Ülkemde emekli perişan, asgari ücretli perişan, dar gelirli perişan, çiftçi perişan, sanayici perişan, esnaf perişan ve bu perişanlığı ortadan kaldıracak en ufak bir çalışma ve teşvik yok!
Ama bu karamsarlığın içinde öyle bir güzellik var ki, gerçekten takdire şayan ve olmasını takdirle karşıladığım: Ölüye çadır bedava, çay bedava, kıymalı pide bedava, kefen bedava, defin bedava, mezar ve hoca bile bedava. Yetmezmiş gibi, ölünün yakınlarına ölüm masrafı bile ödeniyor.
Bu ülkede yaşayana zulüm, ölene hizmet ve teşvik var. Bu işte Allah aşkına bir terslik yok mu? Yani bu yöneticiler bizlere "Yaşamak zor; ölmek güzel" deyip ölüme mi teşvik ediyor?
Ekonomik dar boğazlar, vatandaşı dört bir koldan sıkıştırırken çözüm üretmek yerine ölümle birlikte sunulan bu cömert hizmetler biraz ironik değil mi? Emekli maaşı, asgari ücret veya çiftçinin geliri güllük gülistanlık değil ama mezarlık hizmetleri harikulade. İnsan, mezarda daha mı rahat olacağını sorgulamadan edemiyor. Acaba hükümet, yaşayamayan vatandaşa "Ölüp kurtulsanız daha iyi" mesajı mı veriyor?
Hayatta kalmak için çabalayan milyonlarca kişinin desteğe ihtiyacı varken; lüx ve şatafatlı kamu harcamalarından, gösterişli binalardan, zırhlı arabalardan, faize dayalı tüketim ve israf politikalarından vazgeçilmesi ve buradan doğacak kaynaklarla yaşayanlara müreffeh bir hayat sunulması daha mantıklı değil mi?
Sonuç olarak, bu çelişkiyi görmezden gelmek mümkün değil. Ölümü kolaylaştırmaktansa yaşamı daha değerli kılmak, hükümetin öncelikli hedefi olmalıdır. İnsanlar yaşarken huzur bulmalı, yaşam mücadelesi yaşanabilir kılınmalıdır.
Öyleyse, gelin mezarın yanında yaşamı da güzelleştirelim. Mezarlıklardaki bolluktan ziyade, yaşam alanlarındaki refahı da konuşalım. Her vatandaş, onurlu bir yaşamı hak eder; bunu sağlamak hepimizin sorumluluğudur diye düşünüyorum.
Gazeteci arkadaş.Köşenizi zevkle takip eden bir okur olarak ;BU KÖŞE YAZINIZ NEDENİYLE SİZİ KINIYORUM.ÖLümün acısını MANEVİYATINI kavrayamamış biri olmanızı hayretle karşılıyorum.Ölünün TAZİYE CADIRINA,PİDESİNE LAF EDECEK KADAR DUYARLIYSANIZ;ATAKUMUN MAAS ALANAYAN SEFİL IŞÇISINI.29 MİLYON AĞIRLAMA GİDERİNİ,MUSTAFA DEMİR İN 20 MİLYON BAYRAK İSRAFINI YAZIN.BUNLARI YAZIN DA GÖRELIM.O ZAMAN GAXETECİ DER ALKIŞLARIZ.Köse yazılarınızı protesto ediyorum.Sizin gibi duayene hiç yakışmadı.Bu yazınız nedeniyle halka özür borcunuz var.
Farklı açıdan bakmak gerekir. İki kere okuduğunuzda daha net anlaşılıyor.
Mesela ilkadım belediyesi detayına kadar ücretsiz düğün salonu hizmeti veriyor. öte yandan aynı belediyenin spor hocası vatandaştan kıyafet parası istiyor...