Ne demiştik yakın zamanda, "Rantın, akçeli işlerin peşinden koşmaktan yorulmayan, nerede hangi ihale var oraya çöreklenen AK gezenler var" demiştik..
Evet ey okur, ne demiştik yine yakın zamanda "Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'da 'Milletin Partisi' olarak kurduğu bu partiyi 'Müteahhitlerin Partisi' haline getirenleri, halktan kopanları, milletin derdi ile dertlenmeyenleri v.s hepsini gördü" demiştik değil mi..
Peki sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize'de ve teşkilatlara gönderdiği uyarı yazısında ne dedi, " Halktan kopan, defolu kişilerle yürümeyeceğiz. Kamu ile iş, ihale, taşeron ilişkisi bulunanlar yönetimlerde görev almayacak"
Evet ey okur, Keskin Nişancı ne yazmış ne söylemişse, sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'da milletin partisini, millete küstüren, millete sırtını dönen, partiyi rant kapısı olarak görenlerle ilgili de o mesajları verdi. Evet, sayın Erdoğan bu konu da gayet kararlı, teşkilatlar yenilenecek ve ihale peşinde koşan, partide ki konum ve yetkisini bir yerlerden ihale ve benzeri işler almak için kullananlara artık AK Parti'nin kapısı kapatılacak.
Belediye başkanlarını telefonla arayarak, "Bize göre iş yok mu" diyen parti yöneticileri yeni dönemde artık teşkilatlarda olmayacak.
Ve yine milletvekilliği görevinde iken, Çarşamba ve Tekkeköy ilçelerinde arsa kapatanlar, gelecek için düşündükleri adaylık ve benzeri düşleri ancak bu saatten sonra rüyalarında görecek..
Evet ey okur, yanlış okumadınız, milletvekilliği döneminde bu şehirde özellikle Tekkeköy ilçesinin Güzelyurt ile Sıkmasuyu köylerine sık sık giden ve güya parti adına ziyaretler yaptığı sanılan siyasetçinin o köyleri neden özellikle ziyaret ettiğinin kokusu bugünlerde ortaya çıkıyor.
Meğer bizim cingöz milletvekili, Çarşamba ve Tekkeköy ilçelerinde yol geçecek olan güzergah üzerinde ki epeyce bir arsayı köylülerin elinden ucuza kapatmış.
Saf köylüm ne bilsin, milletvekilinin o arsaları neden aldığını! Köyümüze milletvekili geldiği diye sevinen köylüler zamanla işin aslını öğrenmiş. Milletvekili köyleri parti için ziyaret etmiyormuş, rant için ziyaret ediyormuş. O rantta köylülerin arsalarını almaktan ibaretmiş.
Partinin alt ve en üst kademelerinde görev yapan bu siyasetçinin Samsun'a kazandırdığı tek şey ise Canik ilçesini ikiye bölen viyadük ve sanayi alanı olan Tekkeköy'e bir fuar yeri kazandırmış olmasıdır. Bunun dışında ne yapmış bu siyasetçi, Havza ilçesinde yapılan bazı tünel ve yol işlerini akrabası olduğu bir müteahhit firmaya verdirmiş.
Milletvekilliği döneminde ziyaret ettiği köylerde, yolun nereden geçeceğini iyi bilen bu siyasetçi, geçenlerde bir otomotiv firmasının bayiliğini yüksek meblağlarla aldığı yönünde ki haberlerle gündeme gelmişti. Ve bu siyasetçi attığı nutuklarda ise "Hizmetten asla vazgeçmeyiz" diyordu.
Ey okur, merak etmeyin sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı sayın Erdoğan, bu ve buna benzer inancı zedeleyen, milleti küstüren, partinin imkan ve olanaklarını kesesi için kullanan tüm defoluları tüm teşkilatlardan temizleyecek. Müteahhitlerin Partisi algısına neden olan bu Ak Gezenler silinip atılacak ve AK Parti tekrar sayın Erdoğan'ın önderliğinde Milletine Hizmet eden, dava adamları ile donanacak.
Sayın Erdoğan'ı 17-25 Aralık sürecinde FETÖ ile mücadele konusunda yalnız bırakan, bu lanet yapı ile ilişkilerine gizli veya açık bir şekilde devam eden kim varsa teşkilatlardan temizlenecek..
Ey okur, şunu da söylemeden geçemeyeceğim, yerel seçimde Samsun'da köklü bir değişim olabilir, kendini bulunmaz hint kumaşı sanan, vazgeçilmez olduğunu düşünenler şimdiden makam odalarında ki özel eşyalarını toplamaya başlasınlar derim.
Sözlerimi sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Rize'de yaptığı konuşma ile şimdilik bitiriyorum, kalın sağlıcakla..
Türkiye'nin adeta yeni bir kurtuluş savaşı verdiği dönemdeyiz. Hiçbir gaflete, ihanete tahammül edemeyiz. İhanet edenleri görüyoruz. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanları gördük, değil mi? Pensilvanya'da. Gerisinden gelenler de kaçıp gidiyorlar. Bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçmış vaziyette. Bunlar, FETÖ terör örgütü, bir diğeri de PKK terör örgütü. Bir diğeri de DEAŞ. İşimiz öyle kolay değil. Biz bu güzel milletimizi yanımıza alacağız. Biz gücümüzü önce Hakk'tan sonra halktan alacağız. Hizmet edecek motivasyonu kalmamış, bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle zorlu mücadeleyi yürütemeyiz. Hiçbir kardeşimize de "sen kenarda dur" diyemeyiz. Bu kapı şu anda görev mahallinde olanlara ait bir kapı değildir. Kapımız hep açık olacak, çünkü bu kapı gönül kapısıdır. Gönül kapısı gönül koymaya gelmez. Burada çok hassas olacağız. Teşkilatlarımızda başlatacağımız değişimi sıkı tutmak zorundayız. Şu bakanın, bu milletvekilinin, filanca yapının, falanca grubun değil. Davanın adamı olması şart. Davası olmayan, bulunduğu yerde milletimizin tamamını kucaklayamayan hiç kimse AK Parti'de yöneticilik yapamaz. Tüm arkadaşlarımdan bu vasıflara uygun kadroların oluşturulması için katkı sunmalarını rica ediyorum. Esasen bu şekilde AK Parti'ye yapılan kötülük, tüm Türkiye'ye yapılmış bir kötülüktür."