Boykot'un adı nereden geliyor? Neden 'Boykot' denilmiş! Samsun Kent Haber köşe yazarı Recep Söylemez, boykot'un bilinmeyen hikayesini yazdı.
19 yüzyılda İrlanda’nın batısı Mayo Bölgesinde hatırı sayılır ölçüde arazisi bulunan aristokrat Lord Erne ile toprak işlerinde çalıştırdığı köylüler arasında, yaşanmış olayların günümüze yansımasını dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Toplanan mahsulün düşük olması nedeniyle, köylüler ile anlaşmazlığa düşen Lord Erne karşısında direniş gösteren toprak işçilerinin, yükselen hareketinin karşısında çaresiz kalması sonucu, bölgenin askeri birliğinde görevli yüzbaşı Charles Cunnungham Boycott’u işlerinin başına getirmekte bulur çözümü Lord Erne, en azından kendisi böyle düşünür...
Yüzbaşı Boycott, askeri görevinin yanı sıra, toprak sahibi aristokrat Lord Erne’nin hizmetkarı, yani kahyasıdır artık; Ürün veriminin düşüklüğü köylünün gelirini de olumsuz yönde etkilemiştir. Yüzbaşı Boycott’tan konut kiralarında yüzde yirmi beş oranında indirim talebinde bulunur köylü...
Teklifi kabul etmeyen Mr. Botcott, kira ödemesini geciktirenleri oturdukları evlerinden atacağını söyler yüzlerine karşı!..
Hem asker hem de aristokrat bir zenginin emrinde olan Boycott ile baş etmek ne mümkün..! Huzuru kaçan köylülere önderlik yapan Charles S.Parnell’in etrafında toplanan İrlandalı toprak işçilerine "Evinden atılan birinin evine yerleşenlere ne yapalım?" diye sorması üzerine, köylülerin hep bir ağızdan "Öldürelim" cevabından rahatsız olur Parnell...
Parnell, tek bir yol olduğunu, bu yolun insanca ve hayırseverlikle karşılık verileceğini teklif eder ve kendisi gibi toprak işçilerine
"İflas etmek üzere olan bu kişiye tövbe etme fırsatı verilmeyeceğini, kira ödeyemediği için evinden atılanların evlerini kiralayanlarla konuşmayacağını ve alış veriş yapılmayacağını" söyler...
Bu hareket karşılık bulur; kira ve satış serbestliğini savunanların da desteğini alarak büyür de büyür...
Öyle bir hal alırki, Charles Boycott’un yönettiği topraklarda çalışılmayacak, alış veriş kesilecek, dahası da var konuşmama kararı da alırlar...
Köylüler tarafından dışlanan Yüzbaşı Boycott'un çaresizliğine ve tarlada kalan ürünlerin durumundan iyice rahatsız olan, aristokrat Lord Erne, yüzbaşı Boycott’dan İngiltere den yardım istemesini ister.
İngiltere'den karşılık bulur istekleri ve tarlada çalıştırılmak üzere İrlanda’ya yaya olarak yüzlerce asker sevk ederler. Askerlere intikal esnasında güvenlik için, atlı süvariler eşlik eder...
Bu talep aristokrat Lord Erne'ye pahalıya mal olur; Köylülerle beş yüz pounda mal ettiği ürünü, askerlerle 10 bin pounda mal eder ve kaçınılmaz son! İflas da eder. Boycott mu, İngiltere’ye gider..! Amiyane tabirle kaçar!!!
İrlandalı köylülerin manevi ve akli hareketleri başarılı olmuştur!
Bu, birlikteliğin getirdiği başarının bir adı olmalı der, toprak işçisi köylülerin önderi Charles S. Parnell "Halkın anlayabileceği isim bulup, İrlanda’nın her yanına yayalım" der.
Düşürüldükleri zor durumun mimarı ve muhatabı olan, şiddet yerine akıl ile dize getirilen, akabinde dışlayarak, alışverişi ve sohbeti kestikleri Charles Boycott’un soyadını vermekte karar kılarlar...
Böylelikle BOYKOT kelimesi İrlanda’nın Mayo bölgesinde bir köyde doğmuş, düşünce yaşını bilmemekle beraber, yakın tarih akıl ve zeka yaşı 145’dir.
‘Kılıçla’, ‘imam’ ve cemaatinin yönlendirmesi hatta ‘özel’ bir sebeple olsa dahi boykot davetinde bulunmak 'ifade özgürlüğüdür', fiiliyata geçirmek ise toplumun takdirindedir. Anayasal ve yürütmenin bir dahli söz konusu değildir, olmamalı olmadı da, zaten!..
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilk günden itibaren, CHP’nin kurucusu Türkün Başbuğ’u ‘Köylü milletin efendisidir’ diyen rahmetli, Atatürk’ün önderliğinde 15 yıl 62 gün süren iktidarının başarısını, biz değil dünya bilir; siz unutmuş olabilirsiniz ya da işinize öyle geliyordur belki de..!
Hedefiniz sandık olmalı, milletin cebi, kasası ve dahi aklı olmamalı değil mi ama(!)
Demem o’ki; akil ve efendiliğiyle bilinen köylüye, sırtınızı değil de yüzünüzü bir kereliğine de olsa dönmeniz, sizi azınlık aristokrat zümrenin kılavuzluğundan kurtaracaktır; Ha şu da var tabi, siz de o yüz kaldı mı, sorgulamak gerekir. Boykot yeri sandıktır, aksi halde şiddetin kölesi olur ve de oldurursun/uz..! Kardeşim!
Tanrı, zengin fakir fark etmeksizin af kapılarının açık olduğunu bildirir kullarına yüce Kur-an-ı Kerim'de... Az da olsa kulun kulu affettiğine de şahit oluruz; Ama ekonomi dişlilerinin (çark) affettiği görülmemiştir!
Dünya değişti, siz değişemediniz! Bari değişimi yakalayanların yanında olun ki ileride tecrübe edesiniz...
Belki(!)
Okuma sabrı gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
Kalın birliktelikle...