Dün oynanan ligin ikincisi Fenerbahçe ile üçüncüsü Samsunspor arasındaki mücadele golsüz eşitlikle sonuçlandı.
Samsunspor, kısıtlı kadrosuyla beraberlik hedeflerken; Fenerbahçe ise şampiyonluk şansını sürdürmek adına kendi sahasında, güçlü ve derin kadrosuyla mutlak galibiyet parolasıyla sahaya çıktı.
Hakemin kart tercihleri, ilk yarıda kapanıp ikinci yarıda atağa kalkmayı planlayan Samsunspor'u kendi sahasına hapsetti. Fenerbahçe ise sağlı sollu ortalarla gol arayışındaydı. Özellikle kırmızı kart sonrası Samsunspor, "Çanakkale Geçilmez" anlayışıyla cansiperane bir savunma sergiledi ve bunda da başarılı oldu. Samsunspor, Avrupa hayalini zorlu da olsa diri tutarken; Fenerbahçe ise hüsrana uğrayarak şampiyonluk yarışında işi mucizelere bıraktı.
Buraya kadar olanlar, bir futbol müsabakasının doğal akışıydı. Ancak bizi futboldan soğutan, maç sonrasında yaşananlardı. Ülke olarak Uzak Doğu dövüş sporlarında milli sporcular yetiştiriyoruz. Ancak futbol, hakemin düdüğüyle başlayıp yine onun düdüğüyle biten, resmi süresi 90 dakika olan ve belirli kurallarla oynanan bir oyundur. Kimse futbol oynarken kendini ringde gibi hissetmemeli. Spor, barış, kardeşlik ve toplumsal uzlaşı adına bir eğlence aracı olarak görülmeli. Herkesin bir tuttuğu takım var ve kimse başkasının takımını desteklemek zorunda değil.
Dünkü Fenerbahçe - Samsunspor müsabakasında, futbolun içinde fair play'e aykırı ciddi bir hareketle karşılaşmamışken, maçın sonunda yaşanan gerginlik gerçekten üzücüydü.
Samsunspor'un centilmen futbolcularından biri olan ve maç esnasında hiçbir rakip oyuncuyla didişmeyen Bola’ya maçın sonunda saldıran Mert Hakan ve Fenerbahçe yedek kulübesinden bazı futbolcuların, hadsizliği ve mafyavari el ense çekip, boğaz sıkmaları, maalesef dostluk ve kardeşliğin önemli unsurlarından olan futbolu zaafa uğrattığını üzülerek seyrettik.
Bu futbolcu olduğunu unutup kendisini kulüp bodyguardı gibi gören mert hakanın ilk vukuatı olmadığı gibi sonda olacağına ihtimal vermiyorum. Fenerbahçe olmak elbette kolay değil...
Bu köklü ve büyük camiaya bu tip provokatörler yakışmıyor. O yüzden bu tip futbolculara hem kulüpler hem de federasyonun ülke futboluna örnek olması açısından derhal uyarı ya da cezalar vermesi şarttır diye düşünüyorum. Herkes ekmeğinin derdinde ama bu arkadaş kanımca futbolda gösteremediği yeteneklerini Fenerbahçe’de kalabilmek adına bodyguard olarak göstermeye çalışıyor.
Samsunspor bir şehir kulübüdür ve şaibeden her daim uzaktır. Seyircisi ise en centilmen seyircidir. Samsunspor sahaya çıkar futbolunu oynar kimseyle didişmez.
KISACA "O ZAMAN BU ZAMAN; BEKLE BİZİ AVRUPA"
Kaleye şut atamadık ne atesi