Samsun Kent Haber köşe yazarı Hüseyin Kırk, turizm odaklı yazdığı yeni köşe yazısında sektörde TÜRSAB'a güven olmadığını belirterek, bu güvenin yeniden oluşturulması için Firuz Bağlıkaya'nın yapması gerekenleri yazdı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Bölgesel Temsil Kurulu (BTK) seçimlerinde düşük katılım oranı, TÜRSAB yönetimine güvenin azaldığını gösteriyor.
Üyelerin ilgisizliği veya inançsızlığı:
Acenta sahipleri ve temsilcileri, seçimlerin sonucunun bir fark yaratmayacağına inanıyor. Bu da TÜRSAB'a olan güvenin azaldığını gösterir.
Temsil sorunları:
Bazı bölgelerde, Bölgesel Temsil Kurullarının, üyeleri yeterince temsil etmediği veya seçim süreçlerinin adil ve kapsayıcı olmadığını düşünüyor.
Katılım motivasyonunun düşüklüğü:
Sektör sorunlarının çözülmediği, üyelerin seslerinin duyulmadığı hissi yaygın, bu durum sandığa yansıyarak düşük katılım şeklinde görülmesne neden olmuştur.

Güven erozyonu:
Devamli aynı isimlerin TÜRSAB yönetiminde olması, kurum içi şeffaflık, liyakat ve etkinlik konularında soru işaretleri var, bu da üyelerin güvenini zedelemiş durumda.
Dolayısıyla, TÜRSAB BTK seçimlerine düşük katılım, kurum içinde güven sorunu olduğuna işaret etmektedir, ifadesi hem mantıksal hem de sektörel açıdan doğru okunması gerekmektedir.
Katılımın düşük olması:
BTK seçimlerine ve genel kurullara düşük katılım, üyelerin kuruma olan inancının zayıfladığını gösteriyor.
Şeffaflık eksikliği algısı:
TÜRSAB'ın mali yapısı, karar alma süreçleri ve atamalarda şeffaf olunmadığı yönünde eleştiriler mevcut.
Üyelerin görüşlerinin dikkate alınmaması:
Saha temsilcileri, bölge acentaları ve küçük işletmeler karar süreçlerinde yeterince söz sahibi olamadığını düşünüyor.
Sektörün kronik sorunlarının çözülmemesi:
Kaçak acentalar, yüksek maliyetler, vergi yükü, dijitalleşme eksikliği gibi konularda somut ilerleme olmaması güveni zedeliyor.
BTK'lara olan inancın tamamen yok olduğu ve kaldırılması gerektiği biliniyor.
Firuz Bağlıkaya ve TÜRSAB ne yapmalı?
Gerçek Şeffaflık ve hesap verebilirlik:
Tüm mali tablolar, projeler, ihaleler ve karar süreçleri kamuya açık hale getirilmeli.
TÜRSAB Şeffaflık Portalı gibi dijital bir sistem kurulabilir.
Üye Odaklı Reform:
Küçük acentaların sesini merkeze taşıyacak bölgesel danışma kurulları oluşturulmalı. Kararlar tabandan tavana, yani 'acentalardan merkeze' doğru şekilenmeli.
Dijital Dönüşüm ve Rekabet Koruması:
Online rezervasyon devlerine karşı, yerli acentaları koruyacak platformlar ve ortak pazarlama projeleri geliştirilmeli.
İletişim ve Güven Tazeleme:
TÜRSAB yönetimi üyelerle düzenli toplantılar yaparak doğrudan geri bildirim almalı.
Her ay bir bölgede açık toplantı modeli güveni artırır.
Somut Başarı Odaklı Çalışma:
Devlet destekleri, teşvikler, vergi indirimleri ve filo yenileme gibi konularda gerçek sonuçlar elde edilirse, güven kendiliğinden yeniden oluşur. 10 yıldan fazla TÜRSAB’ın çeşitli kademelerinde görev alanlara, artık görev verilmeyip yeni ve genç üyelere yer verilmesi gücü tazeler güveni arttırır.
Sonuç:
Bugün itibarıyla 'TÜRSAB güvenli bir birliktir' demek zordur!
Çünkü üyelerin önemli bir kısmı, kendisini yeterince temsil edilmiş hissetmiyor.
Ancak bu durum geri döndürülebilir. Firuz Bağlıkaya ve yeni seçilecek yönetimi samimi, şeffaf, üye odaklı bir yeniden yapılanma süreci başlatırsa, TÜRSAB yeniden sektörün güven merkezi olabilir.
Bir gazete, BTK seçimlerini analiz etmiş ve analiz raporu TÜRSAB'a güvenin olmadığını gösteriyor.






































