Sevgili Okurlarım, İnsan bu, hata yapar. Hata yapmak dünyanın sonu değildir. Ölüm dışında her yerden dönülür. Ancak vakit kaybetmemek gerek. İnsan ömrünün ne kadar olduğunu bilemez malum. Geç kalmamak gerek, insan hatasının farkına varınca hemen harekete geçmeli. Özür dileme, hatasını affettirme çabasına girişmelidir.
Ne yazık ki birçok insan gururuna yenilir, egosu ağır basar, özür dilemek nefsine ağır gelir. Ancak şu bilinmelidir ki gurur insanı pişmanlığa götürür. Gururu büyük olan insanın kendisi küçülür. Kendisini ele geçirmiş gurur onun sonunu hazırlar.
Belirttiğim gibi insan hata yaparsa elinde özür dilemek gibi çok güzel açık ve net bir anahtar var. Bu anahtarı kullanmaktan korkmamalıdır.
Hata yapıldığında bir başkası zarar görmüşse, gönlü kırılmış, hayal kırıklığı yaşamışsa biz de hatamızın farkındaysak hemen anahtarımızı alıp gönül kırılan gönül kapısını açmaya çalışacağız. Merak etmeyin, kırılan gönüller yeniden onarılır yeter ki insan affedilmeyi gönülden arzu etsin. Yeter ki insan gururuna mağlup olmasın, özür dilemekten korkmasın.
Siz samimi içten yürekten bir özür anahtarıyla giderseniz muhatabınıza, muhatabınız da hakikaten insan gibi insansa özrünüzü kabul eder, affetmeyi seçer. Şunu unutmayalım, özür dilemek erdemse, affetmekte büyük erdemdir. İnanın, özür dilemek ve affetmek hafifletir insanı, insanın üzerindeki büyük yük ve ağırlık kalkar.
Madem ki hatanızın farkına vardınız, affedilirsiniz merak etmeyin.
Yeter ki insanca yaklaşın.
Yeter ki elinizdeki anahtarı kullanın.
Yeter ki yüreğe gelmesini bilin.
Her şey aşılır, sevmekten korkmayın.
Unutmayın ki, hata yapmayan insan hiçbir şey yapmayan insandır. Biz hatalarımızla insanız, özürlerimizle daha da insanız.
Sevgi ve muhabbetle,