Değerli okurlarım,
İnsan en çok neye düşman olur bilir misiniz?
Bilmediğine…
Anlamadığına…
Ulaşamadığına…
Ve korkunun en derini de bu bilgisizliğin gölgesinde büyür.
Bugünün insanı, çağın ruhunun aynasıdır aslında. Cahilliğin süslü ambalajlarla parlatıldığı, bilginin, aklın ve ahlâkın susturulduğu bir dönemden geçiyoruz. Bilen konuşmaz oldu, bilmeyen ise kürsüden inmez. Baktığınızda ekranlarda, sahnelerde, sokaklarda; sululuğun, boş gürültünün, cehaletin göklere çıkarıldığı zamanlardayız. Okuyan, yazan, sorgulayan insanlarınsa itibarsızlaştırıldığı, bilginin bile değersizleştirildiği bir devrin ortasındayız.
Kıymetli Okurlarım,
Zira bilgi; düşünmeyi, düşünmekse rahatsız etmeyi gerektirir ve kimse rahatsız edilmek istemez. Böylece, cehalet konfor alanı olur; bilmekse tehlike sayılır.
Ama şunu unutmamak gerekir. Bilgi er ya da geç yolunu bulur. Sular çekilince kimin çıplak kalıp kalmadığı ortaya çıkar. Dostu geçtim artık, düşmanın bile kalitelisi gerek bazen. Zira seviyesizle kavga da edemezsin, ona anlatamazsın, onunla susamazsın bile. Sadece ve sadece yorulursun.
O yüzden;
Konuşan çoksa susmak erdemdir.
Susturuluyorsan yaz, yazamıyorsan oku, okuyamıyorsan dua et.
Ama sakın ola ki umudunu kaybetme.
Gerçek er ya da geç yolunu bulur.
Bugünün de notu bu olsun:
Bilgisizlik değil, bile bile sessizlik öldürür bizi.
Ama sen yine de bilgiden ve sevgiden yana ol.
Çünkü tarih hep haklıları değil, direnenleri yazdı.
"Cehalet gürültü çıkarır, bilgelik sessizce yol alır."