşen yatırım, sizin düşündüğünüz değil, yaptığınızdır. Gerçek hayatta sürekli olarak ve her durumda birinciyi yapıyor ve felaketimizi seçiyoruz.
Bu hayatta yaşadığımız her şey aslında tercihlerimizden ibarettir. Yukarıda bahsettiğimiz ilk alışveriş dünya ile ilgilidir. İkincisi ise ebedi hayat ile ilgilidir.
Biz çok kötü bir alışveriş yapıyoruz. Dünyaya inanmış, kul hakkı yiyen, ana - baba ve insan saygı ve sevgisinden yoksun, her türlü ahlaksızlığın kol gezdiği, bereketsiz, doyumsuz bir topluma dönüştük.
Karnımız tok, sırtımız pek ama gözümüz aç ve zalim insanlar olduk. İnsan olmak bu mudur? Bu günkü yazımıza bir şiir ile son vereceğim.
Son Şiir
Gün olur senin de kapın çalınır.
Son bakışı bakar elveda dersin.
Dilin dönmez olur gözün sulanır.
Yazarsın bir kahır sen de gidersin.
Felek yine açtı gönül yaranı.
Sormazlar orada günah daranı.
Yürekten söylersin alır sazını.
Bir kahır türküsü çalar gidersin.
Dünyanın bir üstü bir altı vardır.
Unutma ey gönül yatağın dardır.
Bu yolculuk bize oldukça zordur.
O gün zor kolaydır geçer gidersin.
Ahına umursuz kahra gülerler.
Hesabını ince ince ederler.
Diktiğin taşlara yetmedi derler.
Herkese bir zahmet verir gidersin.
Anlayana gerçek budur dünyada.
Kimi rüyasında kimi riyada.
Malın mülkün oğlun kızın ne fayda.
Söner ışıkların koyar gidersin.
Giden gelmez geri, kalana bakın.
Dönüş yok bu yoldan kavuşmak yakın.
Dünyanın neşesi hep cana yakın.
Bir kuru tahtaya yatar gidersin.
Bir şey anlamadım yalan dünyadan.
Ne gördümse hepsin bildim hüdadan.
Neyin varsa ibarettir hayadan.
Nefsinden hırsından cayar gidersin.
Her nefis fanidir sanırlar baki.
Hata günah bize insanlık hali.
Herkes sanki doğruluğun timsali.
Hesabı kitabı alır gidersin.
Artık söyleyecek kalmadı sözüm.
Sizi düşününce ağlıyor özüm.
Yer altında toprak dolunca gözüm.
İnceden bir mana verir gidersin.
Kim bilir sendeki gamı kederi.
Var mıdır dünyada insan ederi.
Bu yolculuk yaşamanın bedeli.
Son şiiri böyle yazar gidersin.
Bu bir kavuşmaktır aşkı bilene.
Yer altında kimler yatar kime ne.
Doğan güneş bir gün batar üstüne.
Zaman olur unutulur gidersin.
Maalesef durum tamda yazdığınız gibi üstüdım. Acı gerçekleri yazmışsınız. Milletçe kendimizi silkelememiz, kendimize gelmemiz lazım. Aksi halde hem maddi hem de manevi anlamda şu anki durumumuzu bire arar olacağız Allah muhafaza.