Üretme..!
Tüket..!
Gidişin kolay olsun…
Üretilmeyen yerli emtia neden,
İthal edilen emtia sonuç…
“Her şey yolunda” demekte haksız da değilsiniz hani, sulu-kuru, ambar ve silolarımız dolup taştı tabii olarak.
*
Sizin yazdığınız kitabı henüz okuma fırsatım olmadı Sayın Cumhur Reis’imiz...
Hem okuyup niye zaman kaybedeyim ki..?
Tarım işlerine konularına da yer verdiğinizi düşünerek, bakanınızın işini hakkıyla takip etmediğini, feryatları duymayıp arkasına bakmadığını dünya alem biliyor, bende yakinen takip ettiğim için iyi bildiğimi söylemeliyim; yani bu kişi sayesinde kitabınızı daha yazılmadan okumuş oldum.
* * *
Hatırlatmakta yarar var...
Bir zamanlar ekonomi yönetimindeki arkadaşlar asgari ücreti 345 dolara kadar çıkarmışlardı, şimdi 283 dolar; Üniversite öğrenci burslarının 137 dolar şimdi 65 dolar; Dolar 2 lira 92 kuruştu, bugün 10 lirayı geçti.
O arkadaşların dönemindeki gübre fiyatlarını yazmanın da bir faydası olmadığı gerçeğinden yola çıkarak...
-Doların 10 lira,
-Gübrenin tonu 10 bin lira,
-Mazotun litresi 8.37 lira (Konya’da olmak üzere...)
- 2021 tarım desteklerinin yüzde 95’i 2020 ile aynı
-Bu şartlarda tarımsal üretim yapılabilir mi?
Çözüm; çiftçiye üretim yapabilecek kadar gübre ve mazot desteği hemen sağlanmalı!
Aksi halde 2022’ de parasızlıktan mutfaklarımızda kullanılan tencere ve kapıdaki büyük ve küçük baş hayvanları dolayısıyla tarlalarımızı (tavaları da tabii) satışa çıkarabiliriz!
Demedi demeyin;
*
Demem o ki... “Sevdalı, sevdasına böyle zülüm eder mi?”
İşte bu nedenle: Yazdığınız ekonomi kitabını okumak isterdim, ama okumayacağım!
Çünkü! Tarla, Tencere ve Yiyecek Tabağı meselesinin geçmişte olduğu gibi şimdi de ve gelecekte de değişmeyecek, değiştirilemeyecek sağlam bir anayasası vardır; Çiftçinin ve tencerenin sesine kulak tıkayanların akıbeti bellidir!
Türk ve dünya siyasi tarihinde bu mesele emsallerle doludur...
Koskoca bir ülkenin, üretmeden tüketmeye ve bu politikalarla, kaçınılmaz son olan, yoksullaşmasına göz yummanıza, İnanın bir anlam veremedim-veremiyorum!
Ekim ayında hububat (emtia) Ekim’i yapıldı mı, yapıldıysa bakan beyi rahatsız etmeden Bölge yöneticilerimizden genel bir bilgi bekliyorum...
Boş Tarla, Tencere ve Tabak affetmez!
Gelecek yıldan endişelim anlayacağınız. Ekilen araziler yılın ilk üç ayında yeşerir; umarım hububat yeşilini görürüz! Mazota vedalaştığımız için...
“Mart kapıdan baktırır kazma kürek sapı yaktırır” der bir ata sözümüzde...
Şu zamanda elle işlenecek toprakta ağaç parçasının yontulmuşu ‘SAP’ kıymetli..
Ata sözü demişken; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi parasıyla kurarak tarımsal üretim yaptırdığı, kooperatifinin kurucusu ve ortağı olarak halkına örnek gösterdiği çiftçilikleri olan bu güzel ülkede tarım ve ürünlerinin tartışılıyor olması ne garip değil mi?
Ha, bu arada Türk Tarımının son halini anlatan, Çiftçi dostu, Türkiye Tarım ombudsmanı, gazeteci, Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım ağabeyin bir yıl önce piyasaya sürdüğü, yanılmıyorsam 8. baskısı yapılan “ Üretme Tüket” kitabını muhakkak okumanızı öneririm.
Öküz olacak tosunların kasaba gittiğinden yola çıkarak ya, bu işlere bakanınızı ya da ülkeyi erken genel seçim kararı alarak bir değişikliğe gitmenizin zamanı çoktan geldi de, geçti bile..
Bol mahsullü ve bereketli bir yıl dileyelim...