Her şey değişir... Sadece kapitalizmin ağına düşmüş olanlar değişmez.
Bunlar, oldum olası alt da kalanın canı çıksın derler!..
Bireyselcidirler, kendimi kurtarayım da başkası umurlarında olmaz. Doğası budur kapitalizmin...
*
Milletlerin aynasıdır, Parlamentoları
Kabul eden ve etmeyenlerin tamamına bir taşla iki kuş ( hem emekli hem de mevcut maaşlarına yapılan artış...) kısaca, çift dikişli olduklarını konuşur oldu, asıl olan millet...
Kapitalizmin ürünü kısaca, paranın hüküm sürdüğü süreçte ülke yöneticilerimizin faizle olan kavgası (!) ülke halkının da faiz ve enflasyon canavarıyla ülkece savaşır duruma sokulmasına neden olduklarına şahit olduk.
Bu ve benzerlerini gördük ama hiç bu kadar zor olanla karşılaşmamıştık.
*
Aralık 2021 de faizi sabitleyen bugünün hükümeti sonunu bilerek ya da bilmeyerek misafir sermayedarı başka limanlara yelken açmalarına neden olmuşlardı...
Olmuştu diyorum, sermayenin memleketi, millisi ve dini imanı ve de almadan vermezler de ondan..!
Maalesef, muhalif siyasi kanatları ve STK’lar bu durumu fırsata çevirmiş, Milletin çaresizlik ateşine adeta benzin dökerek iktidarı yıpratmakta başarılı olmuşlardı...
İçerden mi, dışardan mı bilinmez ama Kılıçdaroğlu’ndan randevu talep eden edene olduğunu sağlam kaynaklardan duymakta kalmayıp, sayın Kemal Kılıçdaroğlu kendisinden randevu talep edenlerin niyetlerini okumuş olmalı...
Alem bilir, ana muhalefet partisinin masasındaki iktidara yakınlığıyla bilinen Müteahhitleri; bu listedeki firmaların nam-ı diğer “beşli çete” isim babası Kılıçdaroğlu olduğunu...
Kılıçdaroğlu'nun fırından yeni çıkmış gibi, tazeliğini koruyan şu ifadesi sokakta konuşulanları haklı çıkarır cinsten...
Diyor Ki; 5'li çete ile aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur; bu böyle biline.
Şimdi varsa cesaretiniz, gelin beni ikna edin” diyerek meydan okudu.
*
Elbette nihayi karar ve son söz bu ülkenin sahibi olan, vatandaşların bizlerin olacaktır.
Her bir fert bu açıklamayı istediği gibi anlar veya yorumlayabilir...
Bence; sadece mutfak değil tarla, saban, öküz ve bunların sahibi olan Milletin canı iyice yanmış olmalı ki, fazla güvenmediğim anketörlük sektörün sonuçlarına ne yalan söyleyim doğru sonuç verdiklerine inanmaya başladım.
*
Evet, Ak Parti 20 yılın üzerinde hükümet etmesindeki en büyük rolü yerelde güçlü teşkilatlanmasıyla adından söz ettirmişti.
Vaktinde olursa (genel seçimler) hükümet 300 gün daha yürütmenin başında kalacaklar.
Gün doğmadan neler doğar bilinmez...
Bilinen tek gerçek iktidarıyla muhalefetiyle ülkenin içinde bulunduğu çıkmazdan elbirliğiyle nasıl çıkılacağına kafa yormalarıdır.
Mevzu Türkiye’dir; Milli ekonomideki zor günleri Kapitalizme mağlup etmemektir.